Büyük AVM`lerin `SÜRGÜN MESCİDLERİ`
Alt katlar. Bodrum katları. Otopark.. Dışlanmışlık psikolojisine maruz bırakılıyor... itilmişlik... Cezalandırılmasın. Namaz kılmak isteyen adeta cezalandırılıyor. Bir çileyle mescid aranıyor.
Sayıları her geçen gün artan AVM`lerin bazılarında ibadet edecek bir mescit dahi bulunmuyor, bulunanlar ise ya temiz değil ya da çok küçük. Bu durum alışveriş sırasında namazını eda etmek isteyen insanlarda sıkıntı uyandırıyor. Birçok imkânı tek çatı altında sunmakla övünen AVM`ler insanların bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik adım atmıyor olmaları tepkilere neden oluyor.
İBADET ALIŞVERİŞTEN DAHA ÖNEMLİ
İstanbul İl Müftü Yardımcısı Kadriye Avcı Erdemli`ye göre, Alış Veriş Merkezi (AVM)`lerde mescidin bulunmaması çok büyük bir eksiklik. İl Müftü Yardımcısı Erdemli bu eksikliğe, "Alışveriş merkezleri insanları alışverişe, yemeye, içmeye davet ediyor. Ama bir şey unutuluyor, o da insanların ibadet ihtiyaçlarıdır. Halkı Müslüman olan bir ülkede bu konuda herkesin çok dikkatli olması gerekiyor" diyerek tepkisini dile getirdi.
"ÇÖP VE EMZİRME ODASINI UNUTAN MİMARLAR DA VAR"
Armoni Park Genel Müdürü Cemal Aksoy çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. "Mescitlerin unutulmasının sorumlusu kim, yoksa mimarlar mı?"diye soruyorum. "Mimarlar isteyerek bilinçli bir şekilde unutuyorlar diye bir şey söz konusu değil. Ama ilk hizmetsel anlamda akıllarına gelmiyor ve projeye koymuyorlar" diyor.
Alışveriş merkezleri, namı diğer AVM`ler sosyal, toplumsal ve küresel bir başkalaşımın habercisi olarak bütün dünyada olduğu gibi Türkiye`de de etkisini iyiden iyiye artırıyor. İlk başta `masum bir alışveriş` gibi sanılan AVM`ler insanların yaşam tarzına yön vermeye başlamışlar, hatta koca koca kentlerin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısına yön verebilecek hacme ulaşmışlardır.
Kimine göre markaların şehirleri, kimine göre tüketim kültürünün başkentleri, kimilerine göre de kapitalizmin ve emperyalizmin mabetleri olan AVM`ler insanların en çok zaman harcadığı mekanlar haline dönüşüyor. Attığınız adımla birlikte sizi dünyadan koparıp bambaşka bir yaşam modeline çekiveriyor AVM`ler. Zamanı sorgulamazsınız, nasıl geçtiğini de anlayamazsınız alışveriş merkezlerinde. Her şey zamanın akıp gitmesi için tasarlanmıştır. İnsanlar tüketirken, saatler birbirini kovalar. Tatlı tuzaklarla örülü AVM dünyasına gönül rızası ile düşen insanlar, tüketim ve mutluluk ırmağında yüzerken vakitlerin de farkına varılmaz.
Küresel dünyanın en önemli yapıları olarak gösterilen AVM`lerde her ayrıntının bir sırrı vardır aslında. Çalan müzik tüketicinin satın alma kararlarını olumlu yönde etkiler. Davetkar ışık oyunları, kokuların cazibesi, mekanın cazibesini artıran aynalar, çocuk parkları, sinema salonları ve daha bir çok etken, tüketiciyi edilgenleştirmek içindir.
Dünyanın her yerinde hemen hemen aynı özellikte inşa edilen alışveriş merkezleri, dışarıdaki hayattan bağımsız, geniş iç hacmi, şeffaf asansörleri ve labirenti andıran koridorları ile içeri gireni adeta büyüler. Sokaktan son derece farklıdır; yazın serin, kışın sıcak, rahat, temiz ve güvenlidir. Bu durum insanları cezbeder.
Gezmek için girersiniz belki ama, dünyanın harcamasını yapmış olursunuz. Sanal bir sosyallik sunulur size. Ama bu sanal sosyallik içerisinde iki amaç vardır: Bir taraftan yeni bir kültür inşası yapılır, diğer taraftan markalar tükettirilir.
