• DOLAR 34.509
  • EURO 36.549
  • ALTIN 2910.385
  • ...
VATANDAŞLIK NE Kİ BİZ KARDEŞİZ!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER

Ülkelerinde süren savaş nedeniyle Türkiye`ye sığınan Suriyelilere “vatandaşlık verilebilir” söylemi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın ‘vatandaşlık verilebilir` açıklaması sonrası hükümetin de programına alacağını belirttiği uygulamadan aşamalı olarak ilk etapta 300 bin Suriyeli`nin faydalandırılması bekleniyor. Ancak proje, halen söylem aşamasında olmasına rağmen faşist ve ırkçı bir yaklaşımla eleştiri getirenlerin sayısı da azımsanmayacak derecede fazla. Oysa savaşın en acımasız bir şekilde sürdüğü, ülkelerini terk eden bu insanların evleri gibi hayalleri de yıkılmış vaziyette. Vatanlarını terk ederek mülteci durumuna düşen Suriyeli ailelerin her biri birden fazla yakınını savaşta kaybetmiş. Kimi kamplarda kimi de şehirlerde yerleşik hayata karışmış üç milyon civarında Suriyeli mülteci, Türkiye`nin dört bir yanında hayat mücadelesi veriyor. Hükümetin kendilerine yönelik olumlu yaklaşım ve son olarak yaşamlarını kolaylaştıracak vatandaşlık girişimini büyük oranda destekleyen Suriyeliler yine de savaş biterse vatanlarına dönmeyi özlemle gözlüyorlar.

‘MÜLTECİLERİN ÇOK CİDDİ SIKINTILARI VAR, VATANDAŞLIK VERİLMELİ`

Gazetemize konuşan Suriyeli muhalif akademisyen ve aktivist Dr. Amr Ebu Selame, Suriyelilere vatandaşlık verilmesini desteklediklerini ve bu projenin iki taraf için de faydalı doğru bir adım olduğunu söyledi.

Dr. Amr, “Biz bunu destekliyoruz ve doğru bir adım olarak görüyoruz. Suriyelilerin de bu konuda bir beklentisi var tabi. Çünkü çok ciddi sıkıntıları var. Suriye sorununun ne zaman biteceği de belli değil. Dolayısıyla Suriye vatandaşlıklarını zaten korumuş olacaklar ve Türkiye vatandaşlığına da kabul edilerek çifte vatandaş olacaklar. O bakımdan Suriyelilerin Türkiye`deki yaşam koşulları düzelmiş olacak. Birçok kişinin gayrimenkul alma durumu var ama vatandaşlığı olmadığı için alamıyorlar, böyle bir hakları yok. Bunun gibi hem Türkiye ekonomisine hem de Suriyelilere faydalı olacak gelişmeler bekliyoruz” dedi. 

UYGULAMAYA DESTEĞİN YANISIRA ENDİŞELER DE VAR

Vatandaşlık konusunda Suriyelilerin beklentileri olduğu gibi vatandaşlığa itiraz eden çok az sayıda Suriyeli de var. Bu Suriyeliler de, 400 bin insanın hayatına mal olan ve devam eden savaşta Türkiye`nin takındığı Suriye politikasının pasifize edileceği endişesini taşıyor. Dr. Amr Selame, “Tabi çok az bir kesim buna itiraz ediyor. Yani onlar da diyorlar ki Türkiye vatandaşlığına geçildiği taktirde Suriye sorununun unutulabileceği, mültecilerin Suriye sorununda bir koz olarak kullanılabileceğini düşünen azınlık bir kesim de var. Ama genel olarak insanlar vatandaşlığı sabırsızlıkla beklemekte” diyerek Suriyelilere vatandaşlık uygulamasının bir an önce yürürlüğü girmesi gerektiğinin altını çizdi. 

SAVAŞ BİTERSE SURİYELİLERİN YARISI ÜLKELERİNE DÖNECEK

Suriyeliler, ülkelerindeki savaşın son bulması sonrası kendilerine şu an verilecek Türkiye vatandaşlığına rağmen Suriye`ye temelli döner mi? Dr. Amr, bu soruyu alanda yaptıkları anketle gerçekçi bir tespite dayandırarak cevaplıyor. Selame, Türkiye`de bulunan Suriyelilerden yarısının ülkelerine döneceği gerçeğine ulaştıklarını belirtti.

