• DOLAR 32.507
  • EURO 34.797
  • ALTIN 2444.034
  • ...
"Müstekbirlerin ve Mustazafların mücadelesi dünya var oldukça devam edecek"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

"Dünya Mustazaflar Haftası" kapsamında Mazıdağ Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından bir program düzenlendi.

İlçedeki bir okulun konferans salonunda düzenlenen program, Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda  Mısır, Irak, Filistin, Suriye ve Türkiye`de olmak üzere şehit edilen ve zulme maruz kalan Müslümanların konu alındığı resimler sergilendi.

Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Avukat Emin Güneş, günün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaptı.

"Tarih, müstekbirler ile mustazafların mücadelesiyle geçti. Dünya var oldukça bu mücadele devam edecek." diyen Güneş,  İslam kardeşliğinin iman esası üzerine kurulu olduğunu belirterek, "Anne-babadan bir kardeşimiz olsa, eğer Mümin değilse, eğer müstekbirlerin, zorbaların, kâfirlerin safındaysa bizimle onun arasında kardeşlik diye bir şey yoktur." dedi.

Güneş, Müslümanların, İslam dinine mensup olmasa dahi direnmeye imkanı olmayanlara yardım ile mükellef olduğunu ifade etti.

 Taarruz ve müdafaa kavramlarına değinen Güneş, bunların fıkhi yönlerinin ayrı olduğunu belirterek, "Müslümanın zafer kazanması riskliyse bir yerin üzerine hücum etmeyebilir, oradan kaçınabilir ama Müslüman bulunduğu yerde bir zulme maruz kalıyorsa 'artık benim gücüm buna yetmez!' diye teslimiyet yok. Sonu ne olursa olsun orada sonuna kadar direnecektir. Burada alemlerin Rabbine sığınarak. ondan güç alıp tek başına bir millet gibi karşındaki bir ordu da olsa direneceksin. Taarruzun fıkhı ayrıdır; müdafaanın, savunmanın fıkhı ayrıdır. Savunma sırasında düşmanın büyüklüğü çok dikkate alınmaz; orada direnilir, biz buna şahidiz. Müslümanlar Allah`ın dinine yardım ettiklerinde Allah da onlara yardım ediyor ve çok az bir topluluk yenilmez denilen güçleri yenebiliyor." diye belirtti.

Güneş, “Mümin, savunma vakasında karşı tarafın gücünü hesaba katmaz. Teslimiyet yok, Allah`tan başkasına boyun eğmek yok. Fakat bir yere yardıma giderken, bir yeri kurtarmaya giderken, bir yere fethe giderken iyi hesap edilmesi lazım. Bizim esas dikkat etmemiz gereken şey budur. Bir mustazafın yardımına giderken onu kurtarmayı hedeflememiz lazım. Onun durumunu daha zor hale getirmememiz lazım. Mesela Irak ve Suriye`de Müslümanlar kurtarılmaya çalışılırken şimdi oradaki Müslümanların, o diktatörlüğü arar gibi bir  duruma gelinmesin. Libya`daki Müslümanların o diktatörlüğü arar hale gelmesi hazin bir durumdur, istenmeyen bir durumdur. İslam böyle bir şeyi Müslümanlara tavsiye etmiyor." ifadelerini kullandı.

Daha sonra, sahne alan Mazıdağı Eğitim-Der çocuk tiyatro grubu tarafından 6-7 Ekim 2014'te muhtaçlara kurban eti dağıtan Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün PKK/HDP'liler tarafından katledilişleri canlandırıldı. Tiyatro sahnelenirken birçok izleyicinin gözyaşlarına hâkim olamadığı görüldü.

Program yapılan duayla son buldu. (Mehmet Aslan- İLKHA)




























 

Bu haberler de ilginizi çekebilir