Denetimli serbestlik yasasından yararlanarak kalan dokuz aylık cezasını evinde geçirecek olan Veysi Çakmak, Cezaevinde Bayramların çok buruk geçtiğini, hasret ve özlem içinde olduklarını, bu nedenle bayramların gerçek manasına ulaşamadığını belirterek, “Dışarıda yaşayan insanların en mutsuz yani en ölü günü nasılsa, cezaevindeki Yusufilerin de günleri öyle sıradan bir gündür.” dedi.

“Cezaevi başlı başına bir imtihandır “

Çakmak, “Yusufiler,   Allah’a ve ahiret gününe olan inançlarından dolayı her günlerini bayram gibi yaşıyorlar. Cezaevi başlı başına bir imtihandır, hem de imtihanların en büyük olanıdır. Çünkü Allah’ın bahşetmiş olduğu hayatın her karesinden mahrumdurlar. “ şeklinde konuştu.

“Zaman kısa olduğu için hasret gideremiyorduk”

Cezaevinin diriler kabri olduğunu, yalnızca dört duvar arasında yaşamanın kabir hayatından farksız bir   olduğunu söyleyen Çakmak,  Yusufilerin diğer bir imtihanının ise, aile ve dostlarından uzak olmaları olduğunu belirterek, bazen bayramlarda ailesini görmek istediği halde  yolların uzak ve zahmetli olmasından dolayı, çoğu kez ailesinin görüşüne gelmesi konusunda zorluklar yaşadığını, bir saatlik görüşlerin de çok kısa olduğundan dolayı hasret gideremediğini ifade etti.

“Bu zulmü onlara reva görenleri mahşeri kübra’nın sahibi olan Allah’a havale ediyorum.” diyen Çakmak, “Şu anda cezaevinde olan Yusufiler için aslında sabır dilemek, imtihanlarının uzaması anlamına geleceği için, sabır dilemek yerine Allah’tan biran önce cezaevinden çıkmaları ve ailelerine kavuşmaları için dua edeceğim.  Bu zulmü onlara reva görenleri mahkeme-i kübranın sahibi olan Allah’a havale ediyorum.’’ dedi. (İLKHA)