MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER / RÖPORTAJ 
Gazze`ye yönelik ambargo en acımasız bir şekilde sürüyor. Terörist israil`in yaklaşık 7 yıldır abluka altında tuttuğu bu küçük şehirde 2 milyona yakın insan, günlük temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamadan geceliyor. Çocuklar yeterli beslenememekten çeşitli hastalıklara yakalanıyor. Yeterli yakıtın olmaması ve sistemin hasarlı olmasından dolayı şehre verilen elektrik birkaç saati geçmiyor. Hastaneler elektrik kesintisi ve yeterli tıbbi cihaz ile uzman doktor eksikliğinden dolayı tam kapasite çalışamıyor. Kanser gibi hastalıklarla boğuşan durumu ağır kimi hastalar ilaçsızlıktan, diyaliz gibi elektriğe bağlı hastalar ise her elektrik gittiğinde ölümle burun buruna geliyor. Gazze dışında tedavi edilmesi zorunlu kimi hasta ve yaralılar da, Mısır`ın cunta rejiminin Refah Sınır Kapısını kapalı tutmasından ötürü dışarıya çıkamıyor. Bu sebepten dolayı kimi hasta ve yaralılar kolunu, kimileri ayağını yâda başka bir uzvunu, kimileri de hayatını kaybediyor.

GAZZE`LİLERİN MEHMET ABİSİ ANLATIYOR…
Gazze`de yaşanan insanlık trajedisini, orada yaşayan ve zaman zaman yardım dağıtan İHH`nın Gazze temsilcisi Mehmet Kaya ile konuştuk. Gazzelilerin Mehmet abisi, ilerleyen yaşına rağmen yıllardır bulunduğu Gazze`de insanların sorunlarıyla birebir ilgilenen samimi bir Müslüman olarak herkes tarafından tanınıyor, seviliyor.
Ambargo altındaki Gazze`nin son durumunu yüzlerce gazetecinin, belki binlerce kez sorgulayarak haber yaptığı ve uluslararası kamuoyunun dikkatine sunduğu ancak yine de yaşanan drama hala bir çözüm olamadığı düşüncesiyle Mehmet Kaya`ya sorumu yöneltiyorum. Çünkü şimdiye kadar çok anlatıldı ama 7 yıldır değişen olmadı, Gazze yine kuşatma altında ve insanlar hep ölüyor. Aslında ölen Gazze`li değil, ölen biziz, ölen insanlık… Ben bu düşünceler içerisinde sorumu yöneltirken Mehmet Kaya`nın da, ‘şimdiye kadar anlatıldı da ne değişti` demesini geçiriyorum aklımdan. Ama Mehmet abi, bin birinci defa da olsa anlatırım edasıyla başlıyor Gazze`de yaşananları anlatmaya… “Şu anda son savaştan bu yana başlayan trajedi devam ediyor. Kapıların kapalı olması özellikle Refah Sınır Kapısının kapalı olmasından dolayı ne hastalar, ne öğrenciler çıkabiliyorlar. Oradan hiçbir ticari malzeme de girmiyor. Tüm ticari malzemeler Yahudilerin bulunduğu kapıdan giriyor, tüccarlar o taraftan satın alarak getiriyorlar. Yani bu kapalılık insanların ticaretlerine yansıyor, seyahatlere yansıyor, kimse bir tarafa çıkamıyor” diye konuşuyor.

BİRLİK HÜKÜMETİ MAAŞLARI ÖDEMİYOR; EKONOMİK KRİZ VAR
Bununla birlikte şehirde ekonomik sıkıntının had safhada olduğunu belirten Kaya, ambargo şartlarının verdiği sıkıntılar bir yana diğer bir sebebinin de memurların maaş alamaması olduğunu ifade ediyor. Hamas`ın geçtiğimiz yıl Filistin`de iki başlılığın ortadan kalkması için destek verdiği Filistin Birlik Hükümetinin kurulması için Gazze hükümetini feshetmişti. Gazze`de bulunan yaklaşık 50 bine yakın memurun maaşını ödemesi gereken birlik hükümeti ise maalesef kurulduğu günden bu yana maaşları ödemediği gibi Gazze üzerindeki ambargonun kaldırılması için de bir çaba göstermiyor.
Ekonomik sıkıntıların, birlik hükümetinin görevini yerine getirmemesinden kaynaklandığını ifade eden Kaya “Sözde bir ittifak hükümeti var. İttifak hükümetinden önce Hamas buradaki yaklaşık 40 bin memurun, çalışanın, maaşını veriyordu. İttifak hükümetinden bu yana kimse doğru dürüst para alamıyor. Yani maaşı 700-800 dolar olan ayda ancak 200 dolar alabiliyor. Bunu da her ay alamıyor. Bununla birlikte tabi insanların alım gücü değişiyor, ticari ortam bitiyor. İç barışla alakalı şu ana kadar hiçbir şey yok.  Bu ittifak hükümetinin de hiçbir anlamı kalmadı. Çünkü Gazze`ye yönelik herhangi bir şey yapmıyorlar” diyerek Gazzelilerin böylesi bir ekonomik girdaba girdiğini anlatıyor.

ELEKTRİK YOK DENECEK KADAR…
Konu ambargo olunca Gazze`de hemen hemen her alanda sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Kaya, tüm sorunların birbirini tetikleyerek yaşam alanlarına olumsuz etkisi olduğunu ve bunun da insan hayatını tehdit ettiğini vurguluyor. Gazze`de en büyük sorunun öncelikle gıda, temel ihtiyaç eksikliği ile sağlık ve elektrik kesintisi olduğunu vurgulayan Kaya, “Katar`ın vermiş olduğu bir yardım vardı. Bu yardım fonu 15 gün önce bittiği için elektrik sıkıntısı yine başladı. Elektrik 6 saat geliyor, 12 saat yok. Bu böyle devam ediyor” diyor.

