Mustazaf Der`in Hitabet Toplantıları Devam Ediyor
Mustazaf Der Diyarbakır Şubesinin düzenlediği, `Hitabet` toplantısına katılan yazar Mehmet Göktaş burada yaptığı konuşmada bir hatipte bulunması gereken özelliklere değindi.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR- Diyarbakır Mustazaf Der Şubesi`nin daha önce başlattığı konuşmacı ve hatiplere yönelik toplantılarına bir yenisi daha eklendi. Diyarbakır Mustazaf Der Şubesinde düzenlenen bu haftaki toplantı, Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi STK`larda konuşmacı olanlara yönelikti.
Seminerde Doğru Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş hatiplere, ders vererek bir hatipte bulunması gereken özellikler üzerinde durdu.
Mehmet Göktaş toplantıda yaptığı konuşmada, "Peygamber sevdalıları olarak biz hatiplerin gelişen olaylara ayak uydurarak Peygamber sevdalısı gibi yani Peygamberin yaşadığı gibi yaşamalıyız. Konuşmacı ve hatip kardeşlerimiz aynı zamanda birer davetçi olduklarını unutmamalıdırlar. Bunun için Peygamber Sevdalısı Peygamberi yaşamın en güzel bir örneğini sergilemelidir. Gidilen yerlerde davetçiler yüce dinimiz İslam`ın bir temsilcisi olduklarını daima akıllarında tutmalıdırlar.
Hatip ve konuşmacı ve davetçilerin en önemli özelliklerinden birisi de takvalı olmalarıdır ve takvası ile kendisini dinleyen ve izleyenlere örnek olmalıdır. Davetçi konuşmalarında itidal üzere olmalı ve konuşma üslubuna dikkat etmelidir, münakaşa oluşturabilecek hususlardan, ihtilaflı konularda konuşmaktan kesinlikle kaçınmalıdır. "
Davetçi seminer vereceği yerlerde fiziki görünümüne önem vermelidir, zira dış görünüşün insanlar üzerindeki etkisi çok fazladır." dedi.
(Osman İçli-İLKHA)
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Bilecik’te, Osmanlı’nın uç beyi İsa Sofi adına inşa edilen türbede keşfedilen şamanik çizimlerin Osman bey zamanında yapıldığı, dolayısıyla İlk Osmanlıların şaman dinini terk etmemiş oldukları iddia ediliyordu. Son çalışmalar bu çizimlerin türbeye 18. veya 19. yüzyıla işlendiğini gösterdi. Yani daha net bir tabirle, bu çizimler türbeye 1750 ile 1944 tarihleri arasında bir zamanda işlendiği kesinleşti. Yani İlk Osmanlılarla bu çizimlerin hiç alakası yok.
-
Arkeologlar Fransa’nın Dijon kenti yakınlarındaki Marliens’te “benzeri görülmemiş” olarak tanımladıkları eski bir anıtı ortaya çıkardı.