Dr Amr, yaptıkları istatistikle ilgili şöyle konuştu; “İsteyen gider, isteyen kalır. Yaptığımız araştırma ve istatistiklere göre Suriye sorunu çözülse bile Suriyelilerin yarısının eğer şartlar el verirse Türkiye`de kalabileceğini öngörüyoruz. Bu kesim Suriyeliler kalıcı olarak Türkiye`ye yerleşmişler. Bunların savaş sonrası Suriye ile ilişkileri de devam edecektir. Bunlar burada bir düzen kurmak, hayatlarını yaşamak istiyorlar.”

IRKÇI SÖYLEMLERDEN KAÇINMAK GEREK

Vatandaşlık söyleminin kamuoyunda konuşulmaya başlanmasından sonra bazı kesimlerin aşırı tepki gösterdiğine dikkat çeken Dr. Amr, bu tepkilerin ırkçı ve siyasi olduğunu dile getirerek bu yaklaşımın doğru olmadığı ve hiç kimseye fayda getirmeyeceğini vurguladı. Dr. Amr ebu Selame, “Türkiye`deki siyasi değerlendirmelerin bir kısmının ırkçı olduğunu düşünüyoruz. Bu ırkçı söylemlerden de kaçınmak gerekir. Bazıları siyasi bir tavırdan dolayı mevcut hükümete karşı bir itiraz ve muhalefet refleksiyle itirazlarda bulunuyor.  Ama bir kısmının da ırkçı refleksle yapıldığını müşahede ediyoruz. Doğrusu bu durumu da yadırgıyoruz. Bu çağda böyle taassupça yaklaşım doğru değildir ve kimseye de fayda sağlamaz” diye konuştu.

MESELE YURTLARINDAN EDİLEN BİR HALKIN MESELESİDİR

Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi tartışması gündemdeki yerini koruyor. Konu ile ilgili gazetemize değerlendirmede bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sekreteri Mehmet Yavuz Suriyeliler meselesinin yurtlarından edilen bir halkın meselesi olduğunu, Suriyelilere vatandaşlık verilmesini doğru bulduklarını fakat faturanın da halka kesilmemesi gerektiğini belirtti

Mustafa Karakaş / Doğruhaber

Suriye iç savaşından kaçarak Türkiyeye sığınan 3 milyon mültecinin vatandaşlık alması ile ilgili gündem, sıcaklığını koruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın vatandaşlık verilmeli açıklamasını değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sekreteri Mehmet Yavuz bu konuda hükümete ve muhalefete eleştirilerde bulundu. Suriye meselesinin bir insanlık meselesi olduğunun altını çizen Yavuz ideolojik yaklaşımları kabul etmediklerini belirtti.

HÜKÜMETİN TAVRI NET DEĞİL

Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi meselesine ideolojik yaklaşılmaması gerektiğini ifade eden Yavuz, “Suriyeli mültecilere vatandaşlık meselesinde hükümetin ortaya koyduğu muallak tavır ile meclis içi muhalefetin buna karşı çıkış sebeplerinin doğru bir zeminde yürümediğini düşünüyoruz. Hükümetin bu konuda net bir bakış açısı ortaya koyması ve buna uygun bir yol haritası belirlemesi lazım. Muhalefetin de meseleye ideolojik veya parti çıkarları açısından değil, memleketteki herkesi ilgilendiren ve mutlaka çözülmesi gereken bir sorun gözüyle bakması gerekir.” dedi

MESELE YURTLARINDAN EDİLEN BIR HALKIN MESELESİDİR

HÜDA PAR`ın Suriye meselesine çıkarcı veya fırsatçı bakış açılarıyla bakılmasını hiçbir şekilde tasvip etmediğini ifade eden Yavuz yaşanan zulmün asıl müsebbibinin ‘Yeni Dünya Düzeni` olduğunu ifade etti.Yavuz şöyle devam etti:”Mesele; din ve milliyetlerine bakılmaksızın mağdur edilen, yerlerinden ve yurtlarından edilen topyekün bir halkın meselesidir. Bu halkın içinde Arap, Kürt, Türkmen, Ermeni, Süryani ve Ezidi gibi farklı unsurlar bulunmaktadır. Bahse konu mağduriyetlerin tamamı, yeni dünya düzeni denilen zulüm çarkının can yakıcı sonuçlarıdır. Dolayısıyla dünyanın bu zulüm düzenine karşı yeterli ve tutarlı bir duruş sergilemeden mesele ne tam olarak anlaşılmış ne de çözülmüş olacaktır.”

