`Bir şüpheli tespit edildi`
Başbakan Davutoğlu, Suruç`taki saldırıyı gerçekleştirenin DAEŞ bağlantılı `canlı bomba` olduğu ihtimalinin yoğunluk kazandığını belirterek, "Bir şüpheli tespit edilmiş durumda" dedi.
ŞANLIURFA - Başbakan Davutoğlu, Şanlıurfa'da, dün Suruç'ta gerçekleştirilen terör saldırısında yaralananları hastanede ziyaretinin ardından Valiliğe geçti.
Vali İzzettin Küçük'ten brifing alan Davutoğlu, daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, gerçekleşen saldırıda şu ana kadar 32 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 29 kişinin hastanelerde tedavi gördüğünü söyledi.
Davutoğlu, yetkililerden detaylı bir brifing aldığını belirterek, Türkiye'nin ortak duygu ve hissiyatla davranması gereken çok acı bir olayla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, hastanede ziyaret ettiği vatandaşlarla ilgili bütün hastane ve Sağlık Bakanlığı yetkililerine gerekli talimatların verildiğini vurgulayarak, "Bir hastamız yoğun bakımda, daha acil bir durumda olduğu için onun süratle helikopter ambulans ya da uçakla daha iyi bir hastaneye nakli için de gerekli talimatları verdik" dedi.
"Şüpheli konusunda önemli bir aşamaya geldik"
Bu tarz bir olayla karşı karşıya kalındığında ilk ve öncelikli düşüncelerinin insani boyut olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Orada kaybettiğimiz vatandaşlarımızın hepsi yüreğimizden kopan birer parçadır" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, olayın ikinci boyutuna da değinerek, şöyle devam etti:
"Tabii ki bunun idari ve hukuki soruşturmasıdır. Biraz önce çok detayı bir brifing aldım, derinlemesine bu soruşturma sürdürülüyor. Bu grup Suruç'a yaklaşırken güvenlik birimlerimiz tarafından gerekli aramalar yapılıyor. Bunları bütün detaylarını, bilgilerini aldık. Belediye, iki kişi de orada da göz altına alınıyor, bu arama esnasında daha önce arananlar listesinde olmaları hasebiyle. Daha sonra belediyenin kültür merkezine ki bu kültür merkezinin etrafı 1 metre 20 santimlik bir duvar, üzerinde de demir engellerle korunaklı bir yer. Oraya intikal ettirildiğinde de gelen talep üzerine belediye alanı olduğu için ikinci bir arama yapılmıyor.
Anlaşılan o ki bütün bu süreç içerisinde ya bir sızma ya da grup içinde söz konusu olan, kimliği teşhis edilemeyen bir şahıs tarafından bir canlı bomba olmak suretiyle bu katliam gerçekleştiriliyor. Buradan anlaşılıyor ki bir canlı bomba olma suretiyle bu kayıp yaşandı. Şahsın tespiti konusunda ciddi bir mesafe alındı. Emniyet birimlerimiz, bütün irtibatları tespit edebilmek ve bu şahsın Türkiye içinde, Türkiye dışında ne kadar bağlantısı varsa ortaya çıkarabilmek için de yoğun bir çaba içinde. Şüpheli konusunda önemli bir aşamaya gelmiş bulunuyoruz. Soruşturmanın selameti açısından şu aşamada bu isim, muhtemel şüpheli isim hususunda güvenlik birimlerimizin açıklamasına kadar bir açıklama söz konusu olmayacaktır."
