• DOLAR 32.504
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Nükleer Anlaşma bölgede tansiyonu da düşürebilir yeni bir sinerjiye de dönüşebilir
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MEHMET ÖZCAN / DOĞRUHABER - RÖPORTAJ
İran ile P 5+1 grubu ülkeleri, nükleer anlaşmazlık konusunda nihayet anlaştı. Anlaşmanın ardından İran'a uygulanan pek çok yaptırım ve ambargo kaldırılacak. Yaptırımlar, Anlaşma tarihinden itibaren 90 gün sonra kaldırılacak. Ancak silah ambargosu 5 yıl, füze ambargosu ise 8 yıl daha yürürlükte kalacak. İhlal olursa, ihlal tarihinden itibaren 65 gün içinde yaptırımlar geri getirilecek.

İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, anlaşma sonrası yaptığı ilk açıklamada "anlaşmanın yeni ufuklar açtığını" söylemişti. Ancak anlaşmanın İran`a neler kazandıracağı ya da neler kaybettireceğini ilerleyen zaman gösterecek. Anlaşmaya İran içinden de karşı çıkan kesimler yok değil. İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, "Ülkemizin kırmızıçizgileriyle çelişen herhangi bir kararın hiçbir geçerliliği yok" değerlendirmesinde bulundu. Anlaşma İran`ı, Suriye politikasını değiştirmeye götürür mü, ya da yine Suriye nedeniyle araları iyi olmayan olan Türkiye`ye ekonomik ve siyasi anlamda etkisi ne olur, bunu da zaman gösterecek.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI YARD. DOÇ. DR. BAYRAM SİNKAYA`DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Konu ile ilgili görüştüğümüz Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler uzmanı Yard. Doç. Dr. Bayram Sinkaya önemli açıklamalarda bulundu. Sinkaya, Nükleer anlaşmanın bölgedeki tansiyonu da düşürebileceğine dikkat çekerken, Türkiye`nin avantajlı konumda olacağı bir bölgesel rekabetin olacağını söyledi. Batının, İran`la savaşmayı göze alamadığından anlaşma masasına oturduğunu belirten Sinkaya, ancak anlaşmanın nihayete ermemesi durumunda ise bunun İran`ın nükleer silah yapacağı anlamına da gelemeyeceğine vurgu yaptı. “Mesele ekonomi olunca taraflar bölgesel fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıyor” diyen Sinkaya, nükleer anlaşmanın bölgede yeni bir sinerji oluşturabileceğine de dikkati çekti. İşte Uluslararası İlişkiler uzmanı Bayram Sinkaya`nın sorularımıza verdiği cevaplar…

NÜKLEER ANLAŞMA BÖLGEDEKİ TANSİYONU DA DÜŞÜREBİLİR…
İran ile P 5+1 grubu ülkeleri nükleer  konuda anlaştı. Anlaşmanın ardından İran'a uygulanan pek çok yaptırım ve ambargo kaldırılacak. Siz, batıyla varılan bu nükleer anlaşmayı genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?

Durduğumuz yere göre değişiyor tabii. Türkiye`den bakıyoruz, bölgeden, ya da Amerika ile batı perspektifinden bakıyoruz ama önce İran perspektifinden bakacaksınız. Ancak bizi de ilgilendirmesi açısından Türkiye`den nasıl görünüyor bu anlaşma. İran`la batı arasındaki anlaşmazlık yıllardır Türkiye`nin hem İran`la ilişkilerini hem de batı ve Amerika`yla ilişkilerini olumsuz etkiliyordu. Özellikle Türkiye bazı yaptırım kararlarını uygulamakta tereddüt ediyordu, uygulamıyordu. Batının İran`ı izole etme çabalarına rağmen Türkiye İran`la siyasi ilişkilerini geliştirmeye çabalıyordu. Bu da batılıları rahatsız ediyordu. Diğer taraftan Türkiye`nin hala Amerika`yla, batıyla yakın ittifak ilişkisi de İran`ı rahatsız etmeye devam ediyordu. O yüzden Türkiye zor bir durumdaydı. Şimdi bu sorunun çözülmesi Türkiye`nin üzerindeki büyük bir yükü almış gibi görünüyor.
Diğer taraftan daha bölgesel açıdan baktığımız zaman nükleer meseleden kaynaklanan bu gerginlik bölgede tansiyonun yükselmesine neden oluyordu. Nerede kriz varsa İran orada oluyordu. Amerika da batı da bölge politikasını düzeltme adına hemen karşı pozisyonlara giriyorlardı. Ve taraflar arasında bir uzlaşma da mümkün olmuyordu, bölgesel meselelerde. Yani İran`la batı arasındaki gerginlik bölgedeki gerilimin daha da artmasına sebep oluyordu. Şimdi belki nükleer meseleden sonra o diplomatik çözüm gelenek haline dönüşürse diğer alanlara da yansıyacak olursa bölgedeki diğer gerilim noktaları da olumlu etkileyebilir, tansiyon düşebilir diye düşünüyorum.