ANAYASADAKİ IRKÇI VATANDAŞLIK TANIMI DEĞİŞMELİDİR

Anayasadaki vatandaşlık tanımının sağlıklı olmadığını ve değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Yavuz “Türkiye`deki mevcut kanuni duruma göre Türk olmayanların vatandaşlığa alınabilmesi için Türkiye`de beş yıl ikamet etme ve derdini anlatabilecek kadar da Türkçe bilmelerini gerektirmektedir. Türk olanlar ise bu şartlara bakılmaksızın direkt olarak vatandaşlığa alınabilmektedir. Bu durum, anayasadaki ırkçı nitelikli vatandaşlık tanımı ile de örtüşmekte, yüz yıl evvel öz vatandaşı olan halkları redd-i miras etme gibi sakat bir anlayış ortaya koymaktadır. Bu vesile ile hükümeti, yapılacak düzenlemeler kapsamında vatandaşlık tanımını ivedilikle değiştirmeye davet ettiğimizi de özellikle belirtmek isteriz.” İfadelerini kullandı

SURİYELİLERİ GERİ GÖNDERMEK ONLARI YANGININ ORTASINA ATMAK DEMEKTİR

Suriye`deki iç savaş ya da fitne ateşi sönmeden Suriyelileri göndermenin onları yangının ortasına atmak anlamına geldiğini ifade eden Yavuz sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizdeki Suriyelilerin ibate ve iaşe ihtiyaçlarına yönelik her türlü tedbirin alınması, tamamen hükümetin sorumluluğundadır. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye`nin “Suriye`de Güvenli Bölge” fikrinin ABD tarafından kabul edilmemiş olması, hükümeti mültecileri yasal bir statüye kavuşturma noktasına taşımıştır. Gerekçe ne olursa olsun, yangın yerinden kaçan bu insanların tamamını veya bir kısmını Suriye`deki iç savaş ya da fitne ateşi sönmeden geriye göndermenin onları yangının ortasına atmak anlamına geldiğini düşünüyoruz. Bu da ne İslami ne insani ne de vicdanidir.”

FATURA VATANDAŞA KESİLMEMELİ

Suriyeliler için düzenleme yapılırken faturanın vatandaşa kesilmemesi gerektiğini ifade eden HÜDA PAR Sekreteri Mehmet Yavuz “Bu düzenleme yapılırken ortaya çıkabilecek olumsuzlukların veya maliyetin vatandaşa fatura edilmemesine azami derecede özen gösterilmelidir. Özellikle yerleşik halkın, huzur ve emniyetin temin edilmesine yönelik taleplerine; ticari, iktisadi, sosyo-kültürel ve demografi noktasındaki hassasiyetlerine dikkat edilerek hareket edilmesi, hayati önem taşımaktadır. “Ben seni vatandaşlığa alıyorum, hadi ne halin varsa gör!” şeklindeki bir anlayış çözüm getirmeyeceği gibi var olan sorunları daha da artıracaktır” şeklinde konuştu.

MESELENİN SADECE SONUÇLARI DEĞİL NEDENLERİ DE ORTADAN KALDIRILMALI

HÜDA PAR`ın Suriye`de akan kanın durmasına vesile olacak, barış ve kardeşliği tesis edecek her hayırlı adımı değerli bulduklarını ifade eden Yavuz “Suriye`ye yönelik yanlış politikaların bu can yakıcı sonuçları ile uğraşılırken diğer yandan da meselenin asıl nedenlerini ortadan kaldırmaya yönelik adımlar süratle atılmalıdır. Suriye`de silahlı bir çözüme başından beri karşı çıkan HÜDA PAR olarak, Suriye`deki iç savaş ve kaos ortamını sona erdirecek, taraflar arasında ateşkesi sağlayacak ve yeni mağduriyetlerin önüne geçecek her türlü adımı olumlu ve değerli bulduğumuzu bu vesile ile belirtmek isteriz” dedi.

