Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Son siyasi gelişmeleri ve PKK operasyonlarını değerlendiren Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin Türk siyasi hayatının en kritik aritmetiğini ortaya koyduğunu, bununla birlikte terörle mücadele bağlamında son 30 yılın en büyük meydan okumalarının ortaya çıktığını söyledi. Bu süreçte olağanüstü bir durum oluşmadığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

-HDP`ye de gittim: HDP`nın çok kışkırtıcı beyanatları olmasına rağmen onlara da gittim. Oy veren her seçmene saygım var.

-CHP görüşmeleri çok yararlı: CHP ile ilk görüşmede bir koalisyon mutabakatına varmadık, yöntem mutabakatına vardık.CHP ile müzakerelerin en önemli kazanımı, üslup ve siyasi iletişim kazanımıdır.

-Derin görüş ayrılıkları vardı: Onlar onarım hükümeti dedi, bir yıkım dönemi vardı da şimdi onarım noktasına geldi gibi. Oysa 13 yıllık kazanımlar ortada. Derin görüş ayrılıkları varken, uzun dönemli bir koalisyonla yola çıkıp birkaç ay sonra farklı bir şeyle karşılaşılsaydı ülke açısından daha derin krizler çıkabilirdi. Ben bir reform hükümetiyle seçime gidelim, ikimiz için de kazanç olur kanaatindeydim. Bunlar da CHP yetkili kurullarında uygun görülmedi.

-Bahçeli baştan reddetti: Niyetim CHP ile olduğu gibi MHP ile de bir istikşafi görüşme sürecini başlatmak, hükümete nasıl gidileceğini tartışmaktı. Ben daha bir teklifte bulunmadan Bahçeli, ‘Biz 4 şart öne sürdük. Koalisyon imkanı yok. Azınlık hükümetine destek vermeyiz, erken seçim teklifinize hayır deriz, seçim hükümeti de kurmayız` dedi.

-4 maddesine cevap verdim: Ben de kendisine dedim ki;

1- Cumhurbaşkanlığı makamını koalisyon görüşmelerinin bir parçası kılmam, kılınmasına da izin vermem.

2- Terörle mücadele görüş ayrılığı yok görünüyor. Kamu düzeni konusunda gösterdiğimiz kararlı tutum, 12 yılda Milli Birlik Kardeşlik Projesi, demokratik reformlar ve çözüm süreci konusunda attığımız adımların yanlış olduğunu göstermez, bu konuda geri adım atmayız.

3- 17/25 Aralık ise Başbakan`ın, bakanların illegal yollarla dinlendiği, savcıların Başbakan`ı yerinden etmek için hazırladığı bir darbe senaryosudur. Mesele sadece yolsuzluk olsaydı o dönemki başbakanın tutumu da farklı olurdu. Eğer paralel devlet yapılanmasının devlete verdiği zararda mutabıksak ve 17/25 Aralık teşebbüslerini bu tahribatın parçası olarak görüyorsak, şeffaflık ve siyasi ahlak konusunda her şeyi konuşuruz. Fakat bu görünüm altında paralel yapılanmanın zihnindeki eylem planını hayata geçirecek bir süreç de doğru olmaz. Bu yapıdan da en fazla siz mağdur oldunuz, kasetlerle... Paralel konusunda net olarak destek ifade etti ama ben Sayın Bahçeli`nin söylediklerini burada söylersem yanlış olur.

-Barajı düşürebilirdik: Meclis kararıyla seçime gitmeyi tercih ediyordum, çünkü seçim barajının yüzde 7`ye düşürülmesi ve YSK`nın kullanabileceği bazı hukuki araçların kullanılabilmesi (köy sandıklarının şehirlerde birleştirilmesi) sağlanabilirdi. Bunu da söyledim muhataplarıma.

-Seçim koalisyonu için kapı açık: Gönlümden geçen 23 Ağustos`tan önce bu sorunun parti liderleri tarafından TBMM`de çözülmesi. Ben hala bu kapıyı açık tutuyorum.

HDP`ye bakanlık ikram edenler

-Seçim 25 Ekim`de olabilir: Seçim tarihine YSK karar verecek; 25 Ekim, 1 veya 8 Kasım olabilir.

-Bakanları  Başbakan belirler:  Görevlendirme yaparsa güvenoyu olmayacak. 2,5-3 aylık bir hükümetin uyumlu bir hükümet olması önemli. Görev verilirse ehliyet, liyakat ve uyumu gözetirim.

-HDP`nin kabineye girmesi: Ben koalisyon ve seçim hükümeti ihtimallerini zorladım. HDP`nin söylemine, politikalarına karşıyım, son derece yıkıcı bir dil kullanmıştır. Ama HDP`ye oy veren seçmene saygım var.

DHKP-C Kandil`de eğitiliyor

-Terörle mücadele: Terör örgütleri birbirleriyle savaşıyor görünseler dahi Türkiye`nin huzurunu bozmak için aynı anda harekete geçtiler. Son dönemde DHKP-C`nin Kandil`de eğitim aldığına dair istihbarat var. Biz de aynı anda Türkiye`nin kudretini gösterdik, eş zamanlı bir operasyon başladı.

-Özerkliğe taviz yok: (Özerklik ilanı) Birkaç ilçede bazı teşebbüsler olsa da ne bir kitle katılımı oldu, ne de devlet böyle açıklamaları karşılıksız bıraktı. Sorumluları adalete teslim edildi. Halkımız operasyonlara sahip çıktı. Mahallelere hendek kazmaya, kapatmaya müsaade edilmeyecek. HDP`li milletvekilleri, belediye başkanları da dahil, anayasal sistem içinde çalışması gerekenlerin bu tür terör olaylarına girmesine izin vermeyiz. Seçim güvenliğini de her yerde alacağız.

‘Üç döneme formül kafamda`

-Kongre kaygım yok: “Çok ciddi meselelerimiz varken kongreyi gündeme getirmedim. Kongre kararıyla iki mesaj verdik: AK Parti için olağanüstü bir durum yoktur. Benim ede kongre kaygım yok. Ola ki başka bir arkadaş da aday olmak isterse, en doğal hakkıdır. Ben kongreden yetki almış olarak seçime gitmeyi doğru bulurum. 12 Eylül darbesinin izlerini ortadan kaldıran bir parti olarak o gün kongre yapacağız.

-‘Üç döneme` formül: Hem 3 dönem kuralının felsefesini koruyacak, hem kimseye haksızlık yapmayacak, hem de AK Parti`nin 13 yılda oluşturduğu devlet deneyimine sahip insan kaynağını değerlendirme imkanı verecek, kimsenin devre dışı kalmayacağı bir formül bulacağız. Bir komisyon kurduk, tüzük değişikliği için çalışacak. Zihnimde bir model var ama kurullarla tartışarak olgunlaştırmak lazım.

-Listeler yeniden yapılacak: Parti kurulları içinde tekrar adaylık süreci işletilecek, yeni müracaatlar alınacak, eskiler gözden geçirilecek hepsi bir arada değerlendirilecek.

-Millete ‘mesajı aldık` dedirteceğiz: AK Parti`nin oyları 2009 mahalli seçimlerinde düştü, 2011`de yükseldi. Elimdeki veriler de AK Parti`nin 7 Haziran`dan sonra benimsediği üslup, yöntem ve siyaset tarzının milletimiz tarafından da takdir edildiği ve bir oy değişiminin yaşanacağı yönünde. Milletin 7 Haziran`da verdiği ‘En çok AK Parti`ye güveniyorum ama bazı aksaklıkları görüyoruz` mesajına karşılık, bu aksaklıkların giderilmesi yönünde adımlar atıldığını görmesi lazım. Ekonomide, iletişim dilinde, özgürlükler konusunda...

-Çalışana, emekliye müjde: Dünya ekonomisi kaygı veriyor. Ama bizim performansımız olumsuz değil. Hiçbir ülke bir yılda 4 seçimi böyle krizsiz atlatamaz. Meclis açılsaydı emeklilere yaptığımız 100 lira seyyanen zammı bütün emeklilere intibak ettirecektik. Ama kamu çalışanları ve emeklileri için toplu sözleşmede iyileştirme yapacağız.”

Sistem tartışılmalı

Başbakan Davutoğlu “Cumhurbaşkanı`nın açıklamalarıyla problem doğdu algısı yanlış. Hangi siyasal sistemin doğru olduğu konusunda açık yürekli bir tartışma ve istişare platformu oluşturmamız lazım. Sonuçta bir çözüm bulalım. Biz de başkanlık sistemini seçim bildirisine koyduk. ‘Ben gerekeni yaparım, yeter ki Türkiye sağlıklı bir siyasal sisteme kavuşsun` dedim. Ama bizi bağlayan şey şu anki anayasal çerçevedir. Sistem değişmeli mi, değişmeli. Tartışılmalı mı, tartışılmalı. Ama Cumhurbaşkanımız`ın anayasal çizgiye saygı göstermesini bekleyenler de anayasal çizgiye saygı göstermeli. Çocukça tahriklere gülerim: Kimse bunu cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık arasındaki bir mesele olarak yansıtmasın. Sayın Bahçeli`ye de tebessümle karışık açık bir şekilde söyledim; Cumhurbaşkanımızı, beni tahrik etmeye yönelik bütün ifadeler benim durumumda ve birikimimde birisi için sadece tebessüm ile karşılanır” dedi.

Star