MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"Millet son karar mercidir, MHP lobilerin, kulislerin ve kaymak tabakaların partisi değildir. Bizim yönümüz Hakk'a yüzümüz halka dönüktür.

MHP insanımıza tepeden bakan zümrelerin partisi değil. MHP hürmet ve hayranlıkla andığımız ecdadımızın buyruklarına sonuna kadar sadıktır. Milletten kaçanların karanlık emelleri hiç olmadığı kadar faaldir.

Başkaları gibi sorumsuz yaşayamayız
Bize iftira atanlar kimlerle yan yana olduklarını itiraf etsinler. Bize utanmadan dava hatırlatması yapanlar, kendilerinin nerede, kimlerle durduklarını itiraf etmeliler. Başkaları gibi sorumsuz, günübirlik yaşayamayız. İstismara bel bağlayamayız. 8-9 Şubat'ta idrak edeceğimiz partimizin 48. kuruluş yıl dönümünde hatıralarımızı iftiharla anacağız. Fitneciler bilsinler ki her zaman olacağız.

Türk milleti sandıkta kararını verecektir. Demokrasi karşıtı cephe ne yaparsa yapsın, millet damgasını koyacaktır. Değişiklik teklifi ülkenin önünü açacaktır. İnsanlar yaşadıkça toplumun ihtiyaçları değişip karmaşıklaştıkça Anayasaların da değişmesi kaçınılmazdır.Demokrasiyle yürütülen her ülkenin bir anayasası vardır. Toplumların milli özellikleri farklılıklar doğurmaktadır. Batılı dayatmaları 'sevda' olarak nitelendirenlerin körlüğün esiri olduğunu söyleyebiliriz.

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına çekilerek ödedik
Yıkımın yenisine ne Türkiye'nin ne de Türk milletinin tahammülü vardır. Dayatmalara teslim olmuş siyasetçiler, işbirlikçi basın mensupları ve lobiler, çareyi dışarıda arayanlar, kalkınmayı sadece parlamento sananlar... O gün ülkemizi çöküşe sürükleyenlerin tamamı bugün de mevcuttur. Dışarı çıktığınızda etrafınıza bakınız. O günkü aktörler şimdi de vardır. 19. yüzyıldaki sapma ve körlüğün ağır sorumluluğunu Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına çekilerek ödedik."

Neden 'evet' diyormuşuz, size ne!
CHP, HDP, FETÖ, PKK, DHKP-C ve eli kanlı aydınlıkçılar... MHP'ye saldırıyorlar. Neden 'evet diyormuşuz. Biz de diyoruz ki 'size ne!' Kimsenin peşine takıldığımız yoktur. Kandil ve Pensilvanya'da tepelerine bineceğimiz günler yakındır. Partimize oy verenlerin 3'te 1'i hayır, 3'te 1'i evet, 3'te 1'i kararsızmış. Televizyona çıkan yarım uzmanlar, dün karşımızda hiyanet kusanlardı."

Dün halklara özgürlük diyerek orak çekiçle Ülkücülere kurşun sıkan Perinçekgiller neredeyse bize davamızı öğretecekler.

Eğer Doğu Perinçek ve hayırcı yoldaşları ile Recep Tayyip Erdoğan arsında tercih hakkımız olsa Sayın Erdoğan'ın yanında oluruz.

Kandil ve Pensilvanya'daki yoklama kaçaklarının tepesine binip enselerinden tutacağımız günler yakındır. 15 Temmuz'da gördük ki ikinci 'Sevr' yanı başımızdadır. İşgalin eşiğinden döndük. Millet müdahale etmese felaket olacaktı. Siyasetin kulvarı 15 Temmuz'la birlikte değişmiştir.

'Evet' diyeceğiz
Nankörleri sandığa gömmek için 'evet' diyeceğiz. Cumhuriyet elden gidiyor, diktatörlük geliyor gürültülerine bakmayacağız. Türkiye'nin yeniden dirilişi için 'evet' diyeceğiz. Biz şahsa değil sistemin bakiliğine evet diyoruz. 'Evet' deyip bölücü yıkıcı düşmanlara dünyayı dar edeceğiz. Milletimizin kararına güveniyoruz. Cumhuriyetimiz daha sağlam temellere oturacaktır. PKK 'hayır' diyormuş varsın desin. Bunu zavallılar düşünsün. MHP milyonlarca kardeşiyle bir ve beraberdir.

CHP referandum sonrası kaçacak delik arayacak
Türkiye'yi Alman Başbakanı'na şikayet etme küstahlığını gösteren CHP zihniyeti milletten şamarı bir kez daha yiyecektir. FETÖ'cülerin entrika ve algı oyunları tutmayacaktır. Adında 'halk' olup halkla bağı olmayanlar, referandum sonrası kaçacak delik arayacaktır."