Siyonist işgal rejimindeki medya kaynaklarıyla, değişik yerlerden ve kaynaklardan sızdırılan bilgilere göre şu anda Mısır, Katar ve başka çevrelerin iştirakiyle İsrail ile Hamas arasında kapalı kapılar ardında ciddi görüşmeler yapılıyor. Görüşmelerin amacının, geçici ateşkes olarak isimlendirilen geçici barış anlaşmasını hayata geçirmek olduğu belirtiliyor.

Anlaşma henüz netleşmemesine rağmen şu maddelerden uzak değildir. Sızdırılan haberlere göre ateşkeste ifade edilen maddeler şunlardır: Yenilenebilir ve uzatılabilir olması kaydıyla, iki taraf (işgal rejimi ile Gazze) arasında 5 yıllık ateşkesin sağlanması. İnsansız uçaklar dahil her türlü uçağın Gazze üzerindeki uçuşlarının durdurulması. Kuşatmayı hafifletecek adımların atılması. İmar için gereken malzemenin geçişine izin verilmesi. Balıkçıların denizde 12 mile kadar açılmalarına müsamaha gösterilmesi. Birleşmiş Milletler kontrolünde su geçişinin (her an batırılabilecek şekilde yüzen bir liman) açılması. Esirler dosyasının çözülmesi için Avrupa öncülüğünde dolaylı görüşmelere başlanması…

Yukarıda saydığımız maddeler bunu ifade eden çevrelere göre değişiyor tabi. Mesela Siyonist medya, Hamas`a yakın medyanın kullandığı dilden farklı bir dil kullanıyor. Ancak varılmak istenen anlaşmanın ana içeriği budur ve anlaşma iki hususun üzerinde duruyor: Bunlar, Siyonist işgal rejimine atılan füzelerin durdurulması ve kuşatmanın hafifletilmesi ve imara izin verilmesi hususlarıdır. Yeni savaşları engellemek için her iki tarafın bunda çıkarı vardır. İsrail`in lojistik ve siyasi olarak böyle bir savaşa hazır olmadığı ifade edilirken, Hamas`ın da böyle bir savaşı başlatmada bir çıkarının olmadığı açıktır. Zira kendisi daha son savaşın yaralarını sarmış değil.

Burada, ateşkes anlaşmasına varmayı engelleyecek ciddi bir tehdit var. Bu, cihad anlayışlı İslami örgütlerdir. Bu anlayışa sahip örgüt ve hareketler, açıkça işgal rejimine füze atarak ateşkesi ihlal edeceklerini söylüyorlar. Hâlbuki bunlar daha önce bu tür füzelere sahip değildi ve bir gün olsun Siyonist düşmana karşı kullanmamışlardı. Geçmişte ona karşı cihad etme gibi bir dertleri de olmamıştı. Bunlar, Gazze rahatlama işaretleri gösterince, işgalciye karşı tavır almaya başladı ve var olan direnişe katıldılar. Peki, bu örgütleri kim finansa ediyor? Bunlarda Siyonist İsrail`e karşı cihad etme fikri birden nasıl doğdu?

İkinci tehlike ise, Gazze`ye yardım etmek istemediği gibi, başkasının yardım etmesini istemeyen Ramallah`tan geliyor. Bir yıl önce kurduğu ulusal birlik hükümeti bir şey yapmadı. Tek bir başarıya imza atmadı. Sonunda Başkan onu feshetti. Böylece vicdanen de olsa Hamas`a yakın duran herkesin hükümetten istifa etmesini sağlamadı.

Acaba diyorum, Gazze`deki cihad anlayışlı örgütlerin uyandırılmasıyla Ramallah yönetimi arasında bir bağ ve alaka var mı? Yoksa mesele tam bir tesadüf ve çıkarların kesişmesiyle mi alakalı?

Hilmi El-Esmer

Ürdün / Ed-Düstur Gazetesi