İRAN BİRTAKIM KIRMIZIÇİZGİLERİNDEN TAVİZLER VERDİ
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, anlaşma sonrası "anlaşmanın yeni ufuklar açtığını" söyledi. Anlaşma İran`a neler kazandıracak ya da kaybettirecekleri var mı?

İran daha önce taahhüt ettiği, kırmızıçizgisi olarak ilan ettiği bazı hususlardan tavizler verdi. Bu anlaşmanın uygulaması, İran açısından işi zorlaştıracaktır, ama bu bir tarafı. Orta vadede baktığımız zaman aslında İran`ın pek bir kaybının olmadığını görüyoruz. Çünkü 10 yıl sonra artık İran`ın nükleer programı, BM Güvenlik Konseyi`nden çok büyük bir ihtimalle çıkacak ve tamamen rutin bir programa dönüşecek. Bu, İran`ın arzu ettiği bir şeydi. Zaten mücadelesinin ana ekseninde bu vardı. Diğer bir husus İran`ın uranyum zenginleştirme nükleer programıyla ilgili. Buradaki sınırlamalar da muhtemelen 10 yıl sonra kalkacak. Dolayısıyla İran adına pek bir kayıptan bahsetmek zor. 
Yani gerçekten böyle bir potansiyel var ama bunu konuşmak için henüz erken. Çünkü anlaşmanın dünya siyasetine yansımaları olacak. Henüz daha değerlendirme aşamasında. İran`da bu anlaşmayı destekleyenler var, karşı çıkanlar var. Anlaşma İran`da kamuoyu tarafından da benimsenirse Ruhani`nin İran siyasetinde gücü artacaktır. Ruhani`nin İran siyasetinde gücünün artması hem İran`ın ekonomik politikasını hem de dış politikasını büyük ölçüde etkileyecektir. O zaman yeni bir dönüm noktasından bahsedebiliriz ama bugün yeni bir dönüm noktasından bahsetmek için henüz çok erken. 

BATI, İRAN`LA SAVAŞMAYI  GÖZE ALAMADI
Anlaşmanın Amerika`ya    batıya kazancı ne olacak?

Bir kere batılılar, ambargonun sürdürülmesi konusunda kendi aralarında fikir ayrılığına düştüler. Bu ambargolar tamam, İran`a zarar vermeye başladı ama diğer taraftan batıdaki bazı lobiler İran`la iş yapmak için çok iştahlıydılar. Petrol lobisi, enerji lobisi, ya da İran`a mal satmak isteyen ticaret lobileri… Dolayısıyla batı içerisinde zaten böyle bir gerilim vardı. Yani bu ambargoların ne kadarı kaldırılacak, ne kadarı sürdürülebilir ne kadar sürdürülemez zaten yer yer bu ambargoların ihlal edildiğine dair haberler de geliyordu. Şimdi batı, bir kere burada bu politikasını kolaylaştırmış oldu, kendi içerisindeki gerilimi çözmüş oldu. İkincisi; tüm ambargolara rağmen İran`ın nükleer programını engelleyemediler. Bu durumda atılması gereken adımı İran`la savaş yapılmasıydı ama İran`la savaş yapmayı göze alamadılar. Ki savaş yapılsa dahi savaştan alınabilecek sonuçtan emin değillerdi. İran`ın nükleer bilgisi devam edecekti, savaşla engellenemezdi, savaş devam edecekti. Çünkü batılılar bu nükleer anlaşmayla birlikte İran`ın nükleer programının denetim altına alınmasını sağlamış oldular.
Denetim altına alınması şu anlama geliyor; İran`ın nükleer silah yapımının engellenmesi bu on yıl boyunca kesin bir suretle engellendi. Bu on yıldan sonraki dönem içerisinde de çok büyük bir ihtimalle engellenmiş oluyor. Amerikalı muhalif bir profesörün bir açıklaması vardı şöyle; ‘İran, zaten yapmadığı bir şeyden vazgeçerek batıdan istediklerini aldı` şeklinde bir değerlendirmesi vardı, ilginçti. Batı ise bu savaş opsiyonundan kurtuldu. Yani savaşmadan İran`ın nükleer silah yapıp yapmadığından emin oldu.

ANLAŞMANIN OLMAMASI İRAN`IN NÜKLEER SİLAH YAPACAĞI ANLAMINA GELMİYOR
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Amerikan senatosuna gelen İran`la anlaşma tasarısıyla ilgili yaptığı açıklamada senatonun onay vermesi gerektiği aksi takdirde İran`ın serbest kalacağını açıkladı. Yani demek istediği İran`ın serbest kalması durumunda nükleer enerji ya da silah üretebileceğini ifade etti. İran böyle bir şeyi ister mi ya da İran, ‘olursa olsun olmazsa olmasın` diyecek rahatlıkta mı?

