Ben Böyle Olmamalıydım (Doğrugenç Haftanın Yazısı)
Ben böyle olmamalıydım. Gemi yap demişse Rabbim bana, ben işe koyulmalıydım yağmuru beklemeden. İman etmeliydim yağmurun Rabbine, iman etmeliydim davanın Rabbine ve iman etmeliydim Rabbimin beni sahipsiz bırakmayacağına.
Önünde secde edilen eşref-i mahlûkat iken şeytana kucak açan esfel-i safilin olmamalıydım ben. Ben yaptığı hata için yıllarca af dileyen Âdem olmalıydım, girdiği günah batağından çıkmak istemeyen nefsimin inadına. Ben Nuh olmalıydım belki de; o uzun ömrünü dava için harcayan. Nuh'a inat bu kısa ömrümü heba etmemeliydim. Ben böyle olmamalıydım. Gemi yap demişse Rabbim bana, ben işe koyulmalıydım yağmuru beklemeden. İman etmeliydim yağmurun Rabbine, iman etmeliydim davanın Rabbine ve iman etmeliydim Rabbimin beni sahipsiz bırakmayacağına.
Bir sabır deryası olmalıydım belki de imtihana iman etmiş olan Eyüp gibi. Acele etmemeliydim, isyan etmemeliydim. Kaybetmiş olsam da her şeyimi Rabbimden vazgeçmemeliydim ben. Yoksa Rabbimi kaybettiğimde her şeyini kaybedenlerden olacağımı unutmamalıydım. Aklım diri olmalıydı, fikrim diri olmalıydı, kalbim diri olmalıydı vücudumu kaplayan kurtlara inat. Aynı Eyüp gibi.
Ben böyle olmamalıydım. Ben Musa'nın safında yer almalıydım. Rabbim 'Firavun'un karşısına dikil' demişken ben Firavun'un safında bulunmamalıydım. Boğulan ben olmamalıydım Kızıldeniz'de. Rabbim benim için bölmüşken ikiye denizi felaha eren olmalıydım Musa gibi Harun gibi.
Rabbim'in 'Oku' emrini İbrahim gibi okuyabilmeliydim. 'Ben batan şeyleri sevmem' diyebilmeli, kâinatı okuyarak Rabbime ulaşmalıydım. Rabbim imtihan için Nemrut'un ateş çukurunu çıkarmışken karşıma, ben İbrahim'in imanını şiar edinmeliydim. Rabbim benim durumumdan haberdarken Cebrail'e razı olmamalıydım ben.
Ben bir Yusuf olmalıydım Kenan kuyularında. Zindanı saraya tercih etmişken Yusuf, ben esir etmemeliydim Yusuf'u Züleyha'ya. Yusuf zindanda aziz olmuşken ben sarayda zelil olmamalıydım. Ve ben unutmamalıydım Güneş ile ayı Yusuf'a secde ettiren Rabbimi.
İsa'nın dilinden bir müjde de ben vermeliydim asırlar sonrasına. Çarmıha gerilmek istense de bedenim, ruhum hür olup yükselmeliydi Rahman'a. Rahman'ın katında nimetlenenlerden biri de ben olmalıydım.
Ve asırlar sonra verdiğim müjdeye yetişmeliydim. Hira'da bir taş, bir kum tanesi olmalıydım kâinatın efendisine peygamberliği müjdeleyen. Sümeyye'nin feryadına ağıt yakmak varken, kayalar taşıyan ben olmamalıydım Bilal'in göğsüne. Ben Taif'te bir bahçe olmalıydım sığınılacak, taş yağmuruna tutulan o 'Can' için.
Ve ben bu asırda tanımalı, bilmeliyim artık kim olduğumu. Beni yakalayacak ölümden kaçamayacağımı bilmeliyim artık. Toprak olacak benliğime altın değeri vermemeliyim. Bilmeliyim, anlamalıyım, kabullenmeliyim artık, ebede aşık bir beşer olduğumu. Ve ebede aşık şu benliğime bir mesaj vermeliyim artık; "... Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur." (Mü'min: 39)
Enes Kaçan / Denizli - Yaş: 20
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Denizli`den Enes Kaçan kardeşimiz, Allah`ın peygamberleri bizim için birer numune-i imtisaldırlar. Her peygamber Allah için yaşayan bir insanın karşılaşacağı zorluk ve nefsi hastalıklara karşı nasıl bir tavır sergileyeceğini göstermiştir. Her yönüyle bizim için birer örnek oldular. İslam tarihi de Peygamberlerin bu kutlu yolunu takip eden örnek şahsiyetlerle doludur. Peygamberlerin örnek yaşantısı ve mücadelesi üzerinden günümüzün örnek bir Müslüman portresini çizmişsiniz. Cümleleriniz hamiyet sahibi genç bir Müslüman`ın gayretini ve coşkusunu yansıtıyor. İfade ve benzetmeleriniz de yerinde ve etkileyici. Bu tür örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.