Mazlumların ahı yerde kalmamalıydı
Gazze`ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine yönelik 31 Mayıs 2010 yılında terör şebekesi israil tarafından düzenlenen ve 10 kişinin şehid olduğu saldırıya ilişkin dava karara bağlandı.
Erkan Yavuz- Doğruhaber - Mahkeme heyeti oybirliğiyle Türkiye ve İsrail arasında imzalanan 28 Haziran tarihli anlaşmayı gerekçe göstererek Mavi Marmara davasını düşürdü. Mahkeme, katliam tarihinde terör şebekesinin Genelkurmay Başkanı olan RauAlufGabielAshknazi`nin de bulunduğu 4 israilli katil hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasına ve kırmızı bültenlerin geri alınmasına da hükmetti. Siyasetçiler ve hukukçular ‘Mazlumların ahı yerde kalmamalıydı` açıklamasında bulundu
Davanın düşürülmesi ve Siyonist katillerin aklanmasına tepki gösteren Mavi Marmara davası avukatlarından Yasin Şamlı, Gülden Sönmez ve HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, mahkemenin verdiği kararla şehit ailelerini ve gazileri derinden yaraladığını belirterek, siyasi bir karar sonucu davanın düşürüldüğünü ifade ettiler. Siyonist katillerin hem hukuk, hem de kamuoyu nezdinde mahkûm olduklarına dikkat çektiler. Siyasiler ve avukatlar yaptıkları değerlendirmede bu davanın düşmemesi gerektiğine vurgu yaparak ‘mazlumların ahı yerde kalmamalıydı` vurgusunda bulundular.
‘BU DAVA HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE DÜŞÜRÜLDÜ`
“Bu dava gördüğümüz kadarıyla siyasi mülahazalarla düşürüldü” diye konuşan HÜDA PAR İl Başkanı Erdal Elibüyük, “Sonuç itibariyle bu dava hukuksuz bir şekilde düşürüldü. Bu karar toplumun vicdanını rahatsız etmiştir, sızlatmıştır. Bu gemide bulunan şehid yakınlarını ve gazileri derinden rahatsız etmiştir. Buradan hükümete çağrıda bulunuyorum; varılan anlaşma dışında hangi gerekçe ile bu davayı düşürdünüz? Bunu lütfen açıklayın. Bu anlaşmanın içeriğine bakıldığı zaman bunun Türkiye açısından vahim bir durum olduğu görülecektir. Bizim bilmediğimiz, kamuoyunun bilmediği ne gerekçe vardı da bu davayı düşürdünüz? Bunu açıklamak hükümetin boynuna bir borçtur” dedi.
TÜRKİYE ULUSLARARASI ALANDA BU DAVAYI KAYBETMİŞTİR
İsrailin bu dava öncesinde de toplum nezdinde mahkûm edildiğini ifade eden Elibüyük, “İsrailin şu andaki durumu toplum nezdinde mahkûm olmuştu. Bu dava bizim açımızdan her ne kadar siyasi olarak düşürülmüşse de vicdanlarda hala kapanmadı. Bu münasebetle şu anki durum hukuki ve siyasi anlamda geldiğimiz nokta itibariyle, maalesef Türkiye uluslararası alanda bu davayı kaybetmiştir. Hem de kendi dahli ile bu davayı kaybetmiştir.” şeklinde konuştu.
‘KATİLLER HEM HUKUK NEZDİNDE HEM KAMU VİCDANINDA MAHKÛM OLMUŞLARDIR`
Dava avukatları adına açıklamayı yapan Yasin Şanlı ise, mahkemenin verdiği karar ne olursa olsun, sanıkların hem hukuk hem de kamuoyu nezdinde mahkûm olduklarını söyledi. Şanlı, “Mavi Marmara davası açıldığından beri takip ediyoruz. Şu ana kadar bir aşamaya geldi ama gelinen aşama itibariyle taleplerimiz reddedildi. Müştekilerin dinlenmesi talepleri ve onlara soru sorma taleplerimiz reddedildi. Dolayısıyla biz, ceza mahkemesi kanununa uygun bir muhakemenin yürütülmediği kanaatine ulaştık.” dedi. Mavi Marmara saldırısında katledilenlerin insanlığın vicdanını temsil ettiğini dile getiren Şanlı, sözlerini şöyle tamamladı: “Mahkeme her ne karar verdiyse versin. Biz şuna inanıyoruz. Mahkemeler suç işleyenler hakkında beraat kararı, davanın düşmesi kararı da verseler onlar hem hukuk nezdinde hem kamu vicdanında mahkûm olmuşlardır. Filistinli çocuklara ilaç götüren ve bütün insanlığın vicdanını temsil eden bu insanların ellerinde en ufak bir suç aleti yoktu. Bunlar insanlığın vicdanını temsil ediyorlardı. Biz de onların haklarını elimizden geldiğince savunmaya çalıştık. Gelinen aşamada gördük ki usul kuralları ihlal edildi. Dolayısıyla duruşma salonundan ayrıldık.”
‘MAZLUMUN ÂHI YERDE KALMAYACAKTI…`
Av. Gülden Sönmez de sanıkların sadece Mavi Marmara saldırısı nedeniyle değil, Filistin`de katledilen insanlar için de yargılandıklarına değindi. Sönmez, “Bunlar, altı yıldır bu davada yargılanan sanıklardır. Bu sanıklar sadece Mavi Marmara`da kardeşlerimizi şehit etmediler. Bu sanıklar birçok Filistinlinin, Gazze`deki yetimlerin, yaşlıların, hastaların katliamına sebep olan ve o emri veren suçlulardır. Sadece Mavi Marmara davasında yargılanmıyorlardı. Burada Gazzeli yetimler için yargılanıyorlardı. Ebette buradan mükemmel bir adalet kararı beklentimiz yoktu ama Allah onların önüne önemli bir fırsat sunmuştu. Yeryüzündeki bu kadar mazlumun kısmen de olsa âhı yerde kalmayacaktı.” şeklinde konuştu.