Kalın: Suriye`de güvenli bölge tek uygulanabilir seçenek
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü Kalın, Suriye`de güvenli bölge oluşturmanın, kitlesel cinayetler ile mülteci akınını durdurmak için uygulanabilir tek seçenek olduğunu bildirdi.
ANKARA : (AA) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesi için kaleme aldığı "Güvenli Bölgeler Hayatları, İnsanlığımızı Kurtaracak" başlıklı makalesinde, Halep yanmaya devam ederken dünyanın seyirci kaldığına işaret etti.
Suriye'de güvenli bölgelerin oluşturulması için Türkiye'nin yaptığı çağrının şimdiye kadar olduğu gibi acil ve hayat kurtarıcı olduğunu vurgulayan Kalın, "Uluslararası toplumun eylemsizliği, sadece Esed rejiminin barbarlığına zemin hazırlar, DAEŞ tehdidini yayar ve daha fazla masum yaşamın yok olmasına neden olur." ifadesini kullandı.
"Güvenli bölge tek seçenek"
Esed rejimine bir kez daha barış bahanesi vermenin anlamı bulunmadığını, Halep'teki suç çetesinin, barış veya siyasi geçişle ilgilenmediğini bildiren Kalın, şunları kaydetti:
"Bu acımasız savaşın son beş yılında öğrendiğimiz bir şey varsa o da güvenli bölge oluşturmanın bu delice kitlesel cinayetleri, kentlerin yok edilişini ve binlerce mültecinin Türkiye ile diğer ülkelere akınını durdurmak için tek uygulanabilir seçenek olduğudur. Güvenli bölgeler, sivillerin Suriye'deki savaşın ikiz canavarları Esed rejimi ve DAEŞ'in gelişigüzel işlediği cinayetlerden korunmasına destek olacaktır. Sığınmacıların sayısını azaltacak ve ülke içinde yerlerinden edilmiş insanlara sığınacak yer sağlayacaktır. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer kurumlara insani yardım işlerini düzenleme olanağı sağlayacaktır."
"Uluslararası toplum araçlara sahip"
Kalın, Suriye'de güvenli bölgelerin kurulması için sözde zorlukların, gerçek kaygılardan ziyade mazeretler gibi göründüğünü, DAEŞ ile mücadelede başarı sağlandığını, bunun askeri açıdan daha az riskli olmadığını kaydetti.
Kalın, makalesine şöyle devam etti:
"Suriye'de güvenli bölgeler oluşturmanın yollarını aramak, suçlu Esed rejimine ateşkes veya barış için yalvarmaya oranla siyasi ve ahlaki bakımdan daha anlamlıdır. Uluslararası toplum bu amaca ulaşmak için araçlara sahip. Ancak küresel politika üzücü ve utanılacak bir biçimde siyasi irade ve ahlaki vizyondan yoksun. Zamanımızın bu en büyük ahlaki ayıbı, insanlığımızın Suriye halkıyla öldüğü dikkate alındığında daha fazla hoş görülemez."