• DOLAR 34.422
  • EURO 36.479
  • ALTIN 2847.004
  • ...
İran  amacına  ulaştı (mı?)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Özcan - Doğruhaber

İran`a nükleer programı nedeniyle yaklaşık 10 yıldan beri uygulanan uluslararası ambargo hafta sonu karşılıklı olarak atılan imzalarla resmen sona erdi. Uzun süren müzakereler sonucu tarafların uzlaşmaya varması ise siyasi olduğu kadar ekonomi çevrelerince de olumlu karşılandı. Başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok ülkesi Tahran`la yeniden ekonomik ilişkilere başlayacağını duyurdu. Bu çerçevede İran`ın petrol ve doğalgaz piyasalarında oynayacağı rol da yeniden gündeme geldi. Yaptırımların kalkması ile İran`ın ilk etapta uluslararası finans kuruluşlarında dondurulmuş olan ve 100 milyar dolar civarındaki yatırım aracı ve nakti serbest bırakılacak. İran`ın günlük 1 milyon 100 bin varil dolayındaki ham petrolünü ilk aşamada 500 bin, sonrasında da 500 bin varil daha arttırması bekleniyor. Tahran yönetiminin Airbus`tan 114 yolcu uçağı almaya hazırlandığı da bildiriliyor. Yeni yaptırımlar uyarınca, İran`ın balistik füze programıyla bağlantılı 11 kişi ve kurum ABD bankacılık sitemini kullanamayacak.

İran üzerine önemli araştırmaları bulunan ORSAM danışmanı ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç Dr. Sinkaya, İran`a yönelik yaptırımların resmen kaldırılması sürecini Doğruhaber`e anlattı. Sinkaya, yaptırımın kalkmasının bölgeye nasıl etki edeceği ve İran`ın Suriye politikasında bir değişikliğe gidip gitmeyeceğini değerlendirdi. İşte Yrd. Doç Dr. Sinkaya`nın sorularımıza verdiği cevaplar…

YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASI İRAN`IN KAZANIMI
İran`a yaptırımlar kalktı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yaptırımların kalkmasını ‘şanlı bir zafer` olarak niteleyerek yeni bir sayfa açıldığını belirtti. Yaptırımların kaldırılmasını İran açısından siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle bu bir sürecin devamı. Nükleer anlaşmanın sonucunda bu noktaya gelindi. Nükleer anlaşma da batılı ülkeler ve İran arasında süren bir pazarlık sonucu ortaya çıktı, şekillendi. Burada İran`ın bazı kazanımları vardı, bazı tavizleri de vardı. Ama İran`ın en önemli kazanımı ve nükleer müzakerelerdeki amacı yaptırımların kaldırılmasıydı. Yaptırımların kaldırılması, gerçekten de İran`ın hedefine ulaştığını gösteriyor. O açıdan evet Ruhani`nin değerlendirmesi yerinde bir değerlendirme gibi görünüyor.

YAPTIRIMLARIN KALKMASININ BÖLGEYE ETKİSİ OLMAZ
Yaptırımın kalkması, bölgeye ne gibi katkılar sağlar ve en önemlisi Suriye`de devam eden savaşa etkisi ne olur?
Yaptırımların kalkmasının bölgeyle çok fazladan bir alakası yok. Yaptırımlar kaldırılırken de hangi yaptırımların kaldırıldığını tartışmak gerekiyor. Çünkü özellikle nükleer programla ilgili İran`a uygulanan yaptırımlar kaldırıldı, diğer yaptırımlar kaldırılmadı. Mesela Suriye ile ilgili olarak... Amerikan yönetiminin Suriye ile ilgili olarak aldığı bazı yaptırım kararları vardı ve burada bazı İranlı şirketler de dâhil. Onlar üzerindeki yaptırımlar kalkmayacak, onlar devam edecek. Dolayısıyla bölgeyi doğrudan etkilemiyor. Yalnız şöyle bir etkisi var; İran dış politikasına nasıl yansıyacak? O açıdan tartışılabilir. Yaptırımların kalkmasıyla İran biraz daha rahat olacak tabi. Ekonomik açıdan rahatlayacak. Çünkü yaptırımlar İran ekonomisini son derece zor durumda bırakmıştı. Yalnız petrol fiyatlarının düşüşü de yaptırımların kalkmasını biraz daha sınırlı tutacak İran için. İran`ın kazanımları, hani bir taraftan kazanacak, önü açılacak, daha fazla petrol ihraç edecek, dış dünyayla daha fazla ticaret yapacak ama petrol fiyatlarının düşmesi de yaptırımların kazanımlarını şimdilik zayıflatacak. Ama uzun vadede petrol fiyatlarındaki değişikliğe bağlı olarak İran açısından ekonomik sonuçları değişebilir tabi.

