• DOLAR 32.586
  • EURO 35.057
  • ALTIN 2458.575
  • ...
Suriyelilerin iradeleri ellerinden alındı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER - RÖPORTAJ

Rusya, resmen Suriye savaşına müdahil oldu. İç savaşın 300 binden fazla insanın hayatına mal olduğu Suriye`de savaş 5. yılına girerken savaşın seyrini değiştirecek adımlara imza atılıyor. Rusya, savaş uçaklarıyla muhalifleri bombalıyor. Savaşa müdahil olma gerekçesini Işid`i Suriye topraklarından temizlemek olarak gösteren Rusya, şu ana kadar yaptığı 57 hava akımından 55'ini ılımlı muhalefete karşı yaparak asıl niyetini ortaya koymuş oldu. Aralarında çok sayıda sivilin de hayatını kaybettiği Rus bombardımanlarının yanı sıra Esad rejimine bağlı askerler de karadan operasyonlarına hız verdi. Rusya`nın bu cüretkârlığı karşısında Amerika ve batılı ülkelerin cılız tepkileri de gösteriyor ki aslında Rusya ile batılı ülkelerin anlaştığı, Işid bahanesiyle muhalif grupların bombalanarak Esad rejimi karşısında zayıflatılması ve bu muhalif grupları destekleyen ülkelere de bir mesaj verilmesi hedefleniyor.

Rusya`nın Suriye savaşına müdahil olması ve muhtemel sonuçlarını konuştuğumuz, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Stratejik Düşünce Enstitüsü(SDE) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Şahin, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. “Suriyelilerin kaderi Suriyelilerin elinden alındı” diyen Doç. Dr. Mehmet Şahin, Suriye`deki savaşın şu ana kadar bölgesel bir meseleyken Rusya`nın dahil olmasıyla küresel devletlerin rekabet alanına dönüştüğünü belirtti. Şahin, artık Suriye`de yerel güçlerin biz barıştık, anlaştık deseler dahi küresel güçlerin buna izin vermek istemeyeceğini ifade etti. İşte Doç. Dr. Mehmet Şahin`in sorularımıza verdiği cevaplar…

SURİYELİLERİN KADERİ ELLERİNDEN ALINDI

Rusya Suriye`ye resmen girdi. Işid bahanesiyle muhalifleri bombalıyor. Şimdi de iki üç kez Türkiye hava sahasını ihlal etti. Neler oluyor hocam; 300 bin insanın ölümünden sonra bir de Rusya`nın girmesiyle ikinci bir Afganistan mı oluyor Suriye?

Suriye`deki Suriyelilerin kaderi Suriyelilerin elinden alındı. İlk önce oradaki savaş bir bölgesel savaştı. Arkasından da bir küresel rekâbet alanının yaşandığı yer haline geldi. Artık Suriye`deki insanlar bir araya gelip biz barışacağız deseler bile küresel anlamdaki tarafları destekleyen küresel devletler, ‘durun bakayım, bizden habersiz nereye gidiyorsunuz` diye buna dur diyecekleri noktaya geldi. Artık Suriye meselesinin yani bunu aşan bir sorunla karşı karşıya olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Fakat bunu yaparken de şu bahaneyi kullanıyorlar, ‘herkes silahını kuşanmış Suriye`ye doğru gidiyor. Suriye sınırında ‘nereye gidiyorsunuz` dediğinizde, ‘ben Işid`le savaşmaya gidiyorum` diyor. Çünkü Işid`i kimse savunamadığı için böyle bir düşünceleri var. Fakat bu bahaneyle ‘tamam Işid için mi gidiyorsunuz, gir o zaman` diyorlar. Fakat Suriye`ye girenin, Işid değil kendi hesabının peşinde koştuğunu görüyoruz. Yani bu sadece Rusya için değil diğer aktörler için de böyle. Bu bölgede var olmak istiyorlar. Bir anlamda Işid`i kullanarak kendi operasyonlarını meşrulaştırma çabası içinde olduklarını görüyoruz. Rusya da bunu yapıyor. Şu anda Rusya`nın operasyonlarına baktığımızda Işid`le mücadelesi yok. Aslında bir anlamda Esad kendini savunamaz hale gelmiştir. Biliyorsunuz uzun süre Hizbullah`ın, Şii milislerin ve İran`ın desteğiyle bu operasyonları yürütüyordu. Demek ki zorlandı. Hatta hatırlayalım bir ara Esad, ‘artık asker bulamıyorum` demişti. Şimdi baktığımız zaman Esad madem asker bulamıyor, Rusya`nın olaya direk müdahil olduğunu görüyoruz. Rusya`nın bu uğurdaki amaçlarından bir tanesi şu;  Esad`ı ayakta tutmak. İkincisi; Doğu Akdeniz`de gücünü güçlendirmek. Üçüncüsü; Ortadoğu`da da etkinliğini artırmak…

