MEHMET TAHİR ÖZSOY - İSTANBUL

KKTC`de beş yıldır faaliyet gösteren Hala Sultan İlahiyat Koleji`nin kapatılması için açılan davanın duruşması bu gün görülecek. Türkiye`deki İmam Hatip modeline benzer bir eğitim modeline sahip okul İlahiyat Koleji olarak isimlendiriliyor. 950 öğrencinin eğitim gördüğü okulda; Kıbrıs`ın birçok üst düzey yöneticisinin de bulunduğu eğitimcilerin, doktorların, idarecilerin, çocukları da eğitim görüyor. Ada`nın geleceği açısından önemli bir yer taşıyan Hala Sultan Koleji`nin kapatılması için AB ve Rum destekli kesim ve sendikalar yoğun bir baskı gösteriyor.

ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Ceylan, TİYEMDER Onursal Başkanı Selahattin Yazıcı, Kıbrıs`da faaliyet gösteren Evrensel Sevgi ve Kardeşlik Derneği (ESKAD) Başkanı Recep Günaydın; HALA SULTAN İLAHİYAT KOLEJİ`nin Kıbrıs için önemine ve mahkeme sürecine dair gazetemize açıklamalarda bulundular.

“HUKUKİ OLARAK   KAPATILMASI MÜMKÜN DEĞİL”

ÖNDER Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Ceylan Hala Sultan İlahiyat Koleji`nin varlığının yıllar sonra Kıbrıs`ta kimin bayrağının dalgalanacağı meselesi olduğunu belirtti.

Ceylan konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim genlerimizi, bizim misyonumuzu taşıyan o doğrultuda eğitim yapan tek kurum diyebilirim. Bu yüzden açıkçası biz çok önemsiyoruz. Kıbrıs`ta yirmi sene sonra, elli sene sonra kimin bayrağının dalgalanacağına dair bir mesele olarak görüyoruz. Hukuki olarak kapatılması mümkün değil.

Çünkü bir önceki davada her şeyiyle Kıbrıs`ın standartlarına, yönetmeliğine uygun hale getirildi. Fakat işin içerisine onlarca denge girdiği zaman farklı sonuçlar alınabiliyor. Ama kesinlikle kapatılmaması gerekiyor. O okulun ayakta kalması gerekiyor.” dedi.

Türkiye`nin Kıbrıs üzerindeki etkisinin davayı ne kadar etkileyeceğini bilmediğini belirten Ceylan, “Türkiye`deki siyasi dengeler ve siyasi otorite Kıbrıs`ı ne kadar etkiler. Türkiye üzerinden tavsiye temenni konusunda ya da istek noktasında bir şey olur mu bilemiyorum.” ifadelerini kullandı.

“BU YAPILANLAR İSLAM   DÜŞMANLIĞININ TEZAHÜRÜDÜR”

TİYEMDER Onursal Başkanı Selahattin Yazıcı Kıbrıs`ta acil bir şekilde yeni İmam Hatipler açmak gerektiğini ifade etti. Rum yanlısı yaygaracı bir kesimin İslami eğitime engel olmaya çalıştığını belirten Yazıcı, “Siyasi gücün olduğu bir ortamda yaygaracı bir sendikanın işi böyle bir noktaya getirmesi de enteresandır. Burada AB ve Rum yanlılarının etkisi var. Zaten bu sendika da Rum bayrağı sallayan bir sendikadır. Böyle bir sendikanın orada adli makamlarda işi bu noktaya taşıması manidardır. Onun için oradaki resmi yetkili arkadaşların ikaz edilmesi lazım. Ve çok acil bir şekilde ikinci, üçüncü dördüncü İmam Hatip`in hatta mümkünse küçük bölgelerde de butik İmam Hatiplerin açılması gerekiyor.  Bu siyasi güce rağmen, bu okulu kapatmaları mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Türkiye`nin Kıbrıs üzerindeki etkisinin manevi alanlara yansımadığını belirten Yazıcı, “özellikle Kuzey Kıbrıs`ta madde bağımlılığı çok yüksek. Her altmış kişiye bir pavyon düşüyor. Yani manevi alanlarda çökertilmiş bir kuzey Kıbrıs`tan söz ediyoruz. Burada İmam Hatip`lere ihtiyaç çok. Halkın çocuklarını kurtarma adına çok yoğun talepleri var. Buna mukabil bir tek İmam Hatib`e oradaki adıyla bir tek İlahiyat Koleji`ne bu kadar tepki gösterilmesi düşmanca bir şey. Bu İslam düşmanlığının tezahürüdür. Başka hiç bir şekilde izah edilemez.” şeklinde konuştu.

“SENDİKALAR RAHAT BIRAKMIYOR”

Kıbrıs`ta faaliyet gösteren, Evrensel Sevgi ve Kardeşlik Derneği (ESKAD) Başkanı Recep Günaydın, Rumlardan destek alan bazı sendikaların okulun gördüğü teveccühten rahatsız olduğunu bunun için de okulun kapatılması için ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı. Davayı yakından takip ettiklerini belirten Günaydın, “Davanın ertelenmesini bekliyoruz. Aslında yasal olarak Kıbrıs hukukuna göre böyle bir okulun varlığında bir aykırılık yok. Ama bu sendika Rum`un desteğini alarak rahat durmuyor, okulu kapatmaya çalışıyor. Geçen günlerde Kıbrıs toplumunun büyük bir çoğunluğunun bu okula sahip çıktığına dair bir eylem yapıldı. Görülecek duruşmada olumlu bir sonuç alınmazsa; bu eylemler artarak devam edecek. Hukuki olarak herhangi bir problem olmamasına rağmen bu sendikalar rahat bırakmıyor.” şeklinde konuştu.