Akademisyenlerden Kudüs`te ezanın yasaklanmasına tepki
Siyonist terör rejimi İsrail meclisinde (Knesset) ilk oylamada kabul edilen ve ezanın belli saatlerde hoparlörle okunmasına yasak getiren kanun tasarısına tepkiler gelmeye devam ediyor.
İşgal rejimi İsrail'in ezan okunmasını kısıtlayan yasa tasarısını ilk oylamada kabul etmesine tepkiler artarak devam ediyor. Kudüs`teki ezan yasağına tepki gösteren Muş Alparslan Üniversitesi akademisyenleri, Siyonist ve işgalci İsrail tarafından kendi meclislerinde alınan karar ile İsrail`in dünyanın nefretini üzerine çekmeye devam ettiğini belirttiler.
Terör rejimi İsrail'in meclisinde belli saatlerde ezanın hoparlörle okunmasına yasak getiren kanun tasarısıyla ilgili tepkisini dile getiren Muş Alparslan Üniversitesi (MŞU) Genel Sekreter Yardımcısı Yusuf Kenan Atılgan, İsrail`in her zaman olduğu gibi yine boyundan büyük işlere kalkıştığını ve ezan yasağının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Atılgan, "İsrail dünyanın en şımarık milletidir. Yapmış olduğu bütün icraatlar dünyanın nefretini üzerine çekmek üzere planlanmış icraatlardır. Özellikle İslam dünyasıyla olan hesabını bir türlü çözemedi. İsrail ile problemli olan ülkelere baktığımızda hep Müslümanları görüyoruz, İslam ülkelerini görüyoruz, halkı Müslüman olan coğrafyanın evlatlarını görüyoruz. İsrail bu güne kadar olduğu gibi yine boyundan büyük işlere kalkışmaktadır. Burada da başarılı olacağını zannetmiyoruz, kesinlikle geri adım atacaktır. Ezan yasağı kesinlikle kabul edilemez. Gönül dünyamızda İsrail`in yaptığı hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Müslümanların olduğu yerde siyasi dünyada İsrail`i asla tasvip edemeyiz. İsrail hak ettiğiyle karşılaşacaktır." dedi.
Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Erdal Eker ise ezanın yasaklanması işgal projesinin bir adımı olduğunu söyleyerek, "İsrail`in kurucu mantığı olan Siyonizm'e göre bütün insanlık onlara hizmet için yaratılmıştır. İslam'ın da toplumsal yönü vardır. Bu yönü de ezanla, tesettürle ve cemaat namazlarıyla çarşıya, kente Kudüs`e duyuruyor. İsrail`in kendi yaşam tarzıyla çakışan böyle bir şeyi kabul etmesi mümkün değildir. İsrail rastgele bunu yasaklamıyor. Bu 1948`den sonra sürekli işgal projesinin bir adımıdır. Bu gün ezan yasaklanacak, yarın tesettür yasaklanacak, öbür gün Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişleri yasaklanacak. Kısmen lokal olarak yasaklanıyor, bu sürekli hale getirilecek. Burada Müslümanların ortak bir duyarlılık oluşturması ve İsrail`in yaptığı zulümlere karşı tek ses olmamız gerekiyor. Çünkü medyanın çok etkili olduğu, kamuoyunun sesinin çok yüksek duyulduğu bir dünyada yaşıyoruz. İnanıyorum ki Müslüman halkların yüreğinde Kudüs bir sevdadır, bir yaradır." ifadelerini kullandı.
Müslümanların en önemli dertlerinden birisinin Kudüs olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Murat Kayacan, İsrail`in içinden de bu yasağa tepkilerin olduğunu ifade ederek, "Tabi bunun çeşitli sebepleri var. Müslümanların dertlerinden en önemlisi Kudüs`tür. İsrail`in içinden de buna tepki var. 55 tane milletvekili bu yasak gelsin 23.00 ile 07.00 arasında ezan mikrofonla okunmasın diye talep ederken 48 milletvekili de ret kararı verdi. Bu sayıyı da görmezden gelemeyiz. Demek ki onların içerisinde de bir ihtilaf söz konusudur. Bir milletvekili de bu tasarıyı yırttı." şeklinde konuştu.
Terör rejiminin, Birleşmiş Milletlerin kararına rağmen işgale devem ettiğini ve ABD gibi emperyalist devletlerden güç aldığını dile getiren Kayacan, "Zaten bu işgalin bir göstergesidir. Birleşmiş Milletler bile diyor ki '1948`deki sınırlara çekilmen gerekir.' Buna rağmen Birleşmiş Milletler kararını tanımıyor. Tabi Birleşmiş Milletlerin kararını tanımamasında ABD`nin desteği de mühimdir. Maalesef emperyalist ülkeler arkasında durduğu için İsrail küçük bir devlet olsa da çok pervasız hareket ediyor. İnşallah Müslümanlar salih amel işleme adına, Müslümanların hakkına sahip çıkma adına, Kudüs`e daha önce sahip çıktıkları gibi bu konuda da sahip çıkmaya devam edecekler." diye belirtti. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)