AMERİKA VE RUSYA`NIN ANLAŞMASI IŞİD MERKEZLİYDİ AMA…

Rusya`nın Suriye`ye bu kadar rahat girebilmesi operasyonlar düzenleyebilmesi normal değil. Hatırlarsanız Rus ve Amerikan dışişleri bakanları Suriye meselesinde anlaştıklarını belirtmişlerdi. Acaba diyorum bunların anlaştıkları mesele Amerika`nın, muhalifleri direk vuramaması, kurulan direk ilişkiler ya da Türkiye, Katar, Suudi gibi ülkelerin birlikte hareket etmesi mi batıyı rahatsız etti? Batının Rusya ile bu durum üzere anlaştığını söyleyebilir miyiz?

İşin özü şu; evet bunlar anlaşma yaptılar ama Işid üzerinden. Bunun bence biraz Libya ile benzerliği var. Hatırlar mısınız Libya`da operasyon yaparken de anlaşmışlardı. BM Güvenlik Konseyi`nden karar çıkarken çekimser kalmıştı Rusya. Ve burada çıkan kararı Amerika ve müttefikleri aşırı yorumlayarak bir anlamda ne yaptı, Rusya`yı kandırdı. Rusya da Amerika ile anlaştı ama Işid merkezli anlaştılar. Fakat Rusya Suriye`ye girdikten sonra o anlaşmayı aşırı diye yorumlayarak, (aynen Amerika ve Fransa`nın Libya`daki tavrına benzer) kendi çıkarları peşinde koşmaya başladı. Bir anlamda bununla da karşılaştıkları zaman farkındaysanız dün ve bugün NATO`dan ve Amerika`dan gelen davranışa baktığınız zaman, ‘bu kabul edilemez` demeye başladılar, bunu görmek lazım. Anlaşma Işid merkezliydi. Bir şey daha unutmayalım, İran`la da Amerika anlaştı biliyorsunuz. Amerika`nın İran`la anlaşması ise daha çok nükleer başlık programla ilgili. Fakat onlar da bunu aşırı yorumluyorlar. O açıdan İran da Amerika`nın kendisiyle anlaşmasını aşırı diye yorumladı, Rusya`nın tavrında da bunu görüyorum. Yani Amerika`nın şöyle bir durumu var; elbette ki Ortadoğu`da kendi çıkarının peşinde koşuyor. Fakat şunu unutmayalım, eğer muhalifler Esad`ın insafına bırakılırsa başta Amerika ve batı olmak üzere artık yumuşak güç diye adlandırdığımız demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi söylemler tamamen bunlar devre dışı kalır ve batının hiçbir etkisi kalmaz. O açıdan buna müsaade etmez. Benim gördüğüm şu; evet dediğiniz doğru, Işid merkezli bir anlaşma vardı. Ama Rusya bunu aşırı yorumlayarak muhaliflerin üzerine gitmeye çalıştı.

BATILILAR TÜRKİYE`Yİ KORUMAKTAN ZİYADE NATO VE KENDİ ÇIKARLARININ PEŞİNDE

Peki, Mehmet hocam, NATO Genel Sekreterinin, Rusya`nın Türkiye sınırını ihlaline yönelik açıklamasını yeterli buluyor musunuz?

