Şanlıurfa`nın Suruç ilçesine bağlı Şeryanı (Remil) Köyü`nde dünyaya geldi. Babası Mustafa Demir çiftçilikle uğraşan mütedeyyin ve muttaki bir insandı. Molla Muhyeddin Hoca, gençlik yıllarında Suruç’a bağlı bazı köylerde Kur’an dersleri verdi. 30 yaşında Diyanet’ten müezzin olarak Suruç’ta Ulu Camii’nde göreve başladı. Çok güzel bir sesi vardı. Kur’an ve ezan okuduğu zaman çevrede bulunan insanlar kendisine âşık olurdu. Bulunduğu bölgede Kur’an bülbülü olarak adlandırılırdı.

Şehit Molla Muhyeddin, Şehid Şükrü’nün çocukluk arkadaşıydı. Birbirlerini çok seviyorlardı. Molla Muhyeddin çok cesaretliydi. Hz. Hamza gibi gözünün gördüğünden korkmazdı. Molla Muhyeddin’e defalarca, “Molla Şükrü ile gezme seni öldürürüz” tehditlerine rağmen, “Ben Molla Şükrü ile ölmeye razıyım” derdi. Nihayet son nefeslerini beraber verdiler.

TALEBESİ AHMET YILMAZOĞLU’NUN DİLİNDEN

ALLAH VERGİSİ, DİNLEYİCİYİ MEST EDEN GÜZEL BİR SESİ VARDI

Molla Muhyeddin İslami konularda çok hassas, etrafındaki insanlarla diyalogu çok iyi, kardeşlik hukukuna aşırı derecede dikkat eden ve çok cesaretli bir insandı. Seyda, merkezde bulunan Hacı Lamih Camii’nde imamlık yapıyordu. Ezan okuduğu zaman çok güzel bir sese sahip olduğu için çevrede bulunan çok insanın camide namaz kılmasına vesile olurdu. Seydayı şehadete götüren sebeplerden birisi de İslam kardeşliğiydi.

KUR’AN DERSİ VERMEMİZİ TEŞVİK EDERDİ

1990’lı yıllarda cami imamlarının çoğu Kur’an- ı Kerim öğretme konusunda bizlere ders vermekten uzak durduğu dönemde Şehit Molla Muhyeddin bizleri teşvik eder, elinden geldiği kadar yardımcı olur, hatta görevli olduğu caminin anahtarlarını bile bize teslim ederdi. Kur’an-ı Kerim öğrenmemizde büyük çabaları oldu. Mürted örgüt kendisini defalarca Molla Şükrü ile arkadaşlık etmemesi için tehdit ettiği halde hiçbir zaman taviz vermedi.

MESLEKTAŞI RAMAZAN KILIÇ HOCA’NIN DİLİNDEN

KARDEŞLİKLERİ DİLLERE DESTAN OLMUŞTU

Allah şehadetlerini kabul etsin. Molla Şükrü ve Molla Muhyeddin tavizsiz yaşantılarıyla Suruç’ta İslam davasının bel kemikleriydiler. Suruç’ta birçok insanın hidayete gelmesine vesile olmuştur. Benim bile manevi olarak yükselmemde büyük emekleri geçmiştir. Bu iki şehit birbirleriyle yedikleri içtikleri asla ayrı gitmezdi. Hatta Suruç’ta kardeşlikleri dillere destan olmuştu. Bu iki şehidden birinin ismini zikretmek diğerininkini de zikretmek gibi bir şeydir adeta.

O NADİDE GÜLLERİ ŞEHİD ETTİLER

Molla Şükrü ve Molla Muhyeddin insanlarla ilişkilerinde de mükemmel bir görüntü sergilerlerdi. Hatta onlar için Resulullah (sav)’in tevazusunun canlı örnekleriydi. Zamanın iftiracıları toplumu bu güzel insanlardan soğutmak için elinden gelen her şeyi yaptılar. Onların iftiraları, Suruç halkını Molla Şükrü ve Molla Muhyeddin’den uzaklaşmadığı için kirli bir senaryo ile Suruç’un o nadide güllerini hunharca şehit ettiler. Onları şehadete götüren sebeplerden birisi de gençliğe çok önem vermeleridir. Gençlerin temiz bir ahlaka sahip olması için bütün gayretleriyle uğraşırlardı. Rabbim bizleri onların şefaatinden mahrum etmesin.