• DOLAR 32.597
  • EURO 35.015
  • ALTIN 2450.893
  • ...
Sur`dan göç eden halkın dramı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır`da 57 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiği merkez Sur ilçesinde yeni çukurların kazılması, barikatların kurulması ve sokaklara perdelerin asılmasının ardından yasak genişletilirken bu durumdan tedirgin olan halkın göçü tüm ilçeyi sardı.

Yoğun çatışma sesleri arasında, taşıyabilecekleri kadar eşya alan halk, Silahlı PKK`liler ve sokaklarda baştanbaşa asılan perdeler arasından kaçarak ilçeyi terk ediyor. İlçede giriş çıkışları tutan polis, içeriye araç girişini yasaklarken, vatandaşları da üst aramasına tabi tutuyor. Öte yandan ilçedeki yakınları için endişelenen halk Surların dibinde endişeli bir şekilde bekliyor.

İlçeden apar topar kaçan halk, alabildiği kadar eşyayı yüklenerek, Tarihi Diyarbakır Surları dibindeki çimenler üzerinde çaresizce beklerken, kendi memleketinde mülteci durumuna düşmenin verdiği psikoloji ile yaşadıklarının şokunu üzerinden atmaya çalışıyor.

Kurtardıkları eşyalarıyla birlikte surların dibinde bekleyen halkın çaresizliği yüz ifadelerine yansırken çocukların hiçbir şeyden habersiz anlamsızca etrafa bakması, görenlerin içini sızlatıyor.

Hem devletin hem de HDP/PKK`nin kendilerine büyük mağduriyetler yaşattırdığını söyleyen halk, “Bu soğuk kış ayında size ne oluyor da çoluğumuzla çocuğumuzla bizi sokaklara attınız? Hangi dava, halk için halka bunu yapar ya da hangi devlet halkına böyle sahip çıkar?” diye sordu.

“Devlet Suriyelilere sahip çıktığı kadar, HDP ise Ezidilere sahip çıktığı kadar Kürt`lere sahip çıkmadı”

İlçeyi terk edenlerden olan ve ismin vermek istemeyen bir kadın yaşadıklarını şöyle anlattı:  “Gece yarısı kalktığımızda sanki kıyamet kopuyordu. Çatışma sesleri ve hendek kazılıyordu. Silahlarıyla evimizin önüne gelmişlerdi. Kendilerine Kürt diyenler bizi evimizden çıkardı. Bizde kendi canımız için olmasa bile çocuklarımız için oradan çıktık. PKK bize yarım saat mühlet verdi. Bizi tehdit ettiler. Sabahı da polis evimizden çıkmamızı söyledi. Başımıza ne geldiyse, Kürt hakkını savunduklarını söyleyenler tarafından geldi. Ezidileri ve gavurları mahallemize koydular. Müslüman Kürtleri ise sürdüler. Devlet Suriyelilere sahip çıktığı kadar, HDP ise Ezidilere sahip çıktığı kadar Kürtlere sahip çıkmadı. Sonuçta yerimizden yurdumuzdan olduk. Bu kış ortası 4 çocuğum ile dışarıda kaldım Nereye gideyim?” diye tepki gösterdi.

“Demirtaş, neden barikat ve çukurların arasında yaşamıyor?”

Yaşadıklarından dolayı tedirgin olduğu için ismini vermek istemeyen başka bir kadın ise “Bizler Kürt halkıyız ve mağduruz. Kendi şehrimizde ne hale geldik? Bu mu sizin özgürlüğünüz? Allah hakkımızı Selahattin Demirtaş`a  bırakmasın. Allah onun belasını versin. Kürtleri çok seviyor ve savunuyorsa niye gelmiyor kurşunların altında yaşamıyor, niye gelmiyor barikat ve çukurların içinde yaşamıyor? Ne oluyorsa bizim gibi fakir Müslümanlara oluyor. Hani nerede biz Kürt`üz diyenler?” şeklinde konuştu.

“PKK bize yarım saat mühlet verdi”

Eşyalarıyla beraber ilçeyi terk ederek Sur dibinde bekleyen başka bir kadın ise “Gelsinler Kürtlüğü savunsunlar! Hep bu milleti kandırıyorlar. Bunları yaptıranlar şimdi koltuklarında oturuyorlar. Gördüğünüz gibi manzara ortada, söylememe gerek yok. Evimizi olduğu gibi bıraktık. Sadece çocuklarımı ve elbiseleri alıp çıkmışım. Sabahtan beri buradayız, araba bulamıyorum gidip eşyalarımı çıkartayım, kime gidebilirim. Biz de kendi canımız için olmasa bile çocuklarımız için oradan çıktık. PKK bize yarım saat mühlet verdi. Bizi tehdit ettiler. Sabahı da polis evimizden çıkmamızı söyledi.” diye konuştu. (M. Sıddık Bilge, Yunus Sırat- İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir