DOĞRUHABER / MUHAMMED YARARLI

Hiç düşündük mü bugüne kadar. Şu anda dünyada bulunan kaçıncı nesil insanlarız, bizden önce ne kadar çok insan imtihan sahası olan bu dünya hayatına geldi, gitti. 

Onlar da hiç şüphesiz, bizim şu anda üzerinde gezip dolaştığımız vatanımız, yurdumuz, memleketimiz dediğimiz şu topluluklar da” vatanımız, yurdumuz” diyerek, yaşıyorlardı.

Aynen bizim gibi, bir anne - babanın çocuğu olarak dünyaya geldiler, yediler, içtiler, çocukluklarını yaşayıp büyüdüler, evlenip çocuk sahibi oldular. Dünyayı imar edip şenlendirdiler. Ona hırsla sarılıp mal mülk ve servet biriktirip çoğaltma yarışına girdiler. Bunun neticesinde birçoğu servetine servet katıp, son derece zengin oldu.  Çoğu zaman bu hırs yeryüzünde kavgaların, huzursuzlukların ve savaşların kapısını araladı.

Netice olarak, ne biriktirdikleri mal ve mülkleri, ne servet ve saltanatları, nede güç ve kuvvetleri onlara hiçbir fayda vermedi.

Bir gün onlar için imtihan süresi bitti, kaçınılmaz son olan ölüm kapıya gelip dayandı. Hiç birisi çıkıp ta” Hayır ben gelmiyorum, ben burada kalacağım” diyemedi. Hepsi Rablerinin takdirine boyun eğerek, bu dünyadan göçüp gittiler. Malları, mülkleri, servet ve saltanatları yok olup gitti. Bir süre sonra dünyada bıraktıkları hiçbir eserleri kalmadı, izleri yok olup gitti. Şu anda onların bir zamanlar bu topraklarda yaşadıklarına dair neredeyse hiçbir iz yok. Ne onları hatırlayan, nede bilen kaldı.

Onlar açısından baki kalan tek şey ise, onların bu kısa hayatlarında kendi elleriyle gönderdikleri amelleri oldu. O ameller ise onların ebedi hayatlarının tohumları oldu.

İşte, ey dünyaya ve geçici zevklerine meyleden nefsim ve ey kardeşlerim:

Sen yeryüzüne böylece gelip giden milyarlarca insandan sadece birisisin. Allahu Teâlâ`nın dünya hayatı ile ilgili bu kanunu, bu güne kadar değişmedi, bundan sonra da değişmeyecek. Sen de elbette çok yakın bir zaman da artık bu dünya da olmayacaksın. Geride bıraktığın izler birer birer yok olacak ve sen de bir gün dünyada artık hatırlanmayacaksın bile.

Öyleyse geçmişten ibret al, kendine çeki düzen ver. Dünya hayatına geçici süs ve güzelliklerine zenginlik ve eğlencesine aldanıp kendi kendini mahvetme. Bütün güç ve bilgini, vakit ve enerjini Allah (c.c.)`ın rızasını tahsil etmek için kullan; Göreceksin o zaman, bu dünya hayatı ebedi bir saadete dönecektir.

 Aksi takdirde sen de pek yakında,  geçmişte kalan milyarlarca insan gibi, dünya hayatının acımasız zaman çarkları altında yok olup gidecek ve cehennem çukurlarından bir çukura yuvarlanan zavallı ahmak bir insandan başka bir şey olmayacaksın.