CUNTACI SİSİ VE İSRAİL, AĞIR HASTALARIN BİLE GEÇİŞİNE İZİN VERMİYOR
Gazze`de ambargo uygulayarak kapıları kapatan ve Gazze halkının dış dünyayla bağını kopararak şehri açık hava hapishanesine çeviren terörist israil ile Mısır cunta rejimi, hasta ve yaralıların geçişlerine de izin vermeyerek insanlık suçu işliyor. Kaya, sağlık alanındaki eksikliklerden dolayı hastaların yurtdışına çıkarılmaya çalışıldığını ancak buna izin verilmediğini belirtiyor. Kaya, “Buralarda doğru dürüst sağlık imkânları olmadığı için bir kısım ağır hastalar özellikle yurtdışına çıkarılmaya çalışılıyor. Yahudiler tarafından tehlikeli görülen hiç kimseyi geçirmiyorlar. Normal vatandaşlar Yahudilerin kontrolü altındaki kapıdan geçiyorlar. Ardından Kudüs ya da Türkiye`deki hastanelere gidiyorlar. Tabi gidemeyen hastalar çoğu zaman bir bakıyorsunuz böbrek yetmezliğinden hayatını kaybediyor. Veya eli, kolu yaralı olanların bakıyorsunuz çıkamadıklarından ve buradaki tıbbı ve teknolojik yetersizlikten elleri kolları kesilmiş oluyor” diyerek siyonistler ve işbirlikçilerinin bu şekilde insanların hayatını hiçe sayarak acı trajediler oluşmasına sebep olduğunu ifade ediyor. 

İSLAM ÜLKELERİ LİDERLERİNDEN İKİYÜZLÜLÜK
Gazze`nin sorunları ve içler acısı durumu, özellikle son yıllarda bölgemizde Irak, Suriye ve Yemen`de devam eden savaş ve kaos durumundan dolayı adeta unutuldu ya da ikinci plana itildi. Batılı şer güçlerin bölge üzerinde bilinçli bir oyunu olan bu durumdan vazife çıkaran terörist rejim israil ve haçlı-siyonist ittifakına bağlılık bildiren Sisi cuntası, Gazze`ye yönelik ambargoyu daha bir sıkı hale getirdi. İslam ülkelerinin bırakın birlik olabilmeyi, Batılı şer güçler karşısında kahreden sessizliğe bürünmeleri ile birlikte İslam ümmetinin ortak sorunu olan Filistin davasına yönelik ikiyüzlü politikalar sergileyerek ihanette bulunuyor.

GAZZE`YE SADECE TÜRKİYE VE KATAR YARDIM EDİYOR
Mehmet Kaya, Gazze`ye yönelik yardımlara sadece Türkiye ve Katar tarafından devam edildiğini belirterek diğer İslam ülkeleri liderlerinin Filistin davasını kendi iç siyasetlerine alet ettiğini dile getiriyor. Kaya, “Biliyorsunuz, özellikle İslam ülkelerinin, Filistin`i, Filistin davasını genellikle iç politikaya alet eden siyasi bir bakış açıları var. Yani Filistin`in menfaati ve iyiliğiyle alakalı bir şey yapmaları söz konusu değil. Yani şu ana kadar Katar devleti, buradaki sorunların hallolmasında gerekli maddi yardımı yapıyor. Yıllık yaklaşık 100-150 milyon dolar civarında sadece elektrik ve akaryakıta veriyor. İşte burada yolları yapıyor, yerleşim birimleri yapıyor falan… Şu an itibariyle tek çalışan ülke Katar görünüyor. Türkiye`nin hükümet olarak yapmış olduğu bazı yardımlar var. Örneğin bir hastane yapıyor 4 yıldan bu yana yapımı sürüyor. Onun dışında Türkiye`nin Kurumu TİKA, ya da Türkiye`den İslami sivil toplum kuruluşları, burada zorluk içerisinde bulunan ailelere gıda, elbise yardımları yapıyorlar” diye konuşuyor. 

‘GAZZE`DEKİ AVRUPALI KURUMLAR CASUSLUK MU YAPIYOR?`
Gazze`ye yönelik yardımların Avrupa ülkelerinden de gönderilip gönderilmediğiyle alakalı olarak da konuşan Kaya, Avrupa ülkelerinden yardımın hemen hemen hiç gelmediğini belirtiyor ve dikkat çekici bir tespitte bulunuyor; “Avrupa`dan pek fazla herhangi iyilik anlamında bir şey olmuyor. Sadece burada çalıştırdıkları kurumlar var. Bu kurumlarda da büyük ihtimalle ya bunlar casusluk yapıyor ya da başka bir şeyler yapıyorlar.”

GAZZE`YE YARDIM, İSRAİLE YAPTIRIM; BU BİR İNSANLIK GÖREVİDİR
Gazze`nin sorunlarını kendisinden dinlediğimiz Mehmet Kaya`ya teşekkürlerimizi sunarken, sonuç olarak gelinen aşama itibariyle terörist israilin 7 yıldır sürdürdüğü Gazze ablukası, artık son bulmalı. Ve israilin uluslararası hukuku ayaklar altına alarak terör uygulayarak yaptığı işgal, gasp ve katliamlara karşı devam eden sessizlik bozulmalı. İslam âlemi ve vicdan sahibi tüm dünya, insanlık suçunun açık açık işlendiği Gazze ambargosuna karşı ortak platformlarda buluşarak siyonist israile karşı durabilmeli ve kimin elinden ne geliyorsa her türlü yardımı Gazze`ye her türlü yaptırımı da terörist israile uygulamalıdır. Bu bir insanlık görevidir.