Ben, önümüzdeki süreçte bunun daha da artacağını düşünüyorum. Çünkü şu çok önemli, NATO ve Batı, Gürcistan`da yeterli cevabı veremedi Rusya`ya. Ukrayna`da yeterli cevabı veremedi. Bu ülkeler NATO üyesi değil ama NATO sınırındaydı. Fakat Rusya da, Suriye de NATO üyesi değil ama Türkiye NATO üyesi. Çünkü bu, Türkiye`yi korumaktan daha öte NATO`nun çıkarlarını korumak için hareket edeceklerdir. Nitekim biliyorsunuz bu açıklamayı yaptılar. Onun için önümüzdeki süreçte toplantıların ve açıklamaların sıklaşacağını düşünüyorum. Bu hava sahası sadece Türkiye`nin hava sahası değildir, NATO`nun hava sahasıdır. NATO`nun hava sahasına bu şekilde girilip, bu da sıklaşırsa buna bir yaptırım yapmadığınız zaman NATO`nun etkisi azalır. O açıdan batılılar Türkiye`nin çıkarlarını Türkiye`yi korumaktan daha çok NATO ve kendi çıkarlarını korumak için hareket etmek zorunda hissediyorlar kendilerini.

TÜRKİYE`NİN TEK TARAFLI OLARAK EYLEM YAPMA DURUMU YOK

Tüm bu olumsuzluklara karşı Türkiye bir şey yapar mı? Şöyle bir durum da var ki özellikle bölgede Pkk`ye yönelik ciddi operasyonlar sürüyor. Sürekli dillendirilen konu, uluslararası şer güçlerin Türkiye üzerinde sinsi planları olduğuna dair söylemler ve bu şer güçlerin Türkiye içinden Pkk`yi taşeron olarak kullanarak çevre ülkelerdeki savaşı Türkiye`ye de taşımak istemesi meselesi ki bunun sonu ne olur sizce?

Aslında Türkiye bir anlamda vekâlet savaşıyla karşı karşıyadır. Pkk operasyonunu düşündüğünüz zaman Pkk, Ypg, Pyd`nin eylemlerine baktığınız zaman bu zaten bir anlamda Suriye`nin ve Irak`taki durumun Türkiye`ye sıçratılması anlamını taşıyor. Belki, Türkiye içinde olduğumuz için bunu göremiyoruz ama dışarıdan bakıldığında manzara bu. Ve doğru gözüken de bu şekilde. Çünkü 2 bin küsur Pkk`linin öldürülmesi ve aynı zamanda şu kadar şehit gelmesi Güneydoğu`daki görüntüye baktığınızda zaten bunun bir şekilde Türkiye`ye sokulduğu anlaşılıyor. Türkiye bunun üstesinden nasıl gelecek? Bu çok önemli, bence asıl üzerinde durulması gereken konu bu. Aslında uzun süredir kontrollü bir şekilde Türkiye`nin, kontrollü istikrarsızlık diyorum ben buna, ‘işte biz karışmayalım. Nasıl olsa askeri ve ekonomik gücü var, zor da olsa Türkiye bunun üstesinden gelir tavırları vardı. Aslında Rusya`nın hareketlerinin batıyı zorlayıcı etkisi olacağını düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte ‘ya bu Ruslara güvenilmez. Bunlar bizim çıkarlarımıza da bölgede zarar verebilir` diye batı ekseninde Türkiye`nin konumunu daha da ön plana çıkartan bir durum ortaya çıkabilir diye düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte Türkiye`yi korumaya yönelik söylemler batıda artacaktır. Ama Türkiye`nin de tek taraflı olarak eylem yapma durumu yok. Elbette ki Türkiye kendi çıkarlarını korur ama madem bir saldırıya uğruyorsunuz NATO da bir güvenlik şemsiyesi güvenlik örgütü, yani mümkün olduğu kadar Türkiye NATO çerçevesinde hareket etme davranışı içinde olacaktır.