Eylem planı hazırlanacak
Başbakan Davutoğlu, kimsenin, bu olayların siyasi istismarına yönelmemesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:
"Yapılacak siyasi istismar, sadece halkımızı rencide etmekle kalmaz, ülkemizin geleceğini de ciddi şekilde tehdit altına alır. Terör, şiddet söz konusu olduğunda hepimiz ortak bir perspektifte, anlayışta buluşmalıyız. Geçmişte yaşadığımız acı olayları zikrettim, bu olayların failleri farklı olabilir ama zihniyetleri, hedefleri aynıdır. Zihniyetleri terör üzerinden bir siyasi rant sağlanmadır, hedefleri ise Türkiye'dir. Biz her ne surette olursa olsun Türkiye'ye zarar gelebilecek herhangi bir gelişme karşısında, alınacak her türlü tedbiri almaya kararlıyız. Türkiye'yi ve özellikle de partimizi itham edecek şekilde tavır takınanlara da bir kez daha sesleniyorum. Türkiye ve AK Parti iktidarlarının, hiç bir zaman hiç bir terör örgütüyle doğrudan ya da dolaylı bir ilişkisi söz konusu olmadığı gibi hiç bir terör örgütüne de müsamaha gösterilmemiştir. Bugün aldığım brifing çerçevesinde yarın Bakanlar Kurulunda da alacağımız ek emniyet tedbirlerini gözden geçireceğiz. İçişleri Bakanlığımıza gerekli çalışmaları yapmaları için talimatı verdik. Yarın Bakanlar Kurulunda sınırımızda alınacak ek güvenlik tedbiriyle ilgili ayrıca bir eylem planı hazırlığını değerlendireceğiz ve gerekli tedbirleri alacağız."
Başbakan Davutoğlu, saldırıyla ilgili soruşturmanın detaylarının ve saldırganın kimliğinin tespiti yönündeki çalışmaların sorulması üzerine, bir şüphelinin tespit edildiğini bildirerek, "Yurtiçi ve yurtdışı bağlantıları çıkarılıyor. Dün de vurguladığım gibi şu an özellikle DAEŞ bağlantısı ve canlı bomba ihtimali yoğunluk kazanmış durumda ama nihai soruşturma neticeleri ortaya çıkmadan tabii bir şey söylemek doğru değil. En kısa zamanda bu soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz. O an bu çerçevede de gerek adli, gerek idari olarak açıklamalar yapılacak" diye konuştu.
Davutoğlu, Suruç'taki terör saldırısının ardından ortak bir deklarasyon imzalama çağrısı yaptığı siyasi partilerden dönüş olup olmadığının sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Dün Cumhuriyet Halk Partisinden olumlu bir mesaj geldi. Ümit ederim HDP de Milliyetçi Hareket Partisi de aynı tutumu sergilerler. Bugünler, herkesin ilkesel tutum sergilemesi gereken günlerdir."
Herkesin ortak bir tutumda birleşme vakti olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Tekrar çağrımı yeniliyorum. Gelin hep beraber ortak bir metne imza atalım ve terörü kim yaparsa yapsın karşı çıkalım. Terörden mağdur olmuş kim olursa olsun onu da bağrımıza basalım. Grup başkanvekillerimiz bu çalışmalarını sürdürüyorlar. Ümit ederiz olumlu bir cevap alırız ve Türk siyasi tarihine gerçekten gelecek nesillerin onur belgesi olarak göreceği bir metni birlikte yazarız, birlikte altına imza atarız."
Davutoğlu, "Şu terör örgütü varsa karşı çıkalım, şu terör örgütü varsa sessiz kalalım demiyorum, DAEŞ'in yaptığı saldırılara da aynı tutumu sergiliyoruz. PKK'nın ya da el-Kaide'nin ya da Suriye rejimi bağlantılı olan saldırılarda, aynı tutumu sergiliyoruz. Burada herkesin ilkeli bir tutum sergilemesi lazım" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, vefat edenler açısından da bir ayrım yapmadıklarını vurgulayarak, "Kim vefat etmiş olursa bizim yüreğimizden sökülen parçalardır. Onların etnik mezhebi, kimliği, onların siyasi ideolojik arka planını tartışma konusu yapmayı, vatandaşlık, bir aidiyet bağlamında da siyasi etik bağlamında doğru bulmayız. Kim böyle bir ayrım yaparsa bu davranışı etik dışı, siyasi ahlak dışı bir davranış olarak telakki ederim" değerlendirmesinde bulundu.
AA