Hilyeler; zamanla yazılı metin formundan görsel levha formuna doğru tekamül etmiştir. Müslümanlar, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav)’in her haline ve şekline son derece önem verdikleri için, san’atkârlar çok sayıda hilyeler çizmiş ve yazmışlardır. Bugün hilye denilince akla gelen levha formunun ilk olarak Hattat Hafız Osman tarafından 1668 yılları dolaylarında ortaya konulduğu kabul edilmektedir.

Hilye levhaları şöyledir: Baş makam denilen en üstteki bölümde, mutlaka besmele yer alır. Hemen onun altında göbek bölümü vardır. Burası Hilyeyi şerifin en geniş alanıdır. Genellikle yuvarlak bir formda olan göbek bölümünde Efendimizin fiziki özellikleri ve karakterini anlatan metin yer alır. Râşid halife isimleri dört bir köşeye yerleştirilmiştir. Bazı hilye-i şeriflerde bu isimlerin yerine cennetle müjdelenen sahabenin isimlerine de rastlanır. Bu bölümün hemen altında genellikle “Biz seni âlemlere ancak rahmet olsun diye gönderdik” mealindeki ayet yer alır. En altta etek bulunur bu bölümde üsteki metnin devamı ve dua yer alır. Ayrıca hattatın ismi ve tarihin atıldığı yer de burasıdır.