SURİYE MESELESİNDE BİR DEĞİŞİKLİK BEKLEMİYORUM
Ama özellikle Suriye meselesine geldiğimizde bu konuyla ilgili bir değişiklik ben beklemiyorum, şahsen.  Çünkü az önce de belirttiğim gibi yaptırımlar tamamen nükleer meseleyle ilgiliydi. İran`ın bölgesel politikalarıyla ilgili herhangi bir doğrudan etkisinden bahsedemeyiz. İran`ın politikalarında da zaten, anlaşmanın imzalanmasından bu tarafa 6 ay geçti. Altı aydan bu yana herhangi bir değişiklik gözlenmiyor. Olsaydı bunun işaretlerini bu altı ay içerisinde alabilirdik. Bu yönde İran`ın politikalarında bir değişiklik gözlenmediği için yaptırımların kalkmasından sonra bölgede de bir değişiklik olmayacağını varsayabiliriz.

BATI KARŞITLIĞI AMERİKAN KARŞITLIĞINA DÖNÜŞTÜ
İran içinde Batı karşıtı tutum içinde olan çok ciddi bir kesim var. Batı ile anlaşma ve yaptırımların kalkması, İran içindeki bu kesimde ne gibi bir yumuşama yapabilir veya İran`a ne gibi ekstra yenilikler getirebilir?
İran`da yapısal olarak Batı karşıtlığından bahsediyoruz. O devrimden, devrimin mirası olarak batı karşıtlığından bahsediyoruz. Ama bu, özelde daha çok Amerikan karşıtlığına dönüşmüş durumda. Geçtiğimiz yıl İran ile Amerika arasında artan gerilim-yaptırımlar, İran`daki tatsızlığı artırmıştı. Şimdi yaptırımlar kalktıktan sonra İran`daki bu hava çok fazla değişmeyecek. Çünkü İran`da bir rejim değişikliği olmadı. İran`da aynı rejim işbaşında, aynı ideolojik değerler işbaşında. Dolayısıyla İran-Batı ilişkilerinde devam eden sorunları yaşamaya devam edeceğiz ve İran`da batıya tepkili olan kesimler hala batıya tepkili olmaya devam edecekler. Yalnız, anlaşmanın sağlanması ve yaptırımların kaldırılması, gördüğümüz kadarıyla bütün İranlı önde gelen siyasal hizipler, siyasal gruplar bir mutabakat içerisinde. Çünkü artık bunun alternatifi ya savaştı, ya da ağır yaptırımlarla karşılaşmaktı İran`ın. O yüzden artık İran`ın görüşleri, İran`daki farklı çıkar gruplarının görüşlerinin bir noktada kesiştiğini görüyoruz. O nokta da yaptırımların kaldırılması meselesiydi. O yüzden bütün gruplar aşağı yukarı mutabakata vardıkları için herhangi bir sorun olmadı.

İRAN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPTI, BAKALIM BATI DA YAPACAK MI?
Ama az önce ifade ettiğim gibi İran`da ciddi bir değişiklik henüz olmadı. O nedenle de İran-Batı ilişkilerinin doğasında çok fazla değişiklik olmayacak. Biraz belki Çin-batı ilişkileri gibi, Çin Amerikan ilişkileri gibi olabilir. Ticaret gelişir, ikili ilişkiler gelişmeye devam eder ama en azından söylemsel düzeyde batı karşıtlığı İran`da devam edecektir. Bir de anlaşmanın uygulanmasına bakmak lazım, İran üzerine düşeni yaptı, bakalım Batı tarafında ne olacak? Onlar da nükleer yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili düzenlemeler yaptılar ama bu İran`ı ne kadar tatmin edecek, sorun çıkacak mı çıkmayacak mı, bu uzun bir süreç, sürecin seyrine göre inişler çıkışlar olabilir.

