Dilencinin Sultanlığı
Dilencinin Sultanlığı
Hükümdarlardan biri ölmüştü. Yerine geçecek kimsesi de yoktu. “Hükümdarlık tacını, sabahleyin şehrin kapısından ilk giren kişinin başına koyun. Ülkeyi ona teslim edin!” diye vasiyet etti… Şehrin kapısından ilk giren; ömrünce ekmek dilenen, yama üstüne yama vuran bir dilenci oldu. Devletin ileri gelenleri de hiç düşünmeden sultanın vasiyetini yerine getirdiler. Ülkeyi, hazineyi dilenciye teslim ettiler. Dilenci bir süre ülkeyi yönetti. Sonunda, ülkenin bazı yöneticileri yeni hükümdara bağlılıktan yüz çevirdiler. Komşu ülkelerin hükümdarları da her yönden kavga, çekişme başlattılar, savaş için hazırlık yaptılar. Kısacası ordunun ve halkın huzuru kaçtı. Bazı şehirler dilencinin elinden çıktı. Olaylar dilenciyi çok üzdü.
O sırada, eski bir dostu, yoksulluk zamanının yoldaşı seferden döndüğünde dilenciyi böyle bir makamda görünce: “Allah`a şükürler olsun ki; dikeninden gül bitmiş, ayağından dikenin de çıkmış, bu mevkiye erişmişsin! Demek kiher yokuşun bir inişi varmış!”
Dilenci dedi ki;
“Bak kardeşim, bırak kutlamayı da beni teselli et! Seninle birlikteyken bir ekmeğin derdini çekerdim; ama bugün bütün cihanın derdi üstümde!”
Sadi Şirazi