“Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, O'na ibadet etmekten büyüklenmezler; O'nu tesbih ederler ve yalnız O'na secde ederler.” (Araf Suresi, 206)

“Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur." (Al-i İmran Suresi, 51)

İslam dininin gayesi iman, hedefi ise salih ameldir. Müslüman genç ibadete düşkün ve zikir ehli olmak için çaba göstermelidir. Nefsini günahlardan arındırma derdinde olmalıdır. İbadeti kalkan gibi görmeli ve ondan ayrılmamak ve aralarına mesafe girmemesi için çabalamalıdır. İyi işler yapma derdinde olsa, insanları Allah`a davet etse, ama kendisinde bulunması gereken en önemli şey olan manevi değerleri ve ibadete düşkünlüğü yoksa kişi yaptığı çalışmalardan tam bir fayda göremez. Çünkü Allah ile bağı zayıfken çalışmalarından nasıl güzel sonuç bekleyebilir ki, Müslüman genç Allah ile bağını güçlendirmeli ve her an Allah ile olduğunu unutmamalıdır. Yolların en güzelinin ibadet olduğunu yüce rabbimiz bizlere bildirmiş ve Müslümanın ibadetle işlerine yön verebileceğini işaret etmiştir. Muhakkak ki Müslüman ibadette gevşek olduğunda tıpkı reyhana benzer, kokusu güzel ama tadı acıdır. Müslüman gencin, her şeyden önce amacı ibadetlerini yerine getirmek ve Allah ile bağını kuvvetlendirmek olmalıdır. Her boş anında onu tesbih etmeli ve hatırından âlemlerin Rabbini çıkartmamalıdır.                                                                                     

RUMEYSA SÜLÜN