• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Herşeyin Maddiyat ile Ölçüldüğü bir Dünyada; Müslümanca Var Olmak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hayatın ağırlaştığı, yaşamın alabildiğine zorlaştığı, sırtımıza aldığımız yüklerin altında belimizin büküldüğü zamanlar vardır. Derd-i maişet bir yandan yakamızı çekiştirirken; diğer bir yandan herkesin kendince dert edindikleri de zamanlar boyu zihnimizi işgal etmektedir. Yatırılması gereken faturalar üst üste gelirken, aylar ayları tüm süratiyle kovalamaktadır. Gırtlağı aşan borçlar, ödenmesi gereken taksitler, yenilenmesi gereken ev eşyaları öylece dururken; İnsanın ne çok çalışması gerek değil mi? Yapılacak o kadar iş, alınacak o kadar şey var ki?

Sınırsız tüketimin makbul olduğu, herşeyin maddiyat ile ölçüldüğü, değerlerin fiyat hâline geldiği bir dünyada; hiçbir şeyin kıymeti kalmamıştı aslında… Herşeyin maddiyat ile ölçüldüğü bir yerde ne eşyanın değeri kalır; ne de insanın kıymeti harbiyesi… Herşeyin bir pahası, bir fiyatı vardır. Ama hiçbir değeri yoktur. Değer ve fiyat bu kertede birbirinden tefrik edilmelidir. Birbirine benzetilir, ama aynı şeyler değildir.

Şimdilerde kullanılan “Manevi değer” tabiri, aslında bu durumu gayet yerli yerinde anlatmaya yeter. Diyelim ki; rahmetli babanızdan kalma gümüş bir yüzüğünüz veya köstekli bir saatiniz var. Meraklısı olan bir kişi bu baba yadigarını satın almak istiyor. Ederinin beş katı bir pahaya almak isterken siz “Manevi değeri var” diyerek satmaya yanaşmıyorsunuz. Adam ne yapıyor, ne ediyorsa satın alamıyor. Manevi değer dediğimiz şey bu açıdan; maddileşen dünyanın anlayabileceği bir kavram değildir.

Maneviyata gönlü kapalı olan kişinin gözü, maddeden başkasını görmez. Eşyanın hikmetini idrak edemez. Herşeyi madde üzerinden anlamaya çalışır. Üstad Bediüzzaman hazretlerinin de ifade ettiği gibi; maddiyat ile bakan göz maneviyatı göremez. Maneviyata kördür.

Müslümanları batının zihinsel yapısından ayıran en önemli farklardan biri de şüphesiz budur. Batı dünyası hayatı, insanı, eşyayı, doğayı madde üzerinden okurken; müslümanlar ise insanı maddi tekamül üzerinden değil, ahlak ve kişilik üzerinden okudu. Hayatı insanın önüne konulan kısa bir müddet olarak değil; hayat ve ölümü bir bütün olarak anlayıp, ebedi hayatı da hayat olarak okudu.

Günümüz dünyasında; madde ve maddiyat temelinde hayatı ve insanı anlama çabasının bi hayli fazla olduğunu görmemek; gözünü, kulağını dünyaya kapatmak demektir. Fakat böyle bir dünyada müslümanca yaşamak, müslümanca var olmakta muhal değildir.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir