TARİHTE BUGÜN / DOĞRUHABER / İSTANBUL / 27 EKİM

1492    Kristof Kolomb Küba'yı keşfetti ve İspanya adına el koydu. 15. yüzyılda, insanların çok büyük bir kısmı dünyanın düz olduğuna inanıyordu. Kolomb ise yuvarlak olduğunu düşünenler arasındaydı. Uzakdoğu`ya ulaşmak için Avrupa`dan Afrika şeridinden doğuya giden bilindik bir yol vardı. Kolomb bunu kullanmak yerine batıya doğru giderek bu düşüncesini kanıtlamayı umuyordu. Bu düşüncenin gerçekleşeceğine pek fazla kimse inanmıyordu. İşte bu yüzden Kolomb para konusunda sıkıntı çekti ve yola çıkamadı. Yıllar sonra 1492`de İspanya Kraliçesi Isabella ve Kral Ferdinand ona gerekli parayı verdiler. Kolomb, 3 Ağustos`ta 3 gemi ile birlikte yola koyuldu. 9 Eylül`de Kanarya Adaları`ndan açık denizlere doğru yol aldılar. 12 Ekim`de Pinta adlı geminin gözcüsü karayı gördü. Gördüğü aslında Amerika açıklarındaki Bahamalar`ın Watling Adası`ydı. Ancak Kolomb Hitay`a (Çin) vardığını düşünmeye devam ediyordu. Uzakdoğu`ya varacağı tarihi inanılmaz bir ölçüde yanlış hesaplamış olması nedeniyle karanın görünmesi onu şaşırtmadı. Yaşadığı sürece bu yanlışlığı kabul edemedi ve yaptığı keşfin önemini bir türlü kavrayamadı. Kolomb bu adaya San Salvador adını verdi.Orada yaşayan yerli halk son derece misafirperverdi ve ticaret yapmaya isteklilerdi. Kolomb ise Doğu`nun zenginlikleri hakkında çok az kanıt bulabilmişti. Yerli halk yardımıyla Hitay`ı bulmak için tekrar yola koyuldular.Bu yolculuk sırasında Küba ve La Espanola adını verdiği adalara uğradı ve biran önce eve dönüp bulduklarını anlatmak için sabırsızlanıyordu.

1806  Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız ordusu Berlin'e girdi. Napolyon, Fransa adına savaşmaya ve topraklarına yeni yerler katmaya devam ediyordu.

1922  İtalya'da Benito Mussolini'yle birlikte Roma'ya yürüyen faşistler iktidarı ele geçirdiler. Benito Amilcare Andrea Mussolini (29 Temmuz 1883; Forli - 28 Nisan 1945; Milano), İtalyan politikacı, devlet adamı ve diktatör. II. Dünya Savaşı sırasında ve öncesinde 31 Ekim 1922 ve 25 Temmuz 1943 tarihleri arası İtalya başbakanı, 23 Eylül 1943 ve 25 Nisan 1945 tarihleri arası İtalyan Sosyal Cumhuriyeti devlet başkanı. Unvanı Duce'dir. Adolf Hitler ile birlikte faşizmin en önemli uygulayıcılarındandır.

1924 Sovyetler Birliği`ni oluşturan 15 cumhuriyetten biri olan Özbekistan  kuruldu.

1957 Gerçek manada çok partili sisteme geçiş döneminin üçüncü genel seçimleri yapıldı. Demokrat Parti, önceki iki seçimde olduğu gibi halkın teveccühünü kazanarak 610 milletvekilliğinin 424'ünü elde edip iktidarını korudu. CHP 178 milletvekili çıkardı. CHP`nin oylarını biraz olsun yükseltmiş olması abartılı yorumlarla karşılandı.

1960  27 Mayıs cuntasının kurduğu Milli Birlik Komitesi, 147 profesör, doçent ve asistanı görevden aldı. Gerekçe "tembel", "yeteneksiz", "reform düşmanı" olmalarıydı. Üniversitedeki tasfiye tartışma ve tepkilere yol açsa da büyük bir korku ve baskı ortamında kimse itiraz etme cesaretinde bulunmadı. Öğretim üyeleri, Mart 1962'de görevlerine dönebildiler.

1971  Kongo Cumhuriyeti'nin adı Zaire olarak değiştirildi. Daha sonra Kongo Demokratik Cumhuriyeti olarak tekrar isim değişikliğinin yapıldığı Zaire, bir Orta-Güney Afrika ülkesidir. 2.345.410 km² yüzölçümü ile Afrika'nın ikinci büyük ülkesi konumundadır. Nüfusu 70,916,439'dur. Başkenti Kinshasa'dır. Kinshasa ile komşu Kongo Cumhuriyeti'nin başkenti Brazzaville arasında sadece Kongo nehri yer alır ki, bunlar dünyanın birbirine en yakın başkentleridir. Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin komşuları Kongo Cumhuriyeti (batıda), Orta Afrika Cumhuriyeti, Güney Sudan (kuzeyde), Uganda, Ruanda, Burundi, Tanzanya (doğu) ile güneyde Zambiya ve Angola'dır. İnanış olarak Animizm hakimdir.