İran`ın şöyle bir rahatlığı var, yaptırımlar İran`ı yıpratmıştı ama bu yaptırımların uzun bir müddet sürdürülebileceğini düşünmüştü. Çünkü aynı zamanda karşı taraf da önemli şüphelerden vazgeçiyor bu yaptırımlar nedeniyle. Diğer taraftan İran nükleer silah meselesinde de hiçbir zaman zaten bu yanda bir beyanatları olmadı. Sadece bazı etkili liderlerin söylemlerinden dolaylı olarak bu sonuçlar çıkarılıyordu. Şimdi anlaşma olmazsa İran nükleer silah yapacak anlamına gelmiyor. İran nükleer programına devam edecek. Ama nedir; bu anlaşma çerçevesinde 10 yıllık sınırlamalar var. Bu sınırlamalardan bağımsız olarak nükleer programına devam edecektir. Ama bu nükleer silah yapacağı anlamına gelmiyor. Peki, nükleer programa devam etmesi ne anlama geliyor? Gerçi bunun nihai anlamı çok tartışmalı. Çünkü teknolojide sınır yok, sürekli kendini yenileyebilir ama İran`ın çok büyük miktarlarda zenginleştirilmiş uranyum stoğunu elde etmesi, kısa vadede hiçbir işine yaramayacak. Evet, uzun vadede İran, reaktör yapımı adımları, yakıt çubuğu olarak kullanabilecek kadar ulusal piyasaya yakıt çubuklarını arz edebilecektir. Ama kısa vadede İran`ın hızlı bir zenginleştirmeye gitmesi, stoklarını artırması dışarıda bir tehdit olarak algılanacaktır ama bu, gerçekten İran`ın silah yapıp yapmadığı konusunda bize ipucu vermez. 

BÖLGEDE REKABET ARTACAK ANCAK TÜRKİYE AVANTAJLI
Batıyla nükleer anlaşma sonrası ambargonun kalkmasıyla bölgede ekonomi canlanacak. Bu konuda Avrupa, kolları çoktan sıvamış bile. İran ekonomik işbirliğinde önceliği komşularına verecek mi, ya da nasıl bir politika izleyecek?

Burada rekabetli bir piyasa olacak tabii, şimdi aktörler olacak. Önceden sınırlı alıcılar vardı ticari açıdan. Şimdi dolayısıyla hem fiyat açısından hem kalite açısından rekabet son derece önemli olacak. Türkiye`nin şöyle bir avantajı olabilir. Biz geçtiğimiz on yıl boyunca yaptırımlara rağmen İran`la ikili ilişkilerimize devam ettik. Bazı ekonomik bağlar, ekonomik ilişkiler büyük ölçüde kurumsallaştı. Ekonomik sorunların nasıl çözüleceği belli ve İran`la iş yapan küçük bir Türkiyeli işadamları grubu oluştu. Yani bir alt yapı oluştu. Şimdi onlar daha rahat bir şekilde ölçeklerini genişletecek iş yapabilirler. Böyle bir avantaj olabilir. 

MESELE EKONOMİ OLUNCA TARAFLAR BÖLGESEL FİKİR AYRILIKLARINI BİR KENARA BIRAKIYOR
Türkiye İran ilişkileri Suriyenedeniyle iyi değil… Bu durum ekonomik ilişkilere nasıl yansır?

Suriye krizi yeni çıkmadı, 4 yıldır Türkiye-İran ilişkilerini göreceli olarak etkisini hissediyor. Mesele ekonomi olunca, ticaret olunca, taraflar bölgesel fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak ikili ilişkilerini geliştirme arzusundalar. Çünkü bu her iki tarafın da çıkarına son derece uygun. Yani artık eskisi gibi ulusal siyaset büyük ölçüde değişti. Eskisi gibi ya hep ya hiç siyaseti olmuyor. Bazı konularda hayır diyorlar ama bazı konularda işbirliği yapmaya devam ediyorlar. Türkiye-İran ilişkileri bu minvalde değerlendirilebilir.

NÜKLEER ANLAŞMA BÖLGEDE YENİ BİR SİNERJİ OLUŞTURABİLİR
Nükleer anlaşmanın rayında yürümesi  halinde özellikle çevremizde devam eden savaşa, bölgesel çalkantı içinde olan  duruma etkisi ne olur?

Bölge geneline baktığımızda orada aktörlerin sayısı artıyor. Dolayısıyla İran ile Türkiye`nin yanında diğer aktörlerin nasıl hareket edeceği son derece önemli. Ama mevcut şartlar altında bakacak olursak İran`ın eli biraz daha rahatlamış görünüyor. Çünkü İran hem bölgede terörle mücadele adı altında Işid`le mücadele adı altında sanki bir moral üstünlük yakalamış görünüyor. Diğer taraftan batıyla ilişkilerinde de göreceli olarak bir yumuşama var. Bu da İran`ın elini rahatlatıyor. Bu, İran`ın hem nükleer meseleyi demokratik yollardan çözümü, İran`da zaten moralleri son derece yükseltti, sadece İran`da değil, İran`ın müttefikleri arasında da moralleri yükseltti. Kısa vadede, evet İran`ın bölgesel nüfuzu biraz artacaktır. Ama bu bölgede çok şiddetli bir tepkiyle karşılaşabilir. Ya da bölgenin komşuları, bunu dengeleyen ortak yeni bir sinerjiye de dönüştürebilir. Bunu göreceğiz, bunu konuşmak için henüz çok erken.

Bu haberler de ilginizi çekebilir