Yalçın` Hiç de Küçük` Değil!
HÜSEYİN SAĞLAM / DOĞRUHABER / ANALİZ
Gültan KIŞANAK henüz gözaltındayken, HDP/DBP bangır bangır “Sokağa çıkıyoruz, direnişteyiz” diye bağırırken Yalçın KÜÇÜK`ün yaptığı bir açıklama, filmin aksiyonuna kapılan seyircide deyim yerindeyse “Reklam arası” türünden bir şoka neden oldu.
Şu açıklamayı yaptı Yalçın Küçük: “Gültan Kışanak`ın gözaltına alınmasına çok üzüldüm, bir ara gönüllü olarak yakınımdaydı… Gültan`ı ben yetiştirdim diyebilirim; çok dürüst, iyi kalpli birisi olarak hatırlıyorum. Bir de sonradan öğrendim, o da Türk kökenliymiş. Gazetecilikten yetişti ve siyasete gitti. Gözaltına alınmasına üzüldüm çünkü bu işlerde, yetişmesinde onun bir tür hocasıydım. Oradan da tanıyorum, çok dürüst, mert birisidir. Ama o kadar da üzülmedim, şu anlamda üzülmedim, Gültan buradan çıkar. İyi karşılar ve buradan çıkar.”
Küçük, Gültan`ı nerede nasıl yetiştirmişti, bununla ilgili herhangi bir detay vermedi. Ancak Gültan`ın “gazeteci” kökenli olması ve PKK medyasının ilk nüveleri olan “Yeni Ülke ve Özgür Gündem`in” Yalçın Küçük koordinasyonunda yayına başlamış olması, “tanıma ve yetiştirme” süreciyle ilgili önemli bir ipucu olabilir.
Bu yönüyle PKK medyasında yetişip “uzmanlaşan” gazeteci tiplemelerin bir süre sonra Kürtler karşısında ne denli birer terminatöre dönüştükleri gerçeğini göz önüne alırsak, Yalçın Küçük`ün aslında hiç de “küçümsenecek” biri olmadığını da anlamamızı kolaylaştırabilir. Ama konumuz bu değil tabii ki.
Gültan Kışanak üzerinden partisinin ilk etapta yaptığı “Kürt/Kürtlerin iradesi” vurgusu karşısında Yalçın Küçük`ten yükselen bu açıklamanın sadece zamanlama açısından değil, içerik açısından da oldukça manidar olması kaçınılmaz olmalıydı.
Bekaa`daki dostluk günlerinden “Kürdistan dağlarına” selam postalayan mitinglerdeki ateşli konuşmalarına, bilahare PKK düşmanlığına sarkan süreçte Yalçın Küçük ve ekibinin oynadığı rol, bu ekibin sadece Türkiye siyasi arenasında değil, PKK içerisinde de “şaibelere” yol açtığını unutmamak lazım. Kaldı ki PKK tabanı dâhil tüm Kürtler arasında “Küçük`ün” karıştığı tüm işlerin aslında “Büyük” işler olduğu noktasında ortak kanaat bulunmaktadır.
Düşünebiliyor musunuz, belediye başkanınız yakalanacak, siz “Büyük direniş” çağrıları yapacaksınız ve tam bu sırada Yalçın Küçük devreye girip “Gültan`ı tanırım, iyi çocuktur” kabilinden açıklamalar yapacak!
Hani derler ya, “Böyle dostlar düşman başına!” Herhalde “Kürtlük hassasiyeti” üzerinden halkı sokağa çağıran HDP/DBP için de böyle bir durum yaşanmıştır.
Öyle ya, Yalçın Küçük`ten hayır görmeyenler, yetiştirdiği “Küçük talebelerinden” ne hayır bekleyecekler ki onlar için sokağa çıksınlar?!