Diyarbakırlılardan Arakan`da yaşanan vahşete tepki
Arakan`da yaşanan vahşet ile ilgili İLKHA`ya konuşan Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı ve Diyarbakır halkı, Müslümanlara yapılan şiddete karşı seslerin yükseltilmesi gerektiğini vurguladılar.
Myanmar (Burma) Devlet yönetiminin askeri güçleri ve Budist çetelerin barbarca saldırılarına maruz kalan Arakanlı (Rohingya) Müslümanların acıları dinmiyor.
Arakan`da Müslümanlara uygulanan zulüm ve vahşet ile ilgili İLKHA‘ya konuşan Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen ile Diyarbakır halkı, Budist Myanmar Devlet yönetiminin Müslümanlara yaptıkları akıl almaz işkencelere tepki göstererek, Ümmetin yapılan bu şiddete karşı dur demeleri gerektiğini belirttiler.
İLKHA`ya konuşan Diyanet Sen Diyarbakır Şube Başkanı Evsen, yıllardır Arakan`da Müslümanlara yönelik yapılan katliamlara karşı dünya ve İslam coğrafyasının seyirci olmakla yetindiğini ifade etti.
Evsen, “Türkiye darbe sürecinden önce konuya ciddi manada eğilmiş, oradaki olaylar nispeten hafiflemişti. Darbe sonrası yaşanan sıkıntılardan dolayı Türkiye`nin de sahiplenmemesinden dolayı, oradaki Budist rahiplerin ciddi manada Müslüman nüfusunu yok etmek amacıyla işkenceler yaptıklarını biz sosyal medyada görüyoruz.” dedi.
“Arakan Müslüman coğrafyasının kanayan yaralarından biridir”
Arakan`ın İslam coğrafyasının kanayan yaralarından biri olduğunu söyleyen Evsen, “Suriye, Irak, Yemen ve İslam coğrafyasının diğer bölgeleri kanıyorsa, aslında bizim için Arakan aynı derecede önemli ve ne yazık ki kanayan bir coğrafya olarak ortada duruyor. Müslümanların sessizliği hepimizi yürekten incitiyor ve yaralıyor. Sesimizi yükseltmemiz gerekirken, şu an aciz bir durumdayız. Bu bizim için bir züldür. Halbuki bir yerde bir kötülük gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltin, düzeltemezseniz dilinizle, dilinizle düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin, bu da imanın en zayıf noktasıdır. Biz ne yazık ki bunu kalbimizle buğz etme noktasında dahi bir şey yapmıyoruz. Bu da imanımızın sorgulanması gerektiğinin net bir şekilde ortaya koyuyor.” ifadelerini kullandı.
‘Budist rahipler öncülüğünde yapılan katliamları İslam coğrafyası dur diyemiyor.` diyen Evsen konuşmasına şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler Müslümanların kendi onurunu korumamasına karşılık Arakan hükümetine bir çağrıda bulunuyor, ‘Müslümanların onurunu koruyun` diyorsa hiçbir İslam devletinin etkinliğinin olmadığını ve kendilerinin hiçbir hükmünün olmadığını gösteriyor. Müslüman coğrafyası, üzerindeki tozu temizlemeli, kendi içinde bu kavgaya, gürültüye son vermeli ve dünyanın herhangi bir yerinde Müslümanlara yönelik yapılan şiddete yönelik dur diyebilmelidir.”
Kur`an-ı Kerim`den ‘Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin onlar birbirlerinin dostlarıdır` ayetini hatırlatan Evsen şunları söyledi:
“Maalesef biz onları kendimize dost olarak kabul ediyoruz. İşte bundan dolayı onların yaptıkları şeyi göz ardı ediyoruz. Medya bize Budist rahipleri temiz, arınmış ve onlar gibi yaşanılması gerektiğini sunuyor, oysa ekranların arkasında Müslümanları katletmek için ellerinde geleni yapıyorlar. Çünkü biz kendi içimizde çatışmalardan dolayı, batıyı bizi sözde ayırmak için davet ediyoruz, geliyorlar bizi öldürüyorlar. Suriye`de, Yemen`de, Afganistan ve dünyanın her yerinde olan da budur. Müslüman silkelenmeli ve bir an önce bu zulme dur demelidir.”
“Dünya âlimleri, İslam ülkelerini eyleme davet etmelidir”
Evsen son olarak Müslüman âlimlere çağrıda bulunarak, “Tüm âlimlerimiz başta İttihat'ul-Ulema, İslam Âlimleri Birliği ve Dünya Âlimler Birliği bir an önce İslam ülkelerini bu konuda eyleme davet etmeli, insanların sokağa çıkmalarını sağlamalıdır. Dünya nezdinde iş birliği çağrısı yapılmalı bununla birlikte Müslümanların uyanmalarını sağlamalıdırlar.” dedi.
“Birleşmiş Milletler söz konusu Müslümanlar olduğunda en adi bir şekilde saldırıyorlar”
İLKHA mikrofonuna konuşan Diyarbakır halkı da, arakan ve birçok İslam beldesinde Müslümanlarının zulüm görmesinin tek nedeninin, İslam ülkelerindeki yönetimlerin bir çatı altında toplanamamaları, Müslümanların birlik olamayışları olduğunu dile getirdiler.
Hz. Ömer gibileri olmadığı sürece Arakan, Filistin ve dünyanın birçok yerinde zulümlerin görüleceğini söyleyen Remzi Oynak adlı vatandaş, “ Sözde kendini Birleşmiş Milletler gösterenler söz konusu Müslümanlar olduğunda en adi bir şekilde saldırıyorlar. Hıristiyanlar olduğunda ise tepkileri farklı oluyor. Bu batının ve küresel emperyalizm ikiyüzlülüğünü gösteriyor. Eğer Müslümanlar birleşmeseler durum Arakan ve Filistin`deki gibi olur ve mazlum ve Mustazaflar ölür.” diye konuştu.
Müslümanların birlik beraberlik olarak tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Necat Asıl da tepkisini şöyle dile getirdi:
“Müslüman kendi derdiyle ilgileniyor, sadece Arakan değil, Müslümanların yaşadığı değişik coğrafyalarda bile zulüm işleniyor. Müslümanların birlik ve beraberlik olup tepki göstermesi gerekiyor, ama maalesef şu an öyle bir tepki göremiyoruz. Irak, Suriye, Filistin`de Müslümanlar birbiriyle uğraşıyor ve kendi dertleriyle uğraştığı için bir tepki veremiyor. Biz Müslüman olarak dua edeceğiz. Allah o zalimleri kahr-u perişan etsin.”
Adem Dursu adındaki vatandaş da, Arakan`daki Müslümanlara karşı yapılan katliamlara sessiz kalındığı için, bunun hesabının tüm Müslümanlara ve yöneticilerine sorulacağını belirtti.
Furkan Uçar ve Cebrail Erkuş ise Müslümanları, aralarındaki ihtilafları, taassubu ve tefrikaları bir kenara bırakıp birleşmeleri ve en yüksek sesle tepki vermeleri gerektiğini söylediler. (Emrah Deniz, M. Sıddık Bilge- İLKHA)