`3F ile Gençleri Uyutuyorlar`
"Bir Gençlik Aranıyor! Geç Olmadan" sempozyumunda konuşan yazar ve akademisyenler, gençlerin modernizm ve kapitalizmin zevk tuzaklarına düşmemesi için kendi değerlerine sahip çıkıp kendilerini bu tuzaklardan korumaları gerektiğini ifade ettiler
Şükrü Gündüz / Doğruhaber
Genç Öncüler tarafından Ali Emiri Kültür Merkezinde “Bir Gençlik Aranıyor! Geç olmadan…” adlı bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma konuşmacı olarak Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Sosyolog yazar Abdurrahman Arslan, Prof. Dr. Yaşar Düzenli ve Yazar Abdullah Yıldız katıldı. Program Kur’an tilaveti ve sinevizyon gösterimiyle başladı. Sinevizyon gösteriminin ardından Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Post Modern Hayatın Gence Sunduğu Senaryolar” ile ilgili bir tebliğ sundu. Gençlerin bir alışkanlık dürtüsü ile modern hayatın sunduğu doğruları sorgulamadan kabul ettiğini belirten Tarhan, “Bu sadece şimdiki zamanın sorunu değil aynı zamanda gelecek kuşakların da sorunudur. Biz şu anda sadece kendimizi kurtarma çabasında değiliz. Geleceğimizi kurtarma gibi bir misyonumuz da var. Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Çünkü Allah’ın huzuruna çıktığımızda ‘Yaşadığın çağdaki doğruları ne kadar savundun’ diye hesaba çekileceğiz ve bunun hesabını vereceğiz” dedi.
MEZAR TAŞIMA NE YAZILMALI?
Modernizm ve Kapitalizm’in tuzaklarına düşmemek için insanın bir hedef piramidi olması gerektiğini belirten Tarhan, “Hedef piramidinizin en tepesinde ne varsa ona doğru gidersiniz. Ego piramidinizin tepesinde somut hedefler mi var? Yoksa soyut hedefler mi var? Eğer hedefiniz yemek, içmek ve eğlenmekten ibaretse soyut bir hedefiniz var demektir. Ama eğer soyut hedefleriniz varsa ve siz hayatınızın sonuna geldiğinizde nasıl bir insan olmak istiyor iseniz; Ölümden sonraki hayata hazır mıyım? Mezar taşıma ne yazılmalı? diye kendinize soruyorsanız soyut hedefleriniz vardır” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK BEDELİ KADINLAR ÖDÜYOR
Kadın üzerinden dünyada psikolojik savaş yürütülüp propagandalar yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, en çok bedel ödeyenlerin de kadınlar olduğunu söyledi. Böyle bir durumda iyi bir insanın yetiştirilmesi ve iyi bir model olmasının hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken. Tarhan, “Bu nedenle ego ideali olarak benim yaşam sebebim nedir diye kendilerine bu soruyu sorsunlar. Bu soruyu sorarlarsa kendilerine karşı dürüst olurlar. Yoksa Modernizmin zevk tuzaklarından kurtulamazlar. Modernizmin zevk tuzakları çoğu zaman alışkanlık şeklinde önümüze geldiği için bunun çoğunu gafletle fark edemiyoruz. Hatta bununla ilgili gençler için meşhur olan 3F var (Futbol, film, festival) 3F ile gençler narkoz etkisiyle uyutuluyor ve yanlış yönlendiriliyor. Futbol, film, festival uygulamaları ile gençlerin gelecekle ilgili kafa yorması engelleniyor” şeklinde konuştu.
SAHİP OLDUĞUMUZ ZENGİNLİĞİN FARKINDA DEĞİLİZ
“Bizim değerlerimizi alıp farklı bir şekilde bize sunuyorlar” diyen Tarhan, “Biz sahip olduğumuz kültürel zenginliklerin farkında değiliz. Biz buna sahip çıkmazsak başkası buna sahip çıkar. Bir kültür hazinesinin üzerinde oturuyoruz bütün insanların da buna ihtiyacı var. Örneğin Mevlana bu zenginliklerden sadece bir tanesidir. Bu hazineye sahip çıkıp bütün dünyaya sunmamız gerekiyor. Modernizm hastalığını bize bulaşmaması için kendi değerlerimize sahip çıkıp kendi rol modellerimizi seçmemiz gerekiyor. Ancak bunu bu şekilde aşabiliriz” dedi.
İSLAM BAŞKA KALIPLARA SIĞMAZ
“Bir Karadelik: izm’ler” hakkında bir tebliğ sunan Sosyolog yazar Abdurrahman Arslan ise, “Müslümanlar muhafazakârlık kelimesini çok sevdiler. Bu aslında onlara ait bir kavram değil. İslam kendi sınırlarının ve kalıplarının dışına sığacak bir din değildir. O sadece kendi kalıplarına sığacak bir dindir. Dışardan getirilen bütün kalıplar ona uygun olmaz. İzm’ler birbirinin karşıtıymışçasına ortaya çıkmasına rağmen birbirini besliyor” şeklinde konuştu.
MÜSLÜMAN OLARAK ÖLMEK ÇOK ÖNEMLİDİR
“Tevhidi Bir Teslimiyet: Hz. İbrahim” konulu bir tebliğ sunan Prof. Dr. Yaşar Düzenli de, İbrahim (as)’in farkındalığı sayesinde aklı selim ile Allah’a teslim olduğunu söyledi. Prof. Dr. Düzenli, sağlıklı bir Müslüman olmanın göstergesinin kötülükler karşısında yüzünün buruşması, vicdanının rahatsız olması gibi refleksler göstermesi olduğunu belirtti. Son konuşmacı ise “Edep ve Haya Rehberleri: Hz. Yusuf ve Hz. Meryem” başlığı ile Yazar Abdullah Yıldız oldu. “Hayy’dan haya etmeyen, diri bir hayat sahibi olamaz” diyen Yıldız, “Bir erkek ve bir hanım olarak Hz. Yusuf ve Hz. Meryem’in hayasızlık karşısında verdiği “Ben Allah’tan korkarım!” tepkisini hatırlatarak şöyle konuştu: “Müslüman olmak önemli, fakat Müslüman’ca yaşamak ve Müslüman olarak ölmek çok çok daha önemlidir!”