GALLERİA İLE BAŞLAYAN SÜREÇ
Türkiye`nin AVM serüveni 1 Ekim 1988`de Ataköy`de açılan Galleria ile başlar. Dönemin Başbakanı merhum Turgut Özal`ın girişimleriyle açılan Galleria Türkiye`nin ilk alışveriş merkezi olma ünvanına sahiptir. Belki Galleria`nın açıldığı günlerde AVM`lerin böylesine toplumu etkileyecek sosyal yapılar olacağını kimse tahmin etmemişti. Küresel markalar ilk burada boy gösterdi, çoğu marka ilk kez burada görücüye çıktı. Bugün özellikle gıda sektöründeki Franchising sisteminin yaygınlaşması da Gallaria ile kendisini gösterdi. McDonalds, Pizza Hut gibi firmaların bazıları Türkiye`de vardı, fakat bu markaların şubeleri Galleria`da açıldıktan sonra ülke çapında yaygınlaşması daha da hızlandı.
HERŞEY DÜŞÜNÜLMÜŞ AMA MESCİT DÜŞÜNÜLMEMİŞ
AVM`lerde her şey düşünülmüş. Eğlence merkezleri, mini lunaparklar, çocuk oyuncak alanları, sinemalar, buz patenleri, envai türden cafeler, pastaneler, restoranlar, fast food alanları, kuaförler, terziler, modern wc`ler. Baktığınız zaman yok yok. Fakat İstanbul`un AVM`lerinde yaptığımız araştırma çok önemli bir gerçeği ortaya koydu. AVM`lerde herşey düşünülmüş ama insanların namaz kılmaları her nedense akledilmemiş. Ya da herşeyin tasarlandığı, en küçük bir ayrıntının bile göz ardı edilmediği AVM`lerde, insanların `namaz kılmamaları` da tasarlanmış. Varsa da yok hükmünde. Bu haliyle AVM`ler mabedsiz şehirleri andırıyor.
AVM`LERDE İBADET MEKÂNLARI VAHİM DURUMDA
Akşam namazını kılmak için Armonipark Alışveriş Merkezi`nin mescidini kullanmak isteyen Rasim Güney içler acısı durumla karşılaşınca şikâyetlerini bize anlatıyor: "Bu ne haldir anlamak mümkün değil. Açılan AVM`ler oldukça lüks ve büyük. Bütün teknolojik fonksiyonları var. Ancak gel gelelim yüzde 99`u Müslüman olan Türkiye`mizde günde binlerce insanın girip çıktığı alışveriş merkezlerine bir mescit bile doğru düzgün inşa edilmiyor. Sefaköy`ün tam ortasında büyük bir alana yapılmış olan Armoni Park`ın mescit durumu içler acısı. Mescidi AVM`nin otoparkına yapan Armoni Park yetkilileri küçücük bir odanın üzerine Mescit yazarak bu vahim durumu gözler önüne sermektedir" diyor.
İBADET MEKÂNLARINA ÖZEN GÖSTERİLMİYOR
Akşam namazını kılmak için Armonipark Alışveriş Merkezi`nin mescidini kullanmak isteyen Rasim Güney içler acısı durumla karşılaşınca şaşkınlığını şu ifadelerle dile getirdi: "Bu ne haldir anlamak mümkün değil. Açılan AVM`ler de bütün teknolojik fonksiyonları var. Ancak gel gelelim yüzde 99`u Müslüman olan Türkiye`mizde bir mescit bile doğru düzgün inşa edilmiyor."
MESCİDİN BULUNMAMASI MİMARLARDAN KAYNAKLANIYOR
Armoni Park Genel Müdürü Cemal Aksoy, "Tüketici tarafından ibadet mekânı talep gelir gelmez süratle bu talebin değerlendiriyoruz. Sonuçta burası yaşam merkezi nasıl bebek bakım odası varsa mescidin de olması lazım. Ancak bazen eksiklikler olabiliyor. Onun için her şeyin baştan kurgulanması gerekiyor." diye konuştu.
Tuavalette abdest alınıyor
Akşam namazı vaktinin geçmek üzere olmasından dolayı namazımı AVM`de kılmak istediğini hatırlatıyor bize Güney ve devam ediyor; "Sanki namaz kılmamızı istemiyorlar. Abdest alacak yer bile yok. Mecburen tuvalette abdest almak zorunda kaldım. Güvenlik görevlisine mescit nerede diye sordum "otoparkta" dedi. Küçücük bir odaya girdim ve tozun dumanın, egzoz kokularının içerisinde namaz kıldım. Şimdi yetkililere soruyorum AVM`nin içinde yer mi kalmadı da Mescidi otoparka yaptınız. Bir ibadet mekânı bu kadar ayaklar altına alınamaz." diye konuştu.
