• DOLAR 34.606
  • EURO 36.279
  • ALTIN 2925.89
  • ...
Mardinliler seçim güvenliğinden endişeli
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

1 Kasım`da yapılacak milletvekilleri genel seçimlerine sayılı günler kala Mardinlilerde seçim güvenliği tedirginliği hakim. Mardinli seçmenler, seçim güvenliğinin alınmadığı takdirde 7 Haziran seçimlerinde yaşanan baskı ve hukuksuzlukların bu seçimde de yaşanabileceğine dikkat çektiler.

“Birçok köy imamı HDP`ye oy vermediği için sürgün edildi”

Seçim güvenliği olmadığı için köylerde toplu şekilde oy kullanıldığına dikkat çeken vatandaşlardan Eşref Gümüş, “Geçen 7 Haziran seçimlerinde Özellikle köylerde halk kendi iradesiyle oyunu kullanamadı. Oylar toplu halde kullanılıyor. Köyün ya muhtarı ya ağası ya da ileri gelen biri ya da ailenin velisi bütün aile bireylerinin oylarını alıp toplu olarak kullanıyor. Ayrıca HDP dışında başka partilere oy verildiğinde baskı yapılıyor. Canlı örnekleri var, 7 Haziran seçimlerinde bazı köy imamları HDP dışında başka partilere oy verdiği için köylerinden çıkarıldı. Devlet eğer şehir merkezlerinde güvenliği alacaksa köylerde de alması lazım. Köylerde güvenlik açığı var. Büyük bir zafiyet var. Köy halkı istediği gibi oyunu kullanamıyor. Baskılardan dolayı HDP`ye oy vermek zorunda kalıyorlar.” şeklinde konuştu.

“90`lı yıllarda devletin yaptığı baskıyı şuan HDP yapıyor”

90`lı yıllarda devletin yapılan baskının şimdi HDP tarafından halka yapıldığını vurgulayan Gümüş, “Baskılardan dolayı halk HDP dışında başka partilere oy veremiyor. Devletin 90`lı yıllarda yaptığı haksızlık ve hukuksuzlukları HDP bugün Kürt halkına yapıyor. Sürekli meydanlarda televizyonlarda demokrasi ve barıştan bahsediyorlar halk için mücadele ettiklerini söylüyorlar ama gelin görün ki en büyük zulmü kendi milletine yapıyorlar.” dedi.

“Hendek kazılan yerlerde halk nasıl özgür iradesiyle oyunu kullanacak”

Devletin seçim güvenliğini sağlaması gerektiğini ifade eden Gümüş, “1 Kasım seçimlerinde halkın özgür iradesinin sandığa yansımasını istiyoruz. 7 Haziranda yaşanan hukuksuzluklar anti demokratik davranışların 1 Kasım seçimlerinde yapılmaması gerekir. Devletin herkesin sandık başına gelip oyunu istediği partiye verebilme özgürlüğünü sağlaması lazım. Gerçi yetkililer güvenlikten bahsediyor ama Nusaybin, Cizre gibi yerlerde hendekler kazılmış, halk orada özgür bir şekilde nasıl oyunu kullanacak bu bir sorundur.” diye konuştu.

“Bir müşahit kartıyla 20 kişi görev yapıyordu”

7 Haziran`da yaşanan hukuksuzlukların görmezden gelindiğini ve 1 Kasım seçimlerinde de aynı hukuksuzlukları yaşamak istemediklerini belirten vatandaşlardan İdris Kavan, “7 Haziran seçimlerinde bir müşahidin kartıyla 20 kişi o kartı kullanıp kendilerini görevli olarak gösteriyorlardı. Hiç kimse buna itiraz etmiyordu oradaki güvenlikçiler de bunu ciddiye almıyordu. Adeta görmezden geliyordu 1 Kasım`da bu tür hukuksuzlukları görmek istemiyoruz. Toplum olarak hür irademizi ortaya koyup oyumuzu rahat bir şekilde kullanmak istiyoruz.” dedi.

“Diğer parti görevlileri HDP`ye çalışıp halka baskı uyguluyordu”

Halkın özgür iradesinin sandığa yansıması için devletin görevini yapması gerektiğine dikkat çeken Musap Şan ise, “Geçen seçimde çok hukuksuzluklarla karşılaştık, seçmenler üzerinde ciddi baskılar vardı. ‘Eğer barajı aşmasak görürsünüz` diye seçmenleri tehdit ediyorlardı. Seçmenlere hakaret ve küfürler edildi buna da şahit oldum. Diğer partiler adına görev yapan kişiler aynı partiye çalışıp seçmenlere propaganda yapıyorlardı. Bunu HDP adına söylüyorlardı. Bizzat ben oy kullanırken bu baskıyla karşılaştım. Perde arkasında bir kişiden fazla kişiyle gidiliyordu. Aynı zamanda sandık başkanına da direttiler. Bizim için önemli olan A-B-C partisinin kazanması değil istediğimiz halka baskı yapılmaması. 7 Haziran`da yaşanan baskıların hukuksuzlukların 1 Kasım seçimlerine de yansımaması, herkesin kendi iradesiyle oyunu kullanması, devletin görevini yerine getirmesi ve gereken tedbirlerin alınmasıdır. Bu durum 1 Kasım seçimlerine yansısa halk böyle bir ortamda kendi özgür iradesiyle oyunu kullanacağını düşünemiyorum. Bu devletin görevidir yapılan baskı şiddet diretmeleri engellemeleri gerekir.” dedi.   (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan - İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir