Yeni Eğitim-Öğretim Müfredatı Taslağı: Nitelik, Eleştiri ve Öneri
Strateji Düşünce ve Analiz Merkezi`nin yayınladığı analiz, Milli Eğitim Bakanlığı`nın 2017-2018 eğitim-öğretim yılında uygulamaya geçirmeyi planladığı müfredat taslağını irdelemektedir.
Yeni Eğitim-Öğretim Müfredatı Taslağı: Nitelik, Eleştiri ve Öneriler
Milli Eğitim Bakanlığı`nın eğitim-öğretimin planlanması ile ilgili en üst organı Talim Terbiye Kurulu`nca hazırlanan müfredat, uygulamaya yön veren en kapsamlı eğitim-öğretim programıdır. Anayasanın ilgili 10, 24, 42, 62, 130 ve 131. maddeleriyle uyumlu olarak çıkarılan “1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu”nda yer bulan “Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçları” ve “Türk Milli Eğitiminin Genel Hedefleri” doğrultusunda hazırlanan müfredat, ders kitaplarının ne tür kazanımlar için hangi konuları kapsayacağını, bu konuların hangi sırayla ve hangi malzemeyle ne kadar sürede verileceğini açıklamaktadır.
Müfredat, eğitim-öğretimin amacını, özünü ve uygulayış biçimini belirleme ve Milli Eğitim`de hem yönetim hem öğretmenlerin dersteki etkinliklerini sınırlandırma özelliğine sahiptir. Bu yönüyle iyi hazırlanmış bir müfredat, kaliteli bir eğitim-öğretimin esasını oluştururken yetersiz bir müfredat, eğitim-öğretimdeki aksaklıkların en önemli nedenleri arasında yer alır. Müfredatlar ayrıntılandıkça eğitim ve öğretim yönetimi ile öğretmenleri daha çok sınırlandırır. Ayrıntılı hazırlanmış kötü bir müfredat, eğitim-öğretimde başarıya ulaşmanın en önemli engelleri arasındadır.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2017-2018 eğitim öğretim yılında 1, 5 ve 9. sınıflarda uygulamaya geçirmeyi planladığı ve sonraki sınıfları da kapsayan müfredat taslağını, kamuoyunun eleştirilerini ve önerilerini almak üzere 13 Ocak`ta askıya çıkardı. 6 Şubat`a kadar eleştiri ve önerilere açık kalmak üzere hazırlanan söz konusu müfredat taslağı, Türkiye`nin Milli Eğitim müfredat geleneğine uygun olarak ayrıntılı hazırlanmıştır. Dolayısıyla ayrıntılı bir incelenmeyi gerektirmektedir. Analizimiz, bu gereksinimi karşılamasa da müfredatın ana hatlarıyla anlaşılmasını ve yapılacak öneriler için zemin oluşturmayı amaçlamaktadır.
Müfredat Taslağının Hazırlanış Gerekçesi ve Hedefleri
Milli Eğitim Bakanlığı, mevcut öğretim programlarını akademik bilgi bakımından gereğinden fazla yoğun bulmuş, bu programların yoğun olmasından dolayı “eğitim ve öğretimin” sadece öğretim boyutuna ağırlık verildiği, eğitim için yeterli süre kalmadığı eleştirisinde bulunmuştur. Bakanlık, bununla birlikte küreselleşen dünyada ve Türkiye`de siyasi, sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknolojik alanlarda yaşanan hızlı değişim ve gelişmelerin toplumun yeni yüzyılın mezunlarından beklentilerini farklılaştırdığı kanaatine varmış;
-Bireyin ve toplumun değişen ihtiyaçları,
-Eğitimde niteliğin arttırılması ihtiyacı,
-Bilim, teknoloji, öğrenme ve öğretme yaklaşım, kuram ve stratejilerinde son yıllarda yapılan araştırma ve çalışmalarla gerçekleşen değişiklikler ve gelişmeler,
-Ulusal ve uluslararası değerlendirmelerde kullanılan ölçütler ve Türkiye`ye ait bu değerlendirmelerin sonuçları ve Hükümet`in eğitim ile ilgili diğer planlamalarını uygulamaya geçirmek amacıyla müfredat değişikliği yapma gereksinimi duymuştur.
Bakanlığın açıklamasına göre "eğitime dair güncelleme, yenileştirme ve geliştirme çalışmaları”nın bir neticesi olan müfredat taslağı; anadilde iletişim, diğer bir dilde iletişim, temel matematik, dijital yetkinlik, öğrenmeyi öğrenmek, vatandaşlık ve sivil yetkinlik, inisiyatif kullanma ve girişimcilik, kültürel dışavurum olmak üzere öğrencilerde sekiz yeterliliği kazandırmayı hedeflemiştir.
Bakanlığın mevcut eğitim programına eleştirel yaklaşması ve dünyadaki değişimle birlikte eğitim-öğretim programında değişimin gerekliliğine inanması, mevcut müfredattan farklı bir müfredat beklentisine yol açmaktadır.
Taslakla ilgili yapılan ilk eleştiriler, eğitim ve öğretimde son dönemde yapılan değişikliklere karşı duran kesimlerden geldi. Bu kesimler, yeni müfredatta geçmişe ait bulunan ögelere odaklanarak lise son sınıf biyoloji dersinin müfredatında yer alan, “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesi çıkarılmasını, Darwin Teorisi olarak bilinen evrim teorisinin okutulmamasını olumsuz buldular. Onlara göre, yeni müfredatın ilk ve ortaokul kısımlarında Mustafa Kemal`e daha az yer verilmesi de taslağın olumsuz yönleri arasındadır. Taslak, bu eleştirilerle dikkatleri daha da üzerine çekmiş ve eğitimde değişim bekleyenlerde büyük bir beklentiye neden olmuştur. Ne var ki müfredat taslağı incelendiğinde, değişikliğin olumlu tarafları bulunmakla birlikte, beklentileri yeteri kadar karşılamadığı görülmektedir. Türkiye`de eğitim ve öğretim, köklü bir değişikliği gerektirmektedir oysa önerilen taslak, yüzeysel bazı değişikliklerle sınırlı kalmıştır.
Analizimize PDF Formatında Ulaşmak İçin Tıklayınız..