ÇÖP VE EMZİRME ODASINI UNUTAN MİMARLAR DA VAR
Vatandaşın şikayeti üzerine görüştüğümüz Armoni Park Genel Müdürü Cemal Aksoy çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. "Mescitlerin unutulması veya otoparklara yapılmasının sorumlusu kim, yoksa mimarlar mı?"diye soruyorum. "Mimarlar isteyerek bilinçli bir şekilde unutuyorlar diye bir şey söz konusu değil. Ama ilk hizmetsel anlamda akıllarına gelmiyor ve projeye koymuyorlar" diyor ve ekliyor: "Tabi yapılan bu çalışmalar içerisinde birçok şey atlanıyor. Yani sadece mescitle alakalı bir şey değil. Çöp odasını unutan var, emzirme odasını unutan var bunun gibi birçok şeyler var. Alışveriş merkezi hayata geçirildikten sonra tüketiciden böyle bir talep gelince mecburen olabilecek en uygun yere, nerden metre kare alabiliriz diye bakıyoruz. Bunun için çoğu zaman otoparka ya da bulunan bir bölgeye koyuluyor. Yoksa bilinçli bir şekilde mescit olmasın söz konusu değildir"
MESCİT ISLAK HACİM GEREKTİRİYOR
Tüketici tarafından ibadet mekânı talep gelir gelmez süratle bu talebin değerlendirildiğini söyleyen Aksoy, "Sonuçta burası yaşam merkezi nasıl bebek bakım odası varsa mescidin de olması lazım. Dolayısıyla bu aynı zamanda bir fiziksel alt yapıda gerektirdiği için normal bir oda ayırabilirsiniz. Ama mescit aynı zamanda ıslak hacimde gerektiriyor. Hem bay-bayan gerektiriyor hem ıslak hacim gerektiriyor ve bunlar içerisinde olması gerekiyor. Bunun için uygun bir metre kare ve alt yapının hazır olabileceği, hemen kurgulanabilecek en uygun neresiyse oraya koyuluyor. Ama işin başında kullanmış olsa belki bir WC olmayacak o WC yerine ıslak hacimli bir ibadet hane kurgulanacaktır. Ancak her şey başından planlanması gerekiyor" diyor.
OTOPARKTA MESCİT!
Alışveriş Merkezi yöneticileri, şikâyet kutularından en çok mescitlerle ilgili taleplerin çıktığını saklamıyor. Çünkü birçok alışveriş merkezi ya mescit açmıyor, ya da açtıkları mescitlere gereken özeni vermiyor. İnsanlar namaz kılmak için mescit ararken kendini otoparkta ya da bodrumda buluyor. Devasa yapıda yer bulamayan alışveriş merkezi yöneticileri, mescitleri otoparkın bir köşesinde itmeyi çözüm olarak görüyor ya da görmek zorunda kalıyor.
AVM`lerdeki `mescid` gerçeğini arayalım biraz daha...
İstanbul`daki AVM`leri geziyoruz. Her gün bir kaçına uğruyoruz. Mescitlere bakıyoruz, insanlarla sohbet ediyoruz. Görevlilere soruyoruz; "Mescit levhası göremedik ama, gösterebilir misiniz mescit nerede?". Çoğunda "Maalesef mescidimiz yok beyefendi" cevabını alıyoruz. Kimisi de, arka sokaklarda cami tarif ediyor. "Çıkar çıkmaz sola dönün ve 200 metre ilerden de sağdaki sokağa girin..." sözleriyle devam ediyor tarif.
Tuhaf değil mi, herşey var ama Mescit sorulunca `yok`! İstanbul`un birçok alışveriş merkezi mescitsiz. Mescit varsa da, ya temiz değil ya da küçük. Her türlü sosyal imkânı tek çatı altında sunmakla övünen alışveriş merkezilerinin insanların namaz kılmalarına yönelik tek bir adım dahi atmıyor olmaları da tepkilere neden oluyor. Bir başka garabet ise Mescidi olan AVM`lerdeki mescitlerin ise adeta bodrum katlarına, otoparklara ve izbe yerlere sürgün edilmesi. Köşe bucak kaçırılmış adeta mescitler; "kimsenin aklına namaz kılmak gelmesin" dercesine. Bakımsız, tozlu ve nahoş bir yere giriyorsunuz Allah (c.c.)`ın huzuruna çıkmak için. Alt katlara, bodrumlara mahkum edilmiş mescitler ve cezalandırılmış ehli namaz insanlar.
AVM madalyonunun bu çirkin yüzü bunlarla da bitmiyor. "İşte güzel bir mescit" diyorsunuz, ama mescide asılan "Dua Odası" ya da "İbadet Odası" gibi levhalarla karşılaşınca donup kalıyorsunuz. AVM`lerin arka sokaklarındaki tüm bu gerçeklerle yüzleşince "bu kadarı da olmaz" diyorsunuz.
Milli Gazete