PKK`den kaçan genç Cizre`de şahit olduklarını anlattı
PKK tarafından çatışmak için çevre illerden Şırnak`ın Cizre ilçesine götürülenler arasında olan bir genç, yaşadıklarını anlattı.
Okuduğu liseden kandırılarak dağa çıkarılan N.D, bölge illerinden birçok kişi gibi çatışmak için götürüldüğü Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşadıklarını İlke Haber Ajansı'na anlattı. N.D, verdiği dikkat çekici bilgilerin yanı sıra HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın da iç mahallelerden adam toplayıp çatışma alanlarına götürdüğünü söyledi.
Son aylarda yaşanan şiddet olayları ve beraberinde getirdiği büyük mağduriyetlerin her gün farklı bir hikâyesi kamuoyuna yansıyor. Çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarıyla bölgede sosyal, psikolojik ve ekonomik bir travma yaşanırken, tüm bu olup bitenlerin içerisinde manipüle edilmiş genç dimağların bir unsur olarak nasıl kullanıldığı da ortaya çıkıyor.
Bu gençlerden sadece biri olan Diyarbakırlı N.D, son süreçte özellikle Lice`den Cizre`ye götürülüşlerini ve çatışmalı ortamda yaşadıklarını İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) anlattı.
Dağa gitmeden önce namaz kılıp Kur'an okuduğunu ifade eden N.D, okulda iken çalışkan bir öğrenci olduğunu belirterek, "Dağa çıkışım birden bire oldu. Gençlerin kapıldığı rüzgâra ben de bir anda kapıldım." dedi.
Cizre'ye götürüldükten kısa bir süre sonra pişman olduğunu anlatan N.D, PKK tarafından Cizre'ye götürülüş sürecini şöyle anlattı: "İlk başta beni memleketten Lice`ye götürdüler. Orada yaklaşık 25-30 kişi vardı. Benimle 2`si kız olmak üzere 7 kişiyi Cizre`ye getirdiler. Bir müddet orada kalınca bizi dağa götüreceklerini söylediler. Ondan sonra bizi bir araçla Cizre`ye hendeklerin arasına getirdiler. Çukur ve barikatların arkasında çoğu zaman nöbet tutuyorduk. Günde 3-4 saat ya uyuyorduk ya da uyumuyorduk. Çok kötü şartlarda yaşıyorduk ve banyo yapma imkânımız da yoktu. Oradaki yaşantılar çok feciydi yani. İlk başta hepimiz istekliydik ama ortamı ve şartları gördükten sonra hepimiz pişman olduk."
"İhtiyaçlarımızı Sarıyıldız AVM'den karşılıyordu"
HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın iç mahallelerden adamları toplayıp çatışma alanlarına getirdiğini belirten N.D, gıda ve yemek ihtiyaçlarını da Sarıyıldız`ın AVM'den karşıladığını ifade ederek, “Sarıyıldız AVM'nin anahtarını beli kişilere vermişti. Gıda ve yemek ihtiyacımızı oradan karşılıyorduk. Sigaraları da bilmiyorum artık bizim komutanlar bir yerden getiriyordu." dedi.
Ellerinde birçok ülkeye ait silahlar olduğunu ifade eden N.D, basında çıkan tünellerle ilgili olarak da şunları söyledi: "Tüneller vardı, fakat önemli kişiler biliyordu, benim gibileri bilmiyordu. Biz hep tehlikeli yerlerde duruyorduk. Yetkili kişiler ise o tünelleri biliyorlardı ve hep güvenli yerlere gidiyorlardı. Bizim yerimiz hiç güvenli değildi ve sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar nöbet tutuyorduk."
Halkın evinin önüne zorla bomba döşeniyordu
Halkın çukur kazılmasını istemediğini ama buna rağmen evlerin önüne patlayıcı döşendiğini belirten N.D, sözlerine şöyle devam etti: "Halk istemiyordu evinin önüne bomba döşenmesini. Ama PKK`liler döşüyordu. Halk, bu bombayı patlatsan bizim evimiz yıkılır, evimiz barkımız kalmaz, bizim gidecek bir yerimiz yok diyordu. PKK`liler senin evine bir şey olmayacak eğer olursa gel benim yanıma diyordu."
"Halkın boşalttığı evlere girmemizi söylüyorlardı"
Cudi Mahallesi`nde bulunan taziye evinin hem hastane hem de karargâh olarak kullanıldığını ifade eden N.D, ayrıca boşalttıkları evlere de girdiklerini belirterek, "Bizi nöbet yerine gönderiyorlardı. Bize orada evlere girin, ihtiyacınız olan şeyleri alın diyorlardı. Orada evlere giriyorduk, bazı arkadaşlarımız evlerde bulunan değerli eşyaları alıyorlardı. Ama pek değerli eşya bulunmuyordu. Halk değerli eşyalarını götürüyordu." şeklinde konuştu.
Yapılanları eleştirenler cezalandırılıyordu
Cizre`de esir gibi tutulduklarını belirten N.D, yaşananları eleştiren arkadaşlarının da cezalandırıldığını söyledi.
Cizre`ye gelenlerden pişman olanların olduğunu ve bu kişilerden bazılarının kaçtığını dile getiren N.D, "Kaçan kişiler vardı. Özellikle bize emir veren, bizim üstümüz olan kişi kaçtı. Diğer gençler de bir şey bilmiyordu. Kendilerini kandırılmış hissediyorlardı. Onlar da pişman olmuşlardı. Çok arkadaş baktılar ki bu yol yol değil kaçıp kurtulmaya çalıştı." dedi.
PKK'ye katıldıktan sonra namazı bıraktığını ve hayatının olumsuz yönde çok değiştiğini belirten N.D, "Zaman geçtikçe bir baktım ki ben namazı, Kur`an'ı bırakmışım her şeyi bırakmış yeni bir sayfa açmışım. Şimdi bu sayfaya bakıyorum ama bu sayfada hiçbir şey yok. Ne saygı ne sevgi var. İnsanın psikolojisi bozuluyor. İnsan bu ortamda çok zor şartlarda yaşıyor." diye konuştu.
Bulundukları ortamda kimsenin kimseye güvenmediğini ve birbirlerinin aleyhine konuştuklarını ifade eden N.D, "Birbiriyle konuştuklarında baya iyiydiler ama arkalarından birbirine çok saygısızlık yapıyorlardı." dedi.
"Özgürleştireceğiz dediğimiz halkı öldürüyoruz"
PKK'nin kendilerine, 'sizi özgürleştireceğiz' dediğini ancak gelinen noktada halkın öldürüldüğünü belirten N.D, "Bize sürekli özgür yaşamak istemiyor musunuz? ya hep özgür yaşayacağız ya özgür yaşayacağız diyorlardı. Biz de evet deyince, Sur`a gidip halkın evlerinin önüne mayın döşeyip patlatıyoruz. O insanlar ya ölüyor ya evleri yıkılıyor veya evsiz barksız kalıyorlar. Halkı savunuyoruz ama onları öldürüyoruz. Burada büyük bir çelişki var." diyerek kafasında oluşan soru işaretlerine vurgu yaptı.
PKK medyasının insanları aldatıcı propagandalar yaptığına dikkat çeken N.D, buna aldanılmamasını gerektiğini belirterek, şunları ifade etti: "Gençlere tavsiyem; televizyondaki PKK gösterişlerine kanmasınlar, onlara aldanmasınlar. PKK`nin türkü çağırmasına, propagandasına kanmasınlar. Dağlarda yaşananlar, çatışmalı ortam bunlar çok farklı şeyler. Hiçbir şey isteğiniz gibi gitmiyor. Burada ailenle bağlantın koparılıyor.” (İLKHA)