Hüseyin Kaya / Doğruhaber

Cemil Çiçek`in “İçeride de dostları artırmalıyız” şeklindeki açıklaması üzerine yeni bir tartışma ortamı oluştu.

Eski bakan, eski meclis başkanı ve neredeyse 30 yıl vekillik yapan bir Cemil Çiçek`ten söz ediyoruz.

Tüm bunların ötesinde farklı bir yönü daha var Cemil Çiçek`in: “Derin devlet” ya da “Asıl devlet” bağlantıları…

Ahmet Taşgetiren bu konuyu 2010`daki bir yazısında şu sözlerle ifade ediyor:

“Cemil Çiçek, hep Türkiye`nin orta yerinde bulunmuş bir sima".

Çiçek`in en çok konuşulan yönünün, açık edilsin edilmesin, “bir yerlerle ilişkili olmak” olduğu kesin.

“Bir yerler” deyince de “Devlet” anlaşılıyor. “Derin”liği bir türlü ölçülemeyen ve hangi ideolojik muhtevaya sahip olduğu kavranamayan “Devlet!””

İşte Cemil Çiçek`in bu açıklamaları üzerine ilk harekete geçenlerden ve bir çağrıda bulunanlardan biri de Ahmet Taşgetiren`di.

Cumhurbaşkanına hitap eden Taşgetiren, farklı siyasi görüşlerden kişilerin yan yana getirilmesi ile oluşturulacak bir tür “Akil adamlar” heyeti ile eğitim konusunda daha iyi işler yapılabileceğini yazdı.

Taşgetiren`in zikrettiği isimler ilginçti:

“Bakın bu işte statü, siyasi görüş farklılığı vs. üzerinde durmadan sizinle birlikte yürüyeceklerini düşündüğüm bazı isimler sayacağım: Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Aziz Sancar, İbrahim Betil, Ali Nesin, Taha Akyol, Ertuğrul Özkök, Ömer Dinçer, TÜSİAD, MÜSİAD... Güler Sabancı, Avni Çelik... Mustafa Ruhi Şirin... Aydın Doğan, Ethem Sancak, Ahmet Albayrak...”

Muhafazakâr, milliyetçi, liberal, laik, ulusalcı ve sosyalistlerden oluşan bir ittifaktan söz ediyor Taşgetiren.

Taşgetiren, geçmişi itibariyle bir “Milli Mücadeleci” ve bu ekolün “Devlet” nezdinde ne anlama geldiğini hemen herkes bilir.

Şimdi girişim daha iyi anlaşıldı sanırım.

“Derin”liği bir türlü ölçülemeyen ve hangi ideolojik muhtevaya sahip olduğu kavranamayan “Devlet”in temsilcisi olduğu düşünülen Cemil Çiçek açıklama yapıyor ve Ahmet Taşgetiren, farklı yerlerde konumlanmış kişilerle bir “Milli mutabakat” hareketi oluşturulmasını öneriyor.

Önce dışarıda, sonra içeride siyasi hamleler…

Bunda bir “Çok derin devlet” aklı aradığımızda herhalde yanılmış olmayız.