• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...
Çeçen muhacirlere  GELEN YARIM ADALET
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

■ Riyad Makaev / Doğruhaber/Analiz

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra dünya haritasında çıkan yeni post Sovyet devletlerin bazıları bağımsızlığına kavuşurken, bazıları ise karşısında Rusya`yı buldu. Bağımsızlığını alamayanlar arasında Çeçenistan da vardı. Çeçenistan`ı uzun anlatmaya gerek yoktur. Sadece şunu anlatmadan geçemeyeceğim.

Çeçenistan 90`lı yıllarda İslam ümmetinin gururla zikredildiği bir konuma gelmişti. Yaklaşık bir asır gibi zaman zarfında Komünist rejimin altında kendilerini kültürel ve dinsel olarak koruyabilen Çeçenler Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlıklarını ilan etmişlerdi. 1994 yılında 11 Aralıkta fiili Rus işgali ile karşı-karşıya kalan Çeçen İçkeriya Cumhuriyeti,  Rusya Federasyonuna karşı cihat ilan ederek bağımsızlığını korumak için mücadeleye başladı. Çeçen halkı topyekûn bu işgale karşı ayaklandı. İhtiyar, kadın, çocuk hepsi birlikte Rus Kızıl Ordusuna karşı mücadele etti. İki sene Rus ordusuna karşı verilen mücadeleyi Allah`ın rahmetiyle Çeçen Halkı kazandı. Ama bedeli ağır oldu. En ağır bede olarak Çeçen halkı yüz binlerce şehit verdi. Ülkede taş üstünde taş bırakılmamıştı. Hastaneler, okullar, işyerleri ve alt yapısı tamamen yok edilmişti. Yüz binlerce sakat kalan insan ve on binlerce yetim kalan çocuk savaşın gerçek yüzünü göstermek için yeterliydi. Ancak yine Çeçen halkı topyekûn seçime gitti ve kendilerine yeni başkan seçti. Kaldıkları yerden yeniden yaşam mücadelesine başladılar. Savaşta verilen kayıplar karşısında Allah bu halka ve tüm İslam ümmetine de adlarını hala gururla zikrettiğimiz kahramanlar vermişti. Cevher Dudayev, Aslan Mashadov, Selimhan Yandarbiyev, Şamil Basayev, Abdulhalim Sadulaev, Komutan Hattab gibi daha niceleri. Bu şahsiyetler hepsi bugün şehit oldu ama adları İslam tarihine altın harflerle yazıldı. Müslümanlar bu kahramanlarını gururla sohbetlerde, konferanslarda, okullarda öğrencilerine anlatırlardı. Bu kahramanlar Müslümanların senelerce aşağıya düşmüş olan başını kaldırıp kalplerimize cesaret verdiler. Bugün Şamil`i sorarsan Türkiye`de onu tanımayan duymayan az bulunur. Dünyanın neresine gidersen git her yerde Rus ordusuna kök söktürmüş bir kahraman olarak tanırlar onu.

