• DOLAR 32.585
  • EURO 35.049
  • ALTIN 2459.926
  • ...
Bakan Akdağ: Her vatandaşı özel bir odada yatırmak istiyoruz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "2002'ye kadar hastanelerin yüzde 90'ı koğuş tipi ve hastalar da o koğuşlarda yatıyordu. Bir insanın en fazla mahremiyete ihtiyaç duyduğu anlardan biri de hasta olduğu andır. O zaman onu ayrı bir odaya koyacaksınız. O odaların adı eskiden 'özel oda' idi. Şimdi bizim için her vatandaş özel ve her vatandaşı özel bir odada yatırmak istiyoruz. Şehir hastaneleri böyle bir felsefenin ürünü. Yani bunlar, hastanın çok daha rahat edeceği, çalışanların fonksiyonel açıdan rahat çalışacağı, işimizi kolaylaştıracak hastaneler." dedi..

Şehir hastaneleri projesinde bazı illerde sona gelindiğinin belirtilmesi, Yozgat Şehir Hastanesi'nde hasta kabulüne başlandığının, Mersin Şehir Hastanesi'nin açılışının ise önümüzdeki günlerde yapılacağının anımsatılması ve "Şehir hastanelerinin felsefesi, mantığı, hedefi nedir? Şehir hastanelerinde son durum nedir? Bu hastaneler tamamlandığında ilave hekim ihtiyacı yaşanacak mı? Şehir hastanelerinin faaliyete geçmesinin ardından mevcut hastanelerin bir kısmının kapatılması gündeme gelecek mi?" şeklindeki soru üzerine Akdağ, şehir hastanelerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok önem verdiğini, kendisinin de 2005'ten bu yana bütün teknik detaylarını yoğun çalıştığını belitti.

Şehir hastaneleriyle Türkiye'nin yaklaşık 41 bin yatağa kavuşacağını anlatan Bakan Akdağ, hastanelerin büyük kısmının büyük ölçekli olacağını ancak çok daha küçüklerin de bulunduğunu ifade etti.

Şehir hastanelerinin daha mükemmel hastaneciliği getirdiğini belirten Akdağ, AK Parti iktidarı döneminde, sağlıkta dönüşüm kapsamında eski, depreme dayanıksız, koğuş sistemi yataklara sahip hastaneleri sürekli yenilediklerini anımsattı.

Otellerde koğuş sisteminin kabul edilemediğini, ancak hastaneye sıra geldiğinde durumun farklı olduğuna işaret eden Sağlık Bakanı Akdağ, "2002'ye kadar hastanelerin yüzde 90'ı koğuş tipi ve hastalar da o koğuşlarda yatıyordu. Bir insanın en fazla mahremiyete ihtiyaç duyduğu anlardan biri de hasta olduğu andır. O zaman onu ayrı bir odaya koyacaksınız. O odaların adı eskiden 'özel oda' idi. Şimdi bizim için her vatandaş özel ve her vatandaşı özel bir odada yatırmak istiyoruz. Şehir hastaneleri böyle bir felsefenin ürünü. Yani bunlar, hastanın çok daha rahat edeceği, çalışanların fonksiyonel açıdan rahat çalışacağı, işimizi kolaylaştıracak hastaneler." diye konuştu.

"AVRUPA'NIN EN İYİ, EN GÜZEL HASTANELERİNİ YAPMIŞ OLUYORUZ"

Mersin'de bin 300 yataklı şehir hastanesini açacaklarını aktaran Akdağ, bu hastaneye gidildiğinde, vatandaşların hastalarını alıp içeri gireceğini, araçlarının otoparka valeler aracılığıyla çekileceğini ve bundan ücret alınmayacağını kaydetti.

Acil hastaların ambulans helikopterle hastanenin tepesindeki piste indirileceğini vurgulayan Akdağ, acillerin önünde bekleme için yeteri kadar kapalı alanın bulunacağını, acil ile hastane bloğu arasında kolay ulaşım sağlanacağını belirtti.

Bakan Akdağ, hasta odalarında, televizyon, banyo, tuvalet, refakatçiler için yatak olacağını, iki odalı dubleks alanların bile bulunacağını aktardı.

Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi'nde, bir kampüste 39 bina bulunduğunu, birimlerin farklı birimlerde olduğunu anlatan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela Ankara'da aşağı yukarı 500 dönümlük bir alanda 7 bin yatak var. Sıhhiye ve çevresinde. Birbirinden ayrı bina ve hastanelerde. Şimdi mesela Bilkent'te 3 bin 500 yatağı, şöyle yapıyoruz, 8 ayrı hastane var, özelliği hastanelerin birinden diğerine kapalı bir caddeyle ya da sokakla geçebiliyorsunuz. Çok güzel ışık alan, rahat mekanlar. Cumhurbaşkanımız bunu o kadar güzel ifade ediyor ki 'Artık bir binadan öteki binaya sedyeyle vatandaşı taşımak olmayacak' diyor. Olmayacak da Allah'ın izniyle. Şehir hastaneleriyle şunu yapıyoruz, çok daha modern Avrupa'nın en iyi, en güzel hastanelerini yapmış oluyoruz. 41 bin yatak bizim toplam yatak kapasitemizin aşağı yukarı yüzde 20'sini oluşturuyor.

Bir taraftan diğer hastaneleri yeniliyoruz. Hedefimiz şudur, 2023'e vardığımızda Türkiye'de artık, eski, eskimiş binalar, depreme dayanıklı olmayan hastane falan kalmayacak. Hep söylediğimiz bu hastanelere dönüşmüş olacak. Eskileri kapatıyor muyuz? Evet, bazı yerlerde kapatıyoruz. Çünkü, önce şehirde planlamamızı yapıyoruz, bu şehirde 2030-2050 yılına kadar kaç yatak lazım, bu yatağa göre de yeni hastaneler yapıldığında bazılarını kapatıyoruz, bazılarını kapatmayıp yeniliyoruz. Tamamen bu planlamaya bağlı bir şey."

Önümüzdeki dönem için yeni projelerin sorulması üzerine Akdağ, bu ay Mersin ve Yozgat, gelecek ay ise Isparta, sonra Ankara Bilkent hastanelerinin açılacağını bildirdi.

Bakan Akdağ, "Bu yıl zannediyorum 6-7 hastane açarız. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde hepsini bitireceğiz. Şu anda 21 projeye başladık. Bunlar toplamda 28-29 proje. Buna muhtemelen birkaç proje daha eklenecek." dedi.

"ÇOK BÜYÜK MALİYETLİ DEĞİL"

Şu anda Ordu'da bir proje üzerinde çalıştıklarını vurgulayan Akdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Kalkınma Bakanlığıyla da görüşüyoruz. Klasik usulle yapacağımız bazı hastaneleri, bu kamu-özel ortaklığıyla şehir hastaneleri modeline belki döndüreceğiz. Muhalefet çevreleri biraz da bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu hastanelerin pahalıya mal olduğunu düşünüyorlar. Çünkü, hesapları yanlış yapıyorlar. 25 yıl boyunca, klasik usulle yapılan bir hastanenin, hangi masraflarının olacağını, hazinenin borçlanarak para alıp bunların yatırım bedellerini temin ettiğini falan dikkate almadan, hesaplama yapıyorlar. Ben finansçılarla yoğun olarak çalıştım ve şunu gördüm, şehir hastanelerinin 25 yıllık, bina ve bina bakım maliyetleri, bizim klasik yolla yapılıp 25 yıl içinde oturduğumuz binaların, bakım maliyetlerinin, toplam maliyetinden daha aza geliyor. Bütün faktörleri yan yana koyduğumuzda. Bazıları bunun çok daha tersini iddia ediyorlar. Dün, Türk Tabipleri Birliği beni ziyarete gelmişti. Onlar da aynı şeyi söylediler. Bizim finans tablolarımızı onlara da vereceğiz. Bunu da plan ve bütçe komisyonunda muhalefet vekillerine de hazırlatarak verdik. Bilgi eksikliği olunca, bunlar çok büyük maliyet getirmiş gibi gözüküyor, oysa öyle değil."

Türkiye'nin hekim ihtiyacının şehir hastaneleriyle doğrudan bağlantısı bulunmadığını kaydeden Bakan Akdağ, Türkiye'nin, Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa bölgesindeki 53 ülkenin içinde nüfusa oranla en son sıralarda olduğunu belirtti.

Sadece Türkiye'nin önünde 53 sıradaki Bosna Hersek'in bulunduğunu ifade eden Akdağ, "Onun için doktor sayımızı artırmaya devam edeceğiz. Bu şehir hastanelerimiz için de gerekli, tüm diğer hastaneler, aile sağlık merkezleri için de sayıları artırmak gerekiyor." diye konuştu.

.

Bu haberler de ilginizi çekebilir