30 Haziran 1960'ta Belçika'dan bağımsızlığını elde etmiştir. Ülkenin ismi, Kongo nehri havzasında yaşayan Bakongo kabilesinin dilinde "avcı" anlamına gelen "kongo"dan gelir. Geniş toprakları olan ülkede nüfus Mingala, Kikvit gibi farklı etnisitelerden oluşur. Kongo'nun Atlas Okyanusu'na sadece 40 kilometrelik bir kıyısı vardır.

1980 : Geçici Anayasa açıklandı. 12 Eylül darbesinin ardından iktidarı ele geçiren Paşalar, geçici Anayasalar çıkarıyor ve her konuştukları anında kanun oluveriyordu. Açık bir biçimde Anayasa`yı rafa kaldırdıklarını ve yerine kendilerinin uygun gördüğü kuralları Anayasa olarak ilan ettiklerini söylemelerine rağmen hala hiç bir soruşturma ve yargılamaya tabi tutulmamışlardır.

1982   Çin, nüfusunun 1 milyarı aştığını açıkladı. Bir milyarlık nüfusu ile dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin`de nüfus artışı endişe verici boyutlara gelmiş durumda. Çin  tarihi bir medeniyet, ortak kültüre sahip bir bölge ve Doğu Asya'da çok uluslu bir oluşum. Çin medeniyeti, yaklaşık 5 bin yıllık yazılı tarihi ile dünyanın en eski medeniyetlerindendir. Bununla birlikte üzerinde ideografik çizimlerin bulunduğu yaklaşık 6000 yıl öncesine ait kalıntılara ulaşılmıştır. Çin kelimesi Merkez Ülke anlamına gelir.
Çin, aynı zamanda dünyanın en eski süreklilik arzeden medeniyetlerindendir. Çince dünyanın en eski sürekli kullanılan yazılı dilidir. İnsanlık tarihinin en önemli buluşlarından kâğıt, pusula, barut ve matbaa, Antik Çin medeniyetine aittir.

1991  Türkmenistan, Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazandı. Yapılan reformların ardından dağılan Sovyetler Birliği`ni oluşturan Cumhuriyetler peş peşe alınan kararlarla bağımsızlıklarını ilan ettiler.

1995   Litvanya, üyelik için Avrupa Birliği'ne başvurdu. Sovyetler Birliği`nin dağılmasının ardından bağımsızlığını elde eden Litvanya Avrupa birliği ile entegre sürecine girmiş ve sonunda da AB üyesi yapılmıştır.

1998 : Başbakan Yılmaz, 5 Bakan ve 6 Bürokrat`ında katılımıyla konutunda 17 gazeteciye yaptığı açıklamalarda, Malki cinayetinin soyağacının çıkarıldığını ve olayda ‘yüz kılçık` olduğunu söyledi. Mafya, siyaset ve medya üçgeninde çalkalanan Türkiye`de kirli iş çevirenlerin biliniyor ama müdahale edilemiyor oluşu devletin derin güçler tarafından tamamen istila edilmesinin göstergesiydi.

1999   Parlamento oturumu sırasında otomatik silahlı kişilerce yapılan saldırıda Ermenistan başbakanı Vazgen Sarkisyan ve 8 üst düzey yetkili öldü. Ermenistan`da yenilikçi kanatın karşısında militarist-muhafazakâr- derin güçlerin varlığından bahsedilmekte ve bunların iktidarı sürekli bir şekilde kontrol altında tuttukları bildirilmekteydi. Ermenistan`ın kadim politikalarını terketme eğilimi gösteren iktidarlar zaman zaman bu şekilde cezalandırılıyordu.

2005   Paris'te iki müslüman çocuğun polisler tarafından öldürülmeleriyle birlikte şiddetli protesto hareketleri başladı. Aylar süren protesto gösterileri Paris`in tüm banliyölerine sıçramış, binlerce araba yakılmış ve polis, uzun süre bu yerlere sokulmamıştır.

2005 :BM'nin 1996 ve 2003 arasında Irak için uyguladığı "petrol karşılığı gıda" programındaki yolsuzlukları soruşturmakla görevli Volcker komisyonunun son raporu yayımlandı. Raporda, skandala 60'dan fazla ülkeden 2200'den fazla şirketin karıştığı belirtildi.