• DOLAR 34.588
  • EURO 36.329
  • ALTIN 2974.946
  • ...
Büyüközer: GDO`lu balıklar artık marketlerde
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Genetiği değiştirilmiş somon balıklarının (GDO)  pazarlanmasına onay verilmesiyle ilgili sorularımızı yanıtlayan GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Büyüközer, aslında bu kararın 2012 yılından itibaren alındığını fakat kamuoyunun nabzı ölçüldükten sonra Beyaz Saray tarafından onaylandığını söyledi.

2012 yılındaki bir analizde “İlk ticari Transgenik hayvana onay,  Transgenik Somon 2014`de sofralarda” başlığı ile ele alındığını ve bununla aslında bir kamuoyu oluşturulmak istendiğini ifade eden Dr. Büyüközer, söz konusu transgenik somon balıkları için 19 Kasım 2015`te pazarlama izninin çıktığını söyledi.

İngilizce kısaltmasının açılımı U.S. Food and Drug Administration olup, Türkçe "Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi" olarak ifade edilen FDA, transgenik somon balıklarına pazarlama izni çıkardı.

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Büyüközer ile yaptığımız röportajın tamamını şöyle:

Hocam GDO`lu (Transgenik) somon nasıl ticarileştirildi?

Bir ABD firması olan Aqua Bounty Technologies, FDA`nın 19.11.2015 tarihli haberine göre, söz konusu ürünün pazarlama iznini almış bulunuyor. Aslında firma başvurusunun, biyogüvenlikle ilgili raporu, 19 Nisan 2012 tarihinde hazırmış. Onay için Beyaz Saray`ın “evet” sinyalinin gelmesi beklenmiş. Bu da, olayın kamuoyunun nabzını tutarak yapılan siyasi analizlerle sonuçlandırıldığını göstermektedir.

Atlantik somonuna, uzak akraba balıklardan iki ayrı gen (büyüme hormon geni ve antifiriz geni) transfer ediliyor. Üretimi denizde ağ veya tank sistemleri ile değil de, karada tanklarda gerçekleştirilmesi planlandığı söylenen bu tür somonun üretimi yalnız üreyemeyen dişilerle yapılacaktır. Diğer bir iddia da yeni transgenik somon, lezzet, renk, vitamin, yağ asidi, mineral ve diğer bileşenlerce normal somondan herhangi bir fark göstermemektedir. 

Transgenik balığın ne gibi artıları olduğu iddia ediliyor? 
GDO`lu somonlar yılın her döneminde yetiştirilebilme ve dolayısıyla hızlı büyümeleri söz konusudur. Hâlbuki normal somon yalnız sıcak aylarda gelişebilmektedir. Transgenik ve normal somonun aynı sürede eriştikleri büyüklük çok farklı olmaktadır. Pazarlanma olgunluğuna erişim ise 30 aydan 16-18 aya inebilmektedir. Yetiştirilmelerinde maliyet azalmaktadır. Çünkü transgenikler yüzde10 daha az yem tüketmektedirler. Diğer taraftan normal somon yetiştiriciliğinde kullanılan antibiyotik, transgenik somon yetiştiriciliğinde devreden çıkmaktadır.

GDO`lu Somonlara karşı olan tarafın savunmaları nelerdir? 
GDO`lara karşı olanların endişeleri dinlendiğinde onlara katılmamak elde değildir. Doğal transgenik somonun doğadaki populasyonlarla melezlenebileceği ve adeta dünya mirasını yok edeceği savunulmaktadır. Firmanın karşıt görüşü ise üretimde triploid (üreme kabiliyeti olmayan) dişi balıkların kullanılacağı ve üretimin okyanusta veya denizlerde ağ veya tank sistemiyle değil de okyanuslardan uzaklarda, karada, tanklarda yapılacağı şeklindedir. 

GDO karşıtlarının iddialarından birisi de; “Veriler, daha büyük bir gıda alerjisi tehdidi oluşturabilecek anlamında, genetiği değiştirilmiş somonda alerji üreten bileşiklerin yüksek seviyelerde, olabileceğini göstermektedir.” Bu iddiaya karşı ise bir cevap verilememektedir. 

“Tanklarda yapılacak olan üretim tehlikeli midir?”
Yine karşıtların transgenik somonun beslenmesi ve gelişmesi için kendisinin üç misli protein kaynaklı yem gerektiğini ve dolayısıyla var olan yem olanaklarının somona yetemeyeceği ve hatta kaynakları kurutabileceği endişesi vardır. Teknoloji sahiplerinin görüşleri bu konuda henüz kristalize olmuş değilse de, yem konusunun sorun olmayacağını savunuyorlar. 

Çok daha derin düşünenler karada tanklardaki üretimin de tehlikeli olacağını savunuyorlar. Kasırga-hortum gibi doğa olaylarının eksik olmadığı ABD`de anaç genotiplerin okyanuslara ulaşımının risk olasılığından bahisle transgenik somonların tesciline karşı çıkılıyor. Firmanın bu konuda görüşü ise bu tip tehlikelerden dahi etkilenmeyecek coğrafyaların seçileceği şeklindedir. Pazara sürümle ilgili olarak, üretimin yalnız Panama ve Kanada`da yapılmasına izin verilmiştir. 

Ürünler için herhangi bir etiketleme yapılacak mı?
FDA ürünün pazarlanma aşamasına “GDO`lu üründür” benzeri etiketlemenin firmanın isteğine bırakıldığı şeklinde de bir açıklamada bulunmuştur. Bu ise dünya piyasalarında GDO`lu ürünlere karşı hassas olan tüketiciler için büyük bir sorun ve tehdit oluşturmaktadır.    (M. Zeki Aygur - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir