"Adaleti kaybeden devlet imanını da kaybeder"
Şanlıurfa`da düzenlenen "Uluslararası İslâm Bilgeleri Zirvesi" programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Adaletin devletlerin imanı olduğunu belirterek, adaleti kaybeden devletlerin imanını da kaybedeceğini söyledi.
Şanlıurfa`da düzenlenen ‘İslam`ın evrensel mesajı: Barış, Adalet, Özgürlük` temalı ‘Uluslararası İslâm Bilgeleri Zirvesi`nde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, programın temasını oluşturan kavramlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İslam`da adaletin önemi hadeceğini söyledi.kkında önemli açıklamalarda bulunan Görmez, adaletin devletlerin imanı olduğunu belirterek adaleti kaybeden devletlerin imanını da kaybedeceğini söyledi.
Toplantının ana temasının ‘Barış, Adalet, Özgürlük` olduğunu ifade eden Görmez, "Hazreti Âdem`den Resulü Ekrem'e kadar bütün Peygamberler, barışın, adaletin ve hürriyetin Peygamberleridir. Bütün Peygamberler ve yeryüzündeki mücadeleleri barışı, adaleti, merhameti, tevhidi ve özgürlüğü gerçekleştirmek içindir." diye konuştu.
“İslam ile barış aynı manada aynı kelimeler olarak kabul edilmiş”
Görmez, İslam`ın barışın ahlakını da ifade ettiğini vurgulayarak, "İslam, sadece selamdan söz etmemiş, selamın hukukunu yeryüzünde egemen kılmıştır. Nice medeniyetler kurmuşuz. Nice medeniyetler selamın, barışın hukukunu yeryüzünde inşa etmişiz. Selam Rabbimizin adıdır aynı zamanda. Biz Rabbimizi aynı zamanda selamın kaynağı kabul etmiş ve iman etmişiz. Yüce Rabbimiz, 'Ey iman edenler topluca İslam`a girin, barışa girin' derken adeta İslam ile salam, İslam ile barış aynı manada aynı kelimeler olarak kabul edilmiştir." diye konuştu.
Kuran-ı Kerim'den bakıldığında kötülüğün küreselleştiğinin görüldüğünü belirten Görmez, "Coğrafyamızda gördüğümüz bütün acılar, kainatı işgal eden, kuşatan küresel kötülüğün bir parçasıdır. İnsanların yapıp ettiklerinden, ortaya koydukları yanlışlıktan dolayı fesat, bozgunculuk yeryüzünü sardı. Onun için her mümin Müslim olmak zorunda. Her fesada karşı çaba sarf etmeli, her bozguncuya karşı selamın temsilcisi olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
Asıl adaletin zor zamanlarda elde edilen adalet olduğuna değinen Görmez, en zor zamanlarda bile adaletli olunması gerektiğini ifade etti.
“Devlet adaleti kaybettiği zaman imanı kaybeder”
Görmez, sözlerine şöyle devam etti:
“Barışın en büyük eseri adalettir. Yahut adaletin en büyük eseri barıştır. Barış, adalet ve özgürlük kavramlarını birbirinden ayırmak mümkün değildir. Hangisi hangisinin sebebi, hangisi hangisinin sonucu belli değildir. Barış adaletin sebebidir. Adalet barışın neticesidir. Hürriyet olmadan adalet olmaz. Adalet olmadan barış olmaz. Bu kavramlar İslam medeniyetinin en temel kavramlarıdır. Tıpkı ilim, hikmet, marifet, merhamet ve vahdet gibi. Adalet mülkün temelidir, Hazreti Ömer`in ifadesiyle. Adalet devletlerin imanıdır. Devletlerin küfrü zulümdür. Devlet adaleti kaybettiği zaman imanı kaybeder. Zulmetmeye başladığı zaman küfrün yolunu açmış olur. Sadece kendimize adalet değil, asıl adalet ötekiye adalettir. Asıl adalet zor zamanlarda adalettir. Hz. Resul`ün hayatında en zor zamanlarda adaletten zerre kadar taviz verdiğine şahit olamazsınız. Bir kavme olan kininiz sakın sizi adaletsizliğe sevk etmesin.”
Allah'ın bir isminin de "Hak" olduğunu ve adaletsizliğin haksızlık anlamına geldiğini vurgulayan Görmez, "Haksızlık Hakk'a isyandır. Karşınızdaki insan fakir de olsa zengin de olsa sakın adaletten ayrılmayın. Arzularınıza uyarak adaletsizlik yapmayın. Merhametsiz adalet, adalet değildir. Merhamet acıma duygusu değildir, merhamet adalet duygusunu ayakta tutan zemindir. Adalet sadece müeyyidelere indirgendiği zaman adalet değildir, adalet müeyyidelerden ibaret değildir. Müeyyidelerden ibaret adalet kötülüktür. Kötülüğün cezası kendisi gibi bir kötülüktür. Bazen adalet insanlardan üstün, bazen de insan adaletten üstündür." sözlerine yer verdi. (Osman Gülebak-İLKHA)