Katıldığı bir TV kanalında, Suriye'de kullanılan kimyasal saldırı ve ABD'nin Suriye'deki askeri üssü vurmasını değerlendiren Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, "Suriye'de güvenli bölge olsaydı kimyasal saldırılar olmazdı" dedi.

Sizce bu adım, rejimi gelecekte kimyasal silahlar kullanmaktan vazgeçirecek mi?" sorusu üzerine Kalın, "Ümidimiz bu yönde. Zaten dün gece Humus bölgesindeki Şayrat Hava Üssü'ne yapılan hava saldırısını bu sebeple destekledik." ifadelerini kullandı.

Kalın, öyle konuştu: "Esad rejimi bu savaş suçlarını hem kimyasal hem de konvansiyonel silahlarla işlemeye devam etti. Bu nedenle Başkan Trump, dün gece Esad rejimine misilleme yaparak bundan sonra kimyasal saldırıların cezasız kalmayacağını ortaya koymuş oldu. Ancak tabii savaşın sona erdirilmesi ve Esad rejiminin başka suçlar işlemesini engellemek için atılması gereken başka adımlar var."

Ortak hedefin siyasi çözüm üretmek olduğunu söyleyen Kalın, "Genel anlayış, Esad'ın bu siyasi çözüm sürecinin sonunda görevde kalmayacağı. Bunun tam olarak nasıl yapılacağının belirlenmesi için zaman ve birçok pazarlık yapılması gerekecek. Ama Trump yönetimi, rejimin savaş suçlarına karşı net bir tavır alarak siyasi geçişin anlamlı olabilmesi için Esad rejiminin meşru güç olma iddiasından vazgeçmesi gerektiğini gösterdi. İkinci nokta ise Cumhurbaşkanımızın daha önce gündeme getirdiği Suriye'de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler kurulması konusu. Biz bu adımın atılması gerektiğini uzun süredir söylüyoruz. Ve bize bazı güvenlik sorunları ve lojistik meseleler dışında bunun neden yapılamayacağı hakkında somut, makul bir gerekçe sunulmadı. Suriye'de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler olsaydı muhtemelen bu kimyasal saldırı ve diğer zulümler olmayacaktı." şeklinde konuştu.

Esad rejiminin üzerinde bir baskı oluşmasının mevcut sürecin gidişatını değiştireceğini düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Kalın şunları kaydetti: "Öyle olmasını umuyoruz. Bu nedenle dün gece yapılan misilleme ciddiye almamız gereken bir gelişme. ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde benimsediği pozisyonu ve yapılan açıklamaları da takip ettim. Siyasi sürecin ilerleyebilmesi için Esad rejimi üzerinde ciddi bir baskı kurma konusunda hazır olmalarını cesaret verici buluyorum. Haklısınız, geçmişte birçok inisiyatif alındı ve maalesef bunlar başarısız oldu. Bu yaşananlardan alınması gereken ders tekrar başarısız olma lüksümüzün olmadığıdır."(İLKHA)