Finans bankaları kendilerine özgü faizsiz sistemleriyle insanları ev ve araba sahibi yapıyor. Müşterinin beğendiği evi önce kendileri satın alıyor daha sonra kar paylarını da ekleyerek belli peşinat karşılığında taksitle satıyorlar. Bu işlem zahiren alışveriştir. Allah (cc) alışverişi bizlere helal kılmıştır:

Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. (Bakara 275)

Bankaların söz konusu alışverişi, şer'î ölçülere uygun bir şekilde yapılırsa caizdir. Aksi olursa bunun direkt faizden bir farkı kalmaz.

Bu bankalar evi satın aldığı zaman icap ve kabul üzerine bu alışverişi gerçekleştirmelidirler. Banka sahipleri veya vekil tayin ettiği personelleri evi ilk sahibinden satın alırken kendi aralarında bu alışverişi gerçekleştirip sonrasında ikinci kişiye satmalıdırlar. Ve ikinci kişinin evi beğenmek ve pazarlık yapmaktan başka hiç bir müdahili olmamalıdır. Aynı şekilde evi satın almak isteyen ikinci kişi vereceği peşinatı evin ilk sahibine değil de sonrasında evin sahibi olan bankaya vermelidir. Çünkü kendisi evi bankadan satın almıştır. İlk sahibinden değil.

Banka, evi satın alırken tapu vb. resmi evrakları kendi üzerine almak zorunda değildir. Evi almak isteyen kişi tapuyu taksitlerini tamamen ödedikten sonra ilk sahibinden ya da taksit süresince evi ipotek eden bankadan alabilir. Zira tapunun bankaya, bankadan da ikinci kişiye nakledilmesi ayrı külfete sebebiyet verecektir. Bu bakımdan banka, evi ilk sahibinden satın aldığı sırada bu alışverişi tasdik edecek bir belge üzerine yapması yeterli olacaktır. İslama göre alışveriş icap ve kabul iledir.

Tüm bunlarla birlikte şunu ifade etmek isteriz ki hiçbir kazanç alın teri gibi bereketli değildir. Aynı şekilde hiç bir alışveriş alın teriyle elde edilen helal parayla alınan mallar gibi huzur verici değildir. Bu bakımdan imkânı olan veya bankadan değil de yakın akraba ve arkadaş çevresinden borç alma ihtimali olan kişilerin bankalarla münasebet kurmasını tavsiye etmiyoruz.

Kaynak link