Siyonist işgal rejiminin İslamî Direniş Hareketi (Hamas)`a bağlı bir hücreyi çökertmede Filistin Özerk Yönetimi'nin rolünden bir kez daha bahsedip Abbas güçlerini övüp takdir etmesi, Filistin Yönetimi'yle ona bağlı birimlerin bütün Filistin topraklarında direnişi bitirmek için düşmanla yaptıkları işbirliğinin boyutunu, tehlikesini ve ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Aynı şekilde bu açıklamalar, Filistin halkına karşı komplo kuran; onu sindirmek, aidiyet duygusunu öldürmek, işgali içselleştirmesini sağlamak, direniş ruhunu söndürmek için çalışan Abbas güçlerinin aldığı rolü de ortaya koydu.

Oslo İlkeler Anlaşması'nın imzalandığı 1993 yılında kurulan Filistin Yönetimi, geçen süre içinde düşmanla güvenlik işbirliğini zirveye taşıdı. Filistin halkının işgale karşı direnişini bitirmek için direniş kokusunu aldığı herkese; cemaat ve harekete düşman kesildi. Bazen caddelerden, bazen evlere baskın yaparak gözaltına aldığı direnişçileri düşmana teslim etti. Tutuklayamadığı direnişçilerin adres ve bilgilerini vererek düşmanın bu kahramanları tutuklamasını, şehit etmesini sağladı. Gözaltına alıp zindana attığı bazı direnişçileri yine düşmana teslim etti.

Filistin Yönetimine bağlı güçlerin marifetleri bununla bitmiyor tabi. Şehit ve esir yakınlarına yardım eden hayır kurumlarını kapattı. Şehit ve esir ailelerin maaşlarını kesti. İşgale karşı intifadanın başlamasını engelledi. Hamas lider ve mensuplarını sürekli takip etti, tutukladı ve zindana attı. İşgale karşı yapılan gösteri ve yürüyüşlere izin vermedi.

Kendi halkını, bu halkın mücadelesini, topraklarının işgal altında oluşunu unutup düşmana hizmet eden, düşman adına direniş gösteren onurlu insanlara savaş açan Filistin Yönetimi'ne bağlı bu birimler, Batı Yaka`da düşmana karşı eylem yapan hücreleri çökertmekte çok aktif rol oynadı. En son birkaç hafta önce işgal askerlerine karşı yapılan ve bir Siyonist`in ölümü, üçünün de yaralanmasıyla sonuçlanan eylemin ipuçlarını kendisi işgalcinin eline vermişti. Bu güçler, eylemi yapanlara ulaşmak için Hamas mensuplarından onlarcasını tutukladı. Bütün bu baskı ve hummalı çalışmaların ardından hücreye ulaştığını duyuran Abbas güçleri, hücre üyelerinden ikisini tutukladığını duyururken, işgal güçleri de geri kalan iki kişiyi tutukladığını belirtti.

Yıllarca süren işbirliği

Aşağıda Mahmud Abbas`ın başkanlık ettiği Filistin Yönetimi`ne bağlı güçlerin geçmiş yıllarda düşman adına yaptıkları ve tarihe kara günler olarak geçen utanç tablolarından bazılarını hatırlatmakta fayda var:

2002

Kendi kontrolündeki Beytunya Cezaevinde bulunan aralarında Selim Hacce, Bilal El-Bergusi, İbrahim Eş-Şev`ani ve Ahmed El-Bayid`in de olduğu 30 direnişçiyi işgal rejimine teslim etti.

2007

Kassam Tugayları`nın Arail operasyonunun ardından Emin El-Kavka`yı tutukladı. Halen zindanda bulunuyor.

2008

Dimona`ya karşı yapılan istişhad eylemini yapanları bulup tutukladı.

2009

İşgal güçlerinin kovaladığı Abdülmecid Dudin`i işkence ettikten sonra şehit ettiği gibi Heysem Amr`ı da katletti.

2009

Kalkiliya`da Muhammed Es-Siman ile Muhammed Yasin`in hücrelerini tespit edip kendilerini şehit etti.

2010

İşgal güçleri tarafından kovalanan eski esirlerden Eyyüb El-Kavasimi`ye suikast yaptı.

2010

Siyonist gaspçılara ateş açtıkları iddiasıyla İslam Hamid ile hala tutuklu olan Atıf Es-Salihi`yi tutukladı.

2013

Kuzey Ağvar`da Siyonist subayı öldürenlerden birini tutukladı.

2014

İşgal askerlerini kaçıran hücrede bulunan Amir Ebu İyşe ve Mervan El-Kavasimi ile esir Husam El-Kavasimi`nin oluşturduğu hücreyi ortaya çıkardı.

2015

Silvad hücresini ortaya çıkararak işgal güçlerinin Muaz Hamid ile Ahmed Şebravi`yi tutuklamasını sağladı.

Filistin Haber