Rusya bu denli mağlubiyeti kabul etmeyecek kadar kibirlidir. 1999`da Çeçenistan`ı üç sene fitne çalışmalarından sonra tekrar saldırır ve Çeçenler arasında çıkan tüm İslam ümmetinin gurur duydukları bu kahramanlarını şehit ederler. İşte bu savaş sonrası yine binlerce insan öldürülür ve göçe zorlanır. Ülkede kalan kalıntıları bile düzlerler. Sonra hepimizin bildiği bir diktatör atarlar ve bugüne kadar Çeçenleri korkuyla, silah gücüyle işgal altında tutarlar. Burada uzun-uzun anlatmaya gerek yok, ikinci işgal birincisinden daha vahim ve şiddet ile devam etti. İşte bu savaş sırasında Türkiye`ye gelen bazı muhacirler ve Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyetinin yetkilileri ve temsilcileri bulunmaktaydı. 15 sene Türkiye`de sivil toplum kuruluşlarının yardımlarıyla ayakta durabildiler. Bazen Çeçenistan mücadelesini destekleyenlere karşı suikastler düzenlendi. İşte, derken Çeçen muhacirlere Türk vatandaşlığı verilmesi uygun görüldü. Ancak 15 sene içinde Türk-Rus ilişkilerinde olumlu yönde yaşanan siyasi değişikliklerden dolayı zaman-zaman Türkiye`de bulunan Çeçenler üzerinden bazı oyunlar oynandı. Çeçenistan bağımsızlığı için mücadele veren bazı Çeçen uyruklu muhacirlere çeşitli ve hiçbir hukuki dayanağı olmayan işlemler uygulandı. Deport edilenler, ikamet tezkeresi iptal edilenler, çalışma izni alamayanlar ve en sonunda Çeçen muhacirlere Türk vatandaşlığı verilirken bu kayıtlara düşenlere Türk vatandaşlığı da uygun görülemeyenler. Adalet yarım oldu. Yarım diyorum, çünkü bir ailede annesi vatandaşlığı alırken babası alamadı. Veya çocuk Türk vatandaşı oldu, ama babası olamıyor. Böyle bir uygulama hiçbir yerde görülmemiştir. Hakkını aramaya çalışan Çeçenler nereye başvuracaklarını bile şaşırmış durumda. On sene önce Rusya ile ilişkiler en yüksek seviyeye ulaştığı zaman Rusya`nın lehine göstermelik olarak alınan kararlar bugün hala geçerli olmaktadır. Belki döneminde paralel yapının savcısı veya istihbaratçıların aldıkları raporlar çerçevesinde verilmiş bu kararların bugün yeniden elden geçirilmesi gerekmez mi? Ergenekon davalarından serbest olanlar gibi bu Çeçen dosyalar neden yeniden görülmesin.

Çeçenlerin yaptıkları sadece Rusya`ya karşı bir mücadele. Belki biri silahla, biri malla, biri de sözle yapmıştır. Ama her şeyi Rusya`ya karşı yaptılar. Türkiye`ye karşı bu insanların işlediği bir suçu yoktur. Bugün dost edinilen Rusya düşman oldu, Rusya ile iyi ilişkiler uğruna görmezlikten gelinen ve sıkıntılar içinde olan Çeçenler Türkiye ile birlikte saf aldılar. Vatandaşlık alan veya almayan, Türk silahlı kuvvetlerinde asker olmaya hazırlar. Belki de zamanında Çeçen mücadelesi hakkıyla desteklenseydi, bugün Rusya bu kadar kibirli ve pervasız davranmazdı. Çeçenistan`da biri hain çıktı diye tüm Çeçenlere hain damgası vurmak haksızlık olur. Bu insanlar imkân olduğu halde Avrupa`ya gitmediler, Türkiye`de yaşamak ve çocuklarını Müslümanlar arasında yetiştirmek istediler. Bu insanlar Türk düşmanı veya Türkiye aleyhinde çalışan insanlar değiller. Türkiye`nin vatandaşı olan ve Pensilvanya`da Türkiye Cumhuriyetinin Hükümetine karşı kollarını sıvamış devamlı beddua eden biri durmuyor mu? Ancak bu aileler Türkiye için dua eden, Türkiye`de yaşamak isteyen ailelerdir. Adalet herkes için geçerli olmalı ve adaletin geç gelmesi de adaletsizliğin ta kendisidir. Bugün aileden biri vatandaşlık alarak diğeri alamayarak ikiye bölünmüş ve bu aileler hükümetten yardım eli bekliyor. Bu aileler son seçimlerde bu hükümete oy vermiş aileler. Gidecek başka yerleri olsa burada bu sıkıntılar çekerek kalmazlardı. Türkiye`yi ikinci bir vatan edinen bu aileler yetkililerden çok şey mi istiyor acaba? Siz karar verin. Allah (C.C.) sıkıntıda olan tüm Müslümanların yar ve yardımcısı olsun!

Bu haberler de ilginizi çekebilir