Âlemlerin rabbi olan rabbimiz Allah Teâla`ya sonsuz hamdüsenalar ve sonsuz şükürler olsun.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihan güneşi Efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v)`e aline, ashabına ve tüm Müslümanlara salat ve selam olsun

Canlı cansız varlıkları, isimleri ve hayata yansıyan sıfatlarıyla bilir ve tanırız. Kendimizden başlayarak, hayatta var olan ve yaşamımızı doğrudan veya dolaylı yollardan etkileyen canlı cansız varlıkları tanımak ve bilmek, hayat yolculuğumuzda bize çok büyük kolaylıklar sağlar.

Yunus Emre`nin veciz ifadesiyle; ilim, ilim bilmektir, ilim, kendini bilmektir. Hadis olduğu rivayet edilen şöyle de güzel bir söz vardır; kendini bilen, Rabbini bilir.

Bu cümleden olarak insan, kendini bildiği oranda bilim sahibi olur ve sahip olduğu bu ilim miktarınca, Rabbini bilici olur. Hikmet ise, bu ilmin gereğini yapmak, yani ilmiyle amil olmaktır. Hikmetin başı Allah korkusu olduğundan, ancak hakkıyla Allah Teala`dan korkanlar alimlik vasfını kazanabilir.

Ben kendimi henüz tam manasıyla tanıyabilmiş değilim. Bununla birlikte kendimi bildiğim ve tanıdığım oranda hayatı daha iyi anlıyor ve böylece her anı imtihan olan uzun ve yorucu hayat yolculuğumda çok büyük kolaylıklar buluyorum.

Ben ismimin Salih olduğunu dokuz yaşlarıma kadar bilmiyordum. Doğarken ismimi başka koymak istemişler. Ben doğarken babam vefat etmiş olduğundan, yok ismi babasının ismi olsun demişler. Benim babamın ismi de Salih imiş. Hacca gitmiş olacak ki, isminin başında bir de Hacı lakabı varmış.

Babamın ismini alınca, lakabı da küçültülmüş siğasıyla ismimin başında yerini almış. Zamanla ismim telaffuz edilmeden sadece ismimin başındaki lakabın küçültülmüş siğası olan Hacikö diye anılır oldum. Köyde beni herkes Hacikö diye çağırır ve öyle bilirdi.

Ne zaman ki, köyden ilçeye göçmek zorunda kaldım ve ilçede yeni bir hayatla karşılaştım. Eski köy hayatımda ne varsa ya tümüyle veya kısmen değişime uğradı. Bunlar başın da ismim yer aldı.

Ağabeyim Hacikö diye anılmamı yasakladı ve kimlik ismim olan Salih olarak çağrılmamı sağladı. Biraz tuhafıma gitse de zamanla yeni ismimle çağrılmaya alıştım. Fakat rahmetli annemin ve Allah selamet versin şimdi seksen yaşının üstünde olan baba bir ablamın başta olmak üzere köy halkının beni Hacikö diye tatlı anışlarını hala özlerim.

Şöyle de bir hal yaşadım. İlçeye göçtükten bir müddet sonra bir vesileyle köye misafirliğe gitmiştik. Bendeki değişimleri gören eski bir köy arkadaşım gidip arkadaşlarına benim geldiğimi, çok değiştiğimi söylemiş. Hacikö`nun ismi bile değişmiş, Salih olmuş diye hayretini dile getirmiş.

İsmimin Salih olduğun dokuz yaşlarımda öğrendim. Salih`in ne manaya geldiğini ve benimle olan ilgisini ise, otuz yaşlarımda ancak öğrenebildim. Kısaca Salih, kendini ıslah eden ve hayata dair her ne yaşarsa kendinden bilen demekmiş.

Hayatın ıslahı insanın kendinden başlar. Bu yüzden hayatını ıslah etmek ve hayatını nurlandırmak ve huzurlu kılmak isteyen, hiç vaktini ve enerjisini boşa harcamadan kendine yönelsin ve işe kendini ıslah etmekle başlasın. Yoksa gez kalabilir ve benim gibi hayata kırkından sonra başlayabilir. Tabi eğer Allah Teala ömür, imkan ve ıslah fırsatı verirse!..

Salih Yıldırım

Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi A-21