RUSYA`NIN KARARLILIĞI KARŞISINDA AMERİKA`NIN KARARSIZLIĞI VAR

Çin de Suriye savaşına dahil olmak istiyor. Rusya ve Çin Suriye savaşına dahil olmakla ne kazançlar elde etmeyi düşünüyor acaba?

Benim gördüğüm şu: Rusya`nın kararlığının karşısında Amerika`nın kararsızlığı var. Yani Obama yönetiminin kararsızlığı var. Önümüzdeki yıl seçimler var. Obama bir askeri angajmana girmek istemiyor, böyle bir tavrı var. Ve Bush döneminde başlatılan savaşları da sonlandırmak istiyor. En azından Amerika`ya maliyetini azaltmak istiyor. Putin de bunu gördüğü için en azından önümüzdeki yıl bu şahin cumhuriyetçiler gelene kadar genişleyebildiğim kadar genişleyebilirim diye bir tavır takınıyor gibi geliyor bana. Neye dayanarak bunu söylüyorum, Ukrayna`ya, Gürcistan`a ve Suriye`de olanlara bakarak söylüyorum bunları. Yani bugün Rusya`nın oyun değiştirecek tavrının etkisini anlamak için sadece Rusya`nın kararlılığı yetmez, Amerika`nın kararsızlığı ve çekingenliği çok önemli burada. Tabi Çin filan da tabi ki Libya ve Arap Baharı süreciyle birlikte biliyorsunuz 2003`le birlikte bunlar daha çok Rusya blokuna yakındı ama Amerika`nın ve batının etkisine girdiler. Bunu geri almak isteyecekler bu ülkeler.

MUHALİFLER DESTEKSİZ KALIRSA İKİ YIKICI ETKİ OLUR

Muhaliflerin durumu da ortada birçok grup parça halinde rejimle ya da bazen birbirleriyle savaşıyorlar. Bu durum karşısında muhalifler gerçek bir birliktelik içerisine girer mi sizce?

Bu neye bağlı biliyor musunuz? Muhalifleri desteklemeye bağlı. Muhaliflere küresel ve bölgesel anlamda desteğin devamı bunu belirleyecektir. Eğer ılımlı muhalefet olarak tanımladıkları ki bu yaklaşık 10 grubun birlikte olduğu Fetih Ordusu biliyorsunuz, bunlara bölgede Türkiye olsun, Suudi Arabistan, Katar veya küresel anlamdaki ülkeler destek verirlerse kendilerini yalnız hissetmezlerse bu birliktelikleri korunur. Yok, eğer Rusya`nın, İran`ın Esad`a desteği karşısında muhalifler desteksiz kalırsa iki etki olur; 1-muhalifler iyice parçalanır. 2-muhalefet radikalleşir (yani Işid benzeri gruplarla doğrudan ilişki içine girer) bu orada Esad`ın karşısına ‘işte bakın böyle dünya ile barışık bir muhalefet var deme imkânı da ortadan kalkar.

YAKIN GELECEKTE SURİYE`DE BİR ÇÖZÜM GÖRMÜYORUM

Suriye için çözüm nedir sizce? Sonuç ne olur? Ülkenin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Beni korkutan şudur, açıkça söylemek gerekirse ben yakın gelecekte Suriye`de bir çözüm görmüyorum, bu çok kötü bir süreç. Suriye`de ilk önce Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya`nın, eskiden Suriye merkezli bir çıkışı olurdu. Yani Suriye`deki kesimleri bir araya getirirdiniz, bu daha kolaydı. 2013`ten itibaren bölgedeki devletleri getirirdiniz, çözüm olabilirdi. Ama artık küresel anlamda Rusya`nın ve Amerika`nın kesinlikle içinde olmadığı bir çözüm olmayacak gibi gözüküyor. Bunlar hangi noktada anlaşacaklar? Türkiye, Suudi Arabistan ve İran hangi konuda anlaşacak? Daha üçüncü sırada Suriye halkının iradesi yansıyacak gibi gözüküyor.

Hocam, zaman ayırdığınız ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.

Ben teşekkür ederim.

Bu haberler de ilginizi çekebilir