İRAN`IN ENERJİ YATIRIMLARINA İHTİYACI VAR
Batılı ülke ve birçok uluslararası firma, kaç zamandır İran pazarına girmeyi bekliyordu. Türkiye de bekleyen ülkeler arasında. Sizce İran`ın ekonomi pazarında neler olacak? Yaptırımların kalkmasıyla İran neye öncelik verecektir?
Öncelikle şunu söylemek mümkün; İran`ın enerji yatırımlarına ihtiyacı var. Enerji altyapısı son derece yıpranmış, teknolojisi eskimiş, o yüzden öncelikle uluslararası büyük enerji şirketlerinin İran`ın enerji yatırımlarına odaklanmasını, yoğunlaşmasını bekleyebiliriz. Onun dışında İran`ın petrol piyasasındaki rolü de azalmıştır. Çünkü İran`a uygulanan petrol ambargoları nedeniyle petrol ihracatı büyük ölçüde kısıtlanmıştı. Şimdi petrol piyasasına dönecek tekrar. Yaptırımlardan önce İran`ın günlük 3 milyon varil petrol ihracatı vardı şimdi 1 milyon varilin altında. Bu da önemli bir rakam. Tabi İran`ın ekonomisindeki yaptırımlar kalkınca ekonomide genel olarak canlanma bekliyoruz. Öncelikle sivil havacılık meselesinde önemli gelişmeler olabilir. İran`ın sıkıntılı olduğu alanlardan birisiydi. Uçak teknolojisini, filosunu yenileyemiyordu. Şimdi uçak filosunu yenilemek için çeşitli girişimler olacak.

BATININ YAPTIRIM HAMLESİ RUSYA`YI ÇÖKERTME AMAÇLI OLABİLİR Mİ, EMİN DEĞİLİM

Amerika ve Batılı ülkelerin, Ukrayna meselesinden dolayı Rusya`ya başlattıkları ekonomik yaptırım vardı ki Rusya Suriye`ye girdikten sonra kimse bu ekonomik yaptırımlardan söz etmiyor. Tam da bu noktada batı, nükleer silah yapımını engellediği İran`a yaptırımları kaldırmakla birlikte düşen petrol fiyatlarının da etkisiyle Rusya`yı da çökertmeyi mi düşünüyor?

Yani hani bu ne kadar kontrollü bir şey, o ayrı bir tartışma konusu. Çünkü uluslararası petrol fiyatlarının belirlenmesinde borsalar da etkili oluyor, beklentiler etkili oluyor. Spekülasyonlar var. Evet, genel kanaat bu yönde. Çünkü hem İran`ın, hem Rusya`nın ekonomik kaynaklarının zayıflatılması yönünde bir değerlendirme var. Ama açıkçası ben bundan çok emin değilim.

İRAN`IN BATIYLA   İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİREREK RUSYA`DAN KOPMASI  ZAYIF BİR İHTİMAL

Peki, hocam Batının İran`la yakınlaşması, İran`ı Rusya`dan uzaklaştırır mı? Hani İran açısından düşünür isek?
Aslında böyle bir ihtimal vardı ama geçtiğimiz aylarda Rusya`nın böyle bir ihtimali engellemek ya da asgariye düşürmek için attığı adımlar oldu. İran`la ilişkilerin düzeyini yükseltti. Putin`in Tahran ziyareti o açıdan etkili oldu. İran`la her açıdan, hem ekonomik hem askeri, siyasi ilişkilerini geliştirmek için yoğun bir kampanya geliştirdi Rusya tarafı. Bu nedenle İran`ın batıyla ilişkilerini geliştirerek Rusya`dan kopması ihtimali biraz daha zayıf görünüyor. Bir de şu da var; Rusya`ya karşı bir güvensizlik var ama batıya karşı da aynı derecede bir güvensizlik var. Ve özellikle son on yılda batılı ülkelerin İran`ın nükleer programıyla aleyhine yaptıkları kampanyalar, ambargolar özellikle elitler üzerinde etkisini gösterdi, ya da onların batıya karşı tepkilerinin güçlenmesine neden oldu. Böylelikle Rusya ile İran kolay kolay birbirinden uzaklaşmayacak, İran Rusya`yla ilişkilerini devam ettirmeyi sürdürecektir. 