Suriyeliler ‘vatandaşlık` istiyor ama ‘dönerim de` diyor

Mustafa Kaynak / Şanlıurfa - Muhsin Şenol/Tahir Özsoy / İstanbul - 

Suriyelilere, Türkiye vatandaşlığı verilmesi konusunda kamuoyunda tartışmalar sürerken Suriyeli mülteciler ‘vatandaşlık` haberini sevinçle karşılayarak düzenlemenin bir an önce yapılmasını bekliyor. Ancak kimi Suriyeliler ise kendilerine verilecek vatandaşlık hakkı sonrası askerlik, sağlık, iş imkânı, toprak edinme gibi yükümlülükler konusundaki endişelerini dile getiriyor. Gazetemize konuşan Suriyeli Avukat Muhammed Âzzo, Mühendis Heybet Velid Ahmed, Öğretmen Ahmed el-Cabir, Esnaf Abdürrahman Hama ve oğlu Abdullah, Suriyeli Öğrenci Muhammed ve Ahmet, Suriyelilere verilmesi düşünülen vatandaşlık konusunu değerlendirdi. İşte kendilerine verilecek muhtemel vatandaşlık hakkında Suriyeli mültecilerin görüşleri…

Türkiye vatandaşı olmak istiyorum ancak çekincelerim var

Suriyeli Avukat Muhammed Âzzo: (Şanlıurfa`da ikamet ediyor) 37 yaşındayım. Hukuk Fakültesi`ni bitirdim. Ben de Türkiye vatandaşı olmak istiyorum, ancak bazı sorunlarla karşılaşmaktan çekiniyorum. Suriye`de 2 buçuk yıl askerlik yaptım. Türkiye vatandaşı olduktan sonra burada da askerlik yapacak mıyım? Eğer askerlik yapmamız istenirse sıkıntı yaşarız. Bir diğer kaygım ise şu anda hastaneye gittiğimizde herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmıyoruz. Bizden tedavi karşılığında ücret alınmıyor. Türkiye vatandaşı olduğumuzda bizden SGK primi alınacak mı?  Bize bunları karşılayabilmemiz için çalışabileceğimiz arazi veya bir iş imkânı sağlanacak mı?

Rakka Fırat Üniversitesi`nde 2 yıl öğretim görevlisi olarak çalıştım

Suriyeli Ahmed el-Cabir: (Şanlıurfa`da ikamet ediyor) Suriye`de kimya öğretmenliğini bitirdim. Rakka Fırat Üniversitesi`nde 2 yıl öğretim görevlisi olarak çalıştım. Daha sonra Türkiye`ye gelmek zorunda kaldım. Bize vatandaşlık verilirse benim de bazı kaygılarım var. Örneğin; Türkiye`de bana öğretmenlik yapma hakkı verilirse ve Suriye`de savaş biterse ülkemize tekrar dönebilecek miyim? Dönersem Türkiye`de bize verilen bu haklar bizden alınacak mı veya bu haklarımız saklı kalacak mı? Bana vatandaşlık hakkı verildikten sonra Suriye`ye ailemi ziyarete gidebilecek miyim? Şayet Suriye`ye yerleşirsem hem Suriye hem de Türkiye vatandaşlığından yaralanabilecek miyim? Bu gibi kaygılarımız var bunlara açıklık getirilmesini istiyorum.

Diploması olup da evinde oturan çok sayıda arkadaşım var

Heybet Velid Ahmed: (Şanlıurfa`da ikamet ediyor) 4 Yıl önce buraya geldim. Suriye`de Ziraat Fakültesi`ni bitirdim. Buraya gelmek zorunda kaldım. Okul okuduğum için de başka bir iş yapamıyorum. Bunca yıl okudum çabaladım savaş olduğu halde okumayı terk etmedim. Her an bir merminin bize isabet edeceğini bildiğimiz halde okumaktan vazgeçmedik. Burada biraz sıkıntı yaşıyoruz. Kira, elektrik, su gibi birçok giderimiz var. Sadece ben değil benim durumumda diploması olup da evinde oturan çok sayıda arkadaşım var. Askerlik konusuna da bir açıklık getirilmesini istiyoruz. Bizlere vatandaşlık verilmesi çok iyi olacaktır. Biz yıllardır hacca bile gidemiyoruz. Türkiye vatandaşı olduğumuz zaman rahat bir şekilde hacca gidebileceğiz.

Vatandaşlık istiyoruz ama savaş biterse ülkemize geri döneğiz

Suriyeli Esnaf Abdullah Hama: (İstanbul`da ikamet ediyor) Ben 3 yıldır Türkiye`deyim. Suriye`de aksesuar işiyle meşguldüm. Burada ise lokantacılık yapıyorum. Gündemde Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusu var. Vatandaşlık verilmesini istiyoruz, ama Suriye`de savaş biterse memleketimize geri döneceğiz. Ailem ve akrabalarımın hepsi Suriye`de yaşıyorlar.  Vatanım Suriye`yi çok özledim, savaş başladıktan bir yıl sonra Türkiye`ye mecburen geldik, 43 yılım geçti Suriye`de.

Suriye`de kalsaydık orada ölürdük

12 yaşındaki Abdurrahman Hama: (İstanbul`da ikamet ediyor) Adım Abdullah Hama, 12 yaşındayım. Halep`ten geldik buraya. İstanbul`a yerleştik. Ailemle birlikte üç yıldır Türkiye`deyiz. Arkadaşlarımın birçoğu Suriye`de kaldı. İstanbul`da okula gidiyorum. Yeni arkadaşlar edindim burada. Savaşın bitmesini istiyoruz. Akrabalarım, arkadaşlarım, evimiz her şeyimiz orada kaldı. Memleketimize geri dönmek istiyoruz. Suriye bizim için çok farklı orası bizim vatanımız, doğup büyüdüğümüz memleketimiz. Türkiye`ye mecbur olduğumuz için geldik, eğer Suriye`de kalsaydık orada ölürdük. Savaş başladığında bir yıla yakın Suriye`deydik evimizin hemen yanındaki binaya bomba düştü. Her bombardımanda sığınaklara saklanıyorduk. Ailem burada kiralık ev bulmakta zorlanıyor. Buldukları evlerin kirası ise 1000 TL`nin üzerinde. Suriye`de ailemin durumu çok iyiydi, evimiz, arabamız vardı. Ama şimdi yok. Biz Suriyelilere vatandaşlık verileceği söyleniyor, bu durumdan çok memnun oluruz ama Suriye`deki savaş bittiği gibi memleketimize gideceğiz. Suriye ile ilgili ilk hayalim evimize geri dönmek. Orada bıraktığım evimizi, yatağımı, oyuncaklarımı görmek istiyorum.

Bize vatandaşlık verilmesini istiyoruz

Suriyeli öğrenci Muhammed: (İstanbul`da ikamet ediyor) Dört yıldır Türkiye`deyim. Burada tekstil atölyesinde çalışıyorum. Suriye`de iken üniversite öğrencisiydim. Savaştan dolayı buraya geldik ve burada çalışmak zorunda kaldım. Burada ev bulmak çok zor. Ailemle birlikte bir oda tutmuş orada yaşıyoruz. Suriyelilere vatandaşlık verilmesini istiyorum, dört yıldır zaten Türkiye`de yaşıyorum. Savaş bitsin memleketimize geri döneceğiz.

Ailem Lübnan`da ben burada Suriyeli öğrenci Ahmet: (İstanbul`da ikamet ediyor) Suriye`nin Halep şehrinden geldim. Yirmi üç yaşınaydım iki buçuk yıldır Türkiye`de yaşıyorum. Suriye`de öğrenciydim burada ise telefon dükkânında çalışıyorum. Aylık 800 TL para alıyorum burada. Ev kiraları çok pahalı burada, ailem Lübnan`da yaşıyor. Burada vatandaşlık verileceği gündemde, vatandaşlık istiyoruz ama ne zaman Suriye`de savaş biterse memleketime geri döneceğim. Ailem benden uzak, ailemi özlüyorum. Türkiye`yi de seviyorum ama en kısa zamanda aileme kavuşmak istiyorum. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir