Sanırım İslam`a karşı açıktan savaş yapmaya başlandı. Bu savaşın başta sadece İhvan`a karşı yapıldığını sanmıştık. Ardından kaynağı İslam olan siyasi partileri susturmaya çalıştılar. Ardından iç ve dış basınlarıyla terörizme karşı savaştıklarını ilan ettiler. Bu şekilde İslam`ı ve Müslümanları terörist olarak değerlendirmeye başladılar. Şuan ise açıktan güzel Mısır ülkemize de savaş ilan ettiler. 1952`de Mısır`da askeri darbe yapıldığında Abdülnasır,İhvan`akarşı savaş başlattı. Onları zindana attı. Daha sonra Sedat ve diğer askerler geldiler, dediler ki “dinle siyaset, siyasetle din beraber olmaz” ardından kendi yöntemiyle İslam`la savaştı. Daha sonra Mübarek de onların yolunu sürdürdü.

Mısır`da askeri darbe yapan son işbirlikçileri de halkın ve dünyanın gözü önünde yaptığı açıklamalarda İslam`a karşı savaş açtı.Bu açıklamalarını Ezher Şeyhleri, âlimleri ve sarıklı kişilerin gözleri önünde yaptı. Bunlar da onu alkışladılar. İnşallah bu darbe son olur. Bunlar Sina`dan Müslümanları ve Hristiyanları sürdü. Siyonistlerin yolunu tutup, halkı bölmeye çalışıyorlar. Sina`dan sürülen veya katledilen Müslümanların ailelerine 10 bin dirhem veriliyor.  Buna karşın Hristiyan olanlara 10 kat daha fazla veriliyor. Bu şekilde halkı bir birine düşürmeye çalışılıyorlar.

Ayrıca, Ariş`teki Hristiyanlarİsmailliye`ye göç ettirildi. Onlara orada ev ve iş imkânları sağladılar.Bu şekilde onları halka adapte etmeye çalıştılar. Müslümanlar ise göç ettirilen yerlerde sahipsiz bırakılıp, ev veya iş imkânları sağlanmadı. Bu sürgünlerin amacı sadece dağıtım değildir. Aynı şekilde Sina`nın Rafah, Arişve Şeyh Züveydi şehirlerininboşaltılması Filistinlileri sıkıntıya sokup, sevgilisi israile fayda sağlamaktır. Dönüş hakkını da ilga etti. En büyük düşmanı Gazze ve Filistin`dir. En büyük dost ve savunulması gereken sevgilisi ise komşusu israildir. Bunu sürekli ilan etmekten utanmıyor.

Evet, bize karşı açıktan savaş başlatmışlardır. Özellikle ABD yönetimine ırkçı biri hâkim olunca bu savaşın dozu biraz daha arttı. Bu ırkçının ismi Trump`tır. Müslümanların ABD`ye gitmesini yasaklıyor. Sanki cennete giriyorlar. Bu baskılarını Müslümanlara karşı sürdürüyor. Aynı şekilde Avrupa ülkeleri de başörtüsünü yasaklayarak bunu gösteriyorlar.ABD ve Avrupa`da daha önce de ırkçılık vardı. Ancak bu şekilde açıktan yapmıyorlardı.

Ülkemize yapılan askeri darbelerden sonra yönetimimizde despot ve tağutlar ortaya çıktı. Ülkelerimizde, bu hain işbirlikçi işgalci, askeri çeşitlikaoslar çıkarıyorlar. Bu şekilde etrafımızda dolaşanlar iç işlerimize müdahale ediyorlar.  Bunun sebebi de İslam`a ve Müslümanlara karşı yapılan açık savaşın sonucudur.  Bu askeri hainler yönetimi ele geçirdikten sonra halkı katlediyor, sürgün ediyor ve çeşitli baskılar yapılıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarını zor duruma sokuyorlar.

Büyük bir teessüfle belirtmem gerekir ki, Araplar ve Müslümanlar saygınlıklarını kaybettiler. Bu despot tağutlarzavallı halkın servetlerini engelliyor, onlara hayvanlar gibi muamele ediyor. Sanki kendi vatanlarının dışında mültecilermiş gibi davranılıyor. Onları kaosa doğru sürüklüyor. Fakir, cahil, açlık içinde bir hayat yaşamalarına sebep oluyor.  Bunların hepsine rağmen onlara bağlı sapkın basın kuruluşları sürekli şöyle diyor: “ Suriye ve Irak gibi olmayalım” bunlar bilinmiyorlar mı?Bu saydıklarınızın hepsi aynıdır. Aynı şekilde zulüm ediyorlar, fakirliğe ve açlığa mahkûm ediyorlar. Bunlar faklı ülkelerde oldukları halde hepsinin baskı, zulüm ve despotluk yönünden aralarında fark yoktur.

İşte bu açıktan yapılan savaştır. Ey Arap ve Müslüman halkları siz bu savaşta neredesiniz? Siz özgürlük ve saygınlığınız için ne yapıyorsunuz? Neredesiniz ey milyonlarca Müslümanlar? Bilakis siz dünyanın doğusu ve batısında milyarlarla Müslümanlar, bu Müslümanlara karşı yapılan savaşta neredesiniz? Ne yapıyorsunuz? İnşallah en yakın zamanda bunlara cevap vereceksiniz.

Abdurahman el Meğribi

Çeviri: Mücahid Temel