İRAN`A YAPTIRIMIN  KALKMASI TÜRKİYE`Yİ DE RAHATLATTI
Türkiye ile İran arasındaki Suriye ve Irak dolayısıyla limoni olan durum, Türkiye`nin yaptırımların kalktığı İran pazarına girmesini engeller mi? Ya da hem ekonomik, hem de siyasi açıdan ilişkilerin düzeyi ne olur?

Olaya farklı açılardan bakmak lazım. Öncelikle siyasi açıdan baktığımız zaman, Türkiye`yi rahatlatan bir süreç bu. Çünkü İran ile Batı arasındaki gerilim Türkiye`yi de iki alternatif arasında iki güç merkezi arasında tercih yapmaya zorluyordu. Bu açıdan daha rahat olacak. Ekonomik açıdan da Türkiye Batı ile İran arasında tercih yapmak zorunda kalıyordu. Şimdi daha rahat olacak. Yalnız İran pazarına girmesi konusunda Türkiyeli şirketlerimizin şöyle sorunları var; öncelikle hem Türkiyeli şirketlerin üretim yaptığı alanlar, çalıştıkları alanlar belli, kapasitesi belli. Ama İran`ın ihtiyaç duyduğu alanlar ve stratejik öncelikleri de belli. Dolayısıyla burada çok güçlü bir örtüşmeden bahsedemeyeceğiz. Türkiye daha çok tekstil üretiyor ya da inşaat sektöründe liderlik konumu var. Evet, İran`ın inşaat sektörüne de ihtiyacı var ama önceliği inşaat ve tekstil değil. Zaten tekstil her halükarda İran`a ihraç ediliyordu. Belki bu ihracatımız daha da artacaktır. Hazır tüketim mallarının ihracatının İran pazarındaki rolü artacaktır. Ama İran pazarında çok etkili bir pay beklememek lazım. Çünkü şirketlerin çalışma alanları ve kapasiteleri belli. Ancak belki büyük uluslararası enerji şirketleriyle işbirliği halinde birlikte çalışmalar yaparak ortak sermaye ve teknoloji yatırımlarıyla gidilirse o zaman daha sonuç alıcı olunabilir.

İran lideri Hamaney: ABD`ye Güvenemeyiz
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkesine nükleer programı nedeniyle konan uluslararası yaptırımların kaldırılmasına temkinli yaklaştı. Ayetullah Ali Hameney, İran`ın hala ABD`ye güvenemeyeceğini söyledi. Hamaney, İran Devlet Televizyonu`ndan yayımlanan açıklamasında, “Kibirli ülkeler sözlerini yerine getirmezler. Özellikle de ABD...” dedi. İran`ın dini lideri, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani`yi de, ABD karşısında temkinli olması ve karşı tarafın da nükleer anlaşma ile ilgili koşullarını yerine getirdiğine dikkat etmesi yolunda uyardı.

ANLAŞMADAKİ BAZI MADDELER
1- İran`ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğalgaz satışına yönelik getirilen kısıtlamalar kaldırılacak.

2- İran`ın enerji sektörüne yönelik altyapı projelerinde kullanılacak donanım satışları serbest kalacak.

3- Batılı şirketlerin İran`a ait petrol tankerlerini ve tesisleri sigortalamaları yeniden yasal hale gelecek.

4- Uluslararası finans piyasalarından çıkarılan İran ile yeniden küresel finansal işlemler yapılabilecek.

5- Başta bankalar olmak üzere finans kuruluşları İran ile yapılan ticari işlemler için finansman sağlayabilecek.

6- Ambargo nedeniyle özel kişi ve şirketlere getirilen sınırlamaların tamamı ortadan kalkacak.

7- İran, ambargoyla yabancı bankalarda dondurulan 100 milyar dolarlık varlıklarının kontrolüne kavuşacak.

8- Boeing ve Airbus uçaklarının sivil kullanıma yönelik yedek parça satışlarındaki sınırlama kalkacak.

9- İran`ın sivil havacılık şirketlerinin yeniden Avrupalı havaalanlarına inmelerine izin verilecek.

10- Ambargoların kalkmasıyla Batılı şirketlerin İran`a yönelik otomobil satışlarında herhangi bir engel kalmayacak.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir