• DOLAR 34.425
  • EURO 36.411
  • ALTIN 2840.194
  • ...
Adana... Namı diğer `kumpaslar diyarı`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HÜSEYİN SAĞLAM / DOĞRUHABER / ANALİZ

Hükümet artık samimiyetini FETÖ derecesinde sorgulamaktan kurtarmaya bakmalıdır. Neden mi?

Önce medyaya düşen şu habere bakalım:

“Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 3. Dairesi, 17 hâkim ve savcı hakkında inceleme başlattı. Haklarında inceleme başlatılan 12 hâkim ve 5 savcının, Paralel Devlet Yapılanması`nın (PDY) amaçları doğrultusunda hareket ettikleri ileri sürüldü.

Söz konusu isimler arasında MİT tırları soruşturması kapsamında tutuklanan savcılar Özcan Şişman, Süleyman Bağrıyanık, Aziz Takcı ile eski HSYK üyesi Hüseyin Serter`in de bulunduğu belirtildi. Bu hâkim ve savcıların, Paralel Devlet Yapılanması`nın Adana`daki yargı ayağını oluşturdukları, usulsüz dinlemelerle yapılan soruşturmalarda tutuklama kararları verdikleri iddia edildi. Müfettiş tarafından hazırlanacak rapora göre bu kişiler hakkında soruşturma açılıp açılmayacağına karar verilecek. Soruşturma izni verilmesi halinde meslekten ihraç dâhil çeşitli disiplin cezaları gündeme gelebilecek.”

İslami kurumlara dönük Polis-Savcı-Yargıç çetesi üzerinden Paralel örgütün işlediği hukuk cinayetlerinin çetelesini tutamaz olduk. Çete usulü hukukun tecelli mekânı denince akla hemen Elazığ İhya Der gelse de, aynı çetenin farklı bileşenlerinin damgasını her yerde görmek mümkündür.

Hatta bu yönüyle Adana için “Kumpaslar diyarı” demek kesinlikle mübalağa sayılmayacaktır. Paralel örgütün İslami sivil kurumlara karşı açtığı ilk cephe hattı Adana olmuştur. İlkin PKK içerisindeki serkeşleri örgütleyip İslami kurumlara saldırtmakla işe başladılar. Bundan sonuç alamayınca bu kez üçlü sacayağından oluşan çeteleşmeye “hukuk” kılıfı giydirilerek kumpaslar zincirini sürdürmeye çalıştılar.

Onlarca derneğe defalarca baskın düzenleyip her seferinde kafilelerce insan tutukladılar, sahte delil ürettiler, suçlu saydılar ve uçuk cezalara çarptırdılar.

Uygulananlar tipik bir Fetolojik kumpas türü olsa da maalesef siyasal iktidar ve mücavir tayfalar hep seyirci kaldı, hatta çoğu zaman Fetolojik takıntılara yenik düşerek aynı kumpasçı dili bile kullandılar.

Şu anda ise HSYK, yargıdaki Paralel kumpasçıların peşine düşmüş durumda. Merkez olarak da Adana seçilmiş.

Hükümete de, HSYK`ya da tavsiyemiz, paralel yargıya kestirmeden ulaşmak istiyorlarsa, İslami sivil kurumların kumpaslara uğradığı dönemleri ve yerleri aktörleriyle beraber mercek altına almalarıdır.

E tabi bunların zamanında yaptıkları kumpaslarla mağdur ettikleri insanların mağduriyetlerinin giderilmesini de ekleyerek.

Aksi halde; Hem Fetö-Yargı kumpası diyeceksin, hem Adana`ya odaklanacaksın, hem de önceki dönemlerde yapılan kumpasları görmezden geleceksen, bunun adı ancak işgüzarlık olur.

O zaman da cümle âlem çıkar ve “Size dokununca kumpas, bize dokununca hukuk, öyle mi?” der ve samimiyetiniz FETÖ ile eşdeğer derecede sorgulanmaya başlanır.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir