Efendimiz (asm) Hira`da
Yusuf Toprak / Doğruhaber
Alemlere Rahmet Efendimiz (asm) otuz sekiz yaşındaydı. Vayhin gelmesine çok az bir zaman kalmıştı. Bu süre zarfında Efendimiz (asm)`ın çevresinde farklı hadiseler cereyan ediyordu. Sadık rüyalar görmeye başlamıştı Efendimiz, gündüz vakti olacak şeyleri geceden görüyordu. Bazen bir yerden bir başka yere giderken “Muhammed” diye kendisine sesleniliyor, gaipten sesler duyuyordu. Etrafında olup bitenlerin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu hal bir süre devam etti.
Alemlere Rahmet Efendimiz (asm), geçen zaman içinde yalnız kalmak istemeye başladı. Yalnızlığı istiyor, toplumdan ve şehirden uzaklaşmaya başlıyordu. Toplum, her yandan Efendimiz (asm)`ı sıkıyordu. Her türlü kötülüğün ve sapkınlığın kol gezdiği, zulüm ve haksızlıkların her çeşidinin güçsüz ve zayıf insanlara uygulandığı bir toplumdan Alemlere Rahmet Efendimiz (asm) uzaklaşmak ve yalnızlığa çekilmek istiyordu.
Musa aleyhisselam nasıl ki Tur dağında kırk gün boyunca tek başına kalıp ibadet ile meşgul olduysa, İsa Aleyhisselam nasıl ki kırk gün boyunca bir ormanda yalnızlığa çekilip insanlardan uzaklaştıysa, Alemlere Rahmet Efendimiz (asm)`da Hira`nın yalnızlığına çekilmiş, insanlardan uzaklaşmıştı.
Bir adetleri vardı Efendiler Efendisinin… Her sene Ramazan ayında Hira mağarasına gelir, burada zamanı ibadet ve tefekkür ile geçirirdi. Toplumun içinde bulunduğu acı durumdan ayrılarak, burada huzur buluyordu. Hazreti Hatice`de bu zaman zarfında, devamlı bir şekilde yiyecek getirirdi Efendimiz`e. Yine bir Ramazan ayıydı. Alemlere Rahmet Efendimiz (asm) yine Hira mağarasında münzevi idi. Bu kez her gelişinden farklı bir gelişti. Herşeyi değiştiren bir geliş…
Yakın zaman içinde, Alemlere Rahmet Efendimiz (asm)`ın etrafında vuku bulan hadiseler, O`nun (asm) vahye hazırlanması süreciydi. Beklenen zaman gelmek üzereydi. Son peygamberin gölgesi insanlığın üzerine düşmüştü artık… Hatem`ül Enbiya gelecekti insan olduğunu unutan, kin ve nefretin ellerinde canavarlaşan insanlara merhamet ve sevgiyi, haksızlık ve zulüm ile çepeçevre kuşatılmış bir topluma adaleti öğretmek için…
İlk vahye çok az bir zaman kalmıştı. Yeni bir devrin başlangıcında bekliyordu insanlık. Yaşam umudunu yitiren kimseler için yeni bir hayat nizamı gelecek, insanlığı ateşin kenarından kurtaracaktı. Az bir zaman kalmıştı artık, öyle ki vahiy geldi gelecekti…