"Erkekle kadını birbirlerine rakip gören anlayışı reddediyoruz"
KADEM'in yeni genel merkez binasının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsanlığın yarısını oluşturan kadının; anneliğiyle, evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle, sahip olduğu farklılıklarla kadın olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) yeni genel merkez binasının açılışı vesilesiyle düzenlenen törende konuştu.
“Kadın demek insanlığın yarısı demektir”
Erdoğan, “Kadın demek, insanlığın yarısı demektir. Hatta kadın demek, insanın bizatihi kendisi demektir. Rahmetli Neşet Ertaş’ın dediği gibi, ‘Kadın insandır, erkek insanoğlu.’ Kadın yoksa insan da yok. Bu bakımdan biz KADEM’i, tüm insanlığın haklarını savunan bir kuruluş olarak kabul ediyoruz.” diye konuştu.
Kadın hakları tartışmaları
“Kadın haklarını savunmak adına, adeta insana dair gerçekleri inkâr eden ve kesinlikle bu topraklara, bu medeniyete, bizim insanımıza ait olmayan bir bakış açısı, yıllarca bu konuyu tekeline almıştır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Kadını yaratılış fıtratından, toplumsal ve biyolojik gerçekliğinden tecrit eden görüşler, aslında onun hakkını savunmuyor, tam tersine kadını özgünlüğünden uzaklaştırıyor, tecrit ediyor. Altını, onu değerli kılan özellikleri bir kenara bırakıp, herhangi bir maden haline getirdiğinizde, daha açık bir ifadeyle altınla demiri eşitlediğinizde adaleti sağlamış olmazsınız. Kadın tartışmalarını da bu çerçevede değerlendiriyorum. İnsanlığın yarısını oluşturan kadın, anneliğiyle, evinin ve çocuklarının üzerindeki etkinliğiyle, zarafetiyle, estetiğiyle, içgüdüleriyle, sahip olduğu farklılıklarla kadındır. Bu gerçeği bir kenara bırakıp, erkekle kadını birbirlerine hasım olarak, rakip olarak gören anlayışı kesinlikle reddediyoruz.”
“Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın aslında kadınlığını inkâr ediyor”
Kadının iş hayatındaki konumunun, onun anneliğini asla geriye atmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın, aslında kadınlığını inkâr ediyor demektir. Bu benim samimi düşüncemdir. Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun; özgünlüğünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır. Dedik ya, kadın insanın yarısıdır ve o yarısı olmazsa insan da olmaz diye… Anneliği reddetmek, işte insanın yarısından vazgeçmektir, daha geniş tutuyorum, insanlıktan vazgeçmektir. Anne olmazsa insanlık olur mu? Olmaz. Anne varsa insanlık var. Ben bunun için her fırsatta en az 3 çocuk tavsiyesi yapıyorum. Bunu ben yapmıyorum, Rabbim emrediyor, Peygamberimiz söylüyor. ‘Nikahlanınız, çoğalınız. Ebedi âlemde diğer topluluklara karşı, ümmetimin çokluğu ile iftihar edeceğim.’ buyuruyor. Kim? Peygamberimiz. Öyleyse biz böyle bir medeniyetin mensupları olarak bunu bir kenara koyamayız.” ifadelerini kullandı.
“Güçlü aileler güçlü milletleri doğurur”
Üretmenin, hayatın her alanında var olmanın anneliğe engel olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorsunuz, özellikle çalışan kadınların anneliğini teşvik için çok önemli düzenlemeler yaptık. Bunu iktidarımız döneminde gerçekleştirdik. Hamilelik, doğum ve süt izinlerinden esnek çalışmaya, işyerlerinde kreş zorunluluğuna kadar kadınlarımızın anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkânı devreye soktuk. Başbakanlığımdan Cumhurbaşkanlığı dönemine kadar, hiçbir dönemde olmadığı kadar kadına ve aileye desteği biz verdik. Sadece kadın olarak olaya bakmadık. Az önce sayın başkanın da ifade ettiği gibi tek millet olacaksak, milletin nüvesi nedir? Ailedir. Güçlü aileler, güçlü milletleri doğurur. Her alanda kadınları çocuklarıyla birlikte kollayan, destekleyen yasal düzenlemeler gerçekleştirdik. Teknolojik imkânlar, kadınlarımızın pek çok işi evinden, çocuklarının yanından yürütebilmesine fırsat veriyor. Velhasıl, iş hayatının anneliğin alternatifi haline getirilmesini kesinlikle kabul etmiyorum. Bir devletin en önemli görevi nedir? Neslin güvenliğidir. Can ve mal güvenliği bunlar var; ama hemen ardından da neslin güvenliği var. Devlet bunu da yapmak zorunda. Ben hayırlı evlatlar yetiştirilmesi konusunda kadınlarımıza güveniyorum.” (İLKHA)