"HDP Doğu'da tek parti zihniyeti ile hareket ediyor"
Aytaç Baran suikastı ve çözüm sürecinde gelinen noktayı değerlendiren Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, HDP'nin Doğu'da tek parti zihniyeti ile hareket ettiğini belirtti.
Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, Diyarbakır’da Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran’ın HDP/PKK’liler tarafından katledilmesi, İslami STK'lara yapılan baskınları ile çözüm sürecinde gelinen süreci değerlendirdi.
Çözüm sürecinde AK Parti ile HDP’nin samimi olmadığını ifade eden Kurşun, özellikle hükümetin çözüm sürecinde izlemiş olduğu yanlış politikalar sonucu bölgede şuan insanların gündüz ortasında katledildiğini söyledi.
Seçimden hemen sonra Aytaç Baran’ın katledilmesinin, HDP’nin amacının barışı getirmek değil, bölgede kaos oluşturmak olduğunu gösterdiğini belirten Kurşun, “HDP’nin derdi halkların kardeşliği değil. Tam tersine şiddet ortamını daha fazla çoğaltmak ve kendilerini bölgede bir güç haline getirmektir.” ifadelerini kullandı.
“Çözüm sürecinin çok da iyi gitmediğini gördük”
Hükümetin çözüm süreci ile ilgili ilk adımı attığında hem Kürtlerin, hem de Türklerin bu noktada umutlanıp sevindiğini belirten Kurşun, “Kan duracak, silahlar bırakılacak, yatırımlar artacak ve aklımıza bunun iyi şeyler gelmişti. Fakat çözüm süreci başladıktan belli bir süre sonra çok da iyi gitmediğini gördük. Nitekim akil insanlar arasında Doğu'daki kanaat önderleri ile bölgedeki İslami kurumların saf dışı bırakılması ve görülmezden gelinmiş olması büyük bir eksiklik idi. Çözüm süreci dediğimiz süreç HDP ile AKP arasında gizli bir pazarlık usulü ile yürütülmeye başlandı. Çözüm sürecinin içeriği hiçbir şekilde halk ile paylaşılmadı. Halkın yani kamuoyu ile en azından bazı başlıklar paylaşılabilirdi.” dedi.
Kürtler adına sadece HDP’nin muhatap alınması HDP çevresinde şımarıklık oluşturduğunu dile getiren Kurşun, “Bak devlet bizi muhatap alıyor. Bizler bu kazanımları dağa çıkmakla silahla, şiddetle elde ettiklerini ifade ettiler. Belli bir süre sonra süreç bu algıya neden oldu. HDP ile AKP arasındaki çözüm süreci bir pazarlık haline getirildi. Hükümetin bazen geri adım attığı yerlerde HDP/PKK sokaklara çıkıp hükümeti şiddet ile tehdit etti. Belli bir süre çözüm aramak için yola çıkanlar birbirlerini şiddet ile tehdit ederek samimiyetsizliklerini ortaya koydular.” şeklinde konuştu.
“Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yok’ demesi sürece nokta koyulduğunun göstergesi idi”
7 Haziran seçimlerinde AK Partinin düşüşe geçmesinin en büyük etkenlerinden birinin Çözüm Sürecinin iyi idare edilememesi olduğunu belirten Kurşun, “Nitekim Tayyip Erdoğan’da Cumhurbaşkanı olduktan sonra Çözüm Sürecine yönelik söylemleri de değişti. Ya da bildiğimiz o devlet aklı ile hareket etmeye başladı. Son olarak Erdoğan'ın ‘Kürt sorunu yok’ demesi çözüm sürecine nokta koyulduğunun göstergesi idi. Dolayısıyla gelinen süreçte HDP’nin almış olduğu oy oranına baktığımızda bu oyları kamuoyu yaşanan şiddet olaylarının son bulması için verdi. Tabi bu yapıya emanet oy veren bir kitle de var, onu da belirtmek gerekiyor.” diye konuştu.
“HDP bu gün Doğu'da tek parti zihniyeti ile hareket etmektedir”
Aytaç Baran’ın şehit edilme olayı ile HDP’nin amacının barıştan ziyade bölgede tek güç hâkimiyeti oluşturmak olduğunu kaydeden Kurşun, “HDP’nin derdi halkların kardeşliği değil. Tam tersine şiddet ortamını daha fazla çoğaltmak ve kendilerini bölgede bir güç haline getirmektir. Yani bir anlamda HDP’nin yapmış olduğu bu tavır, 1923 ile 1950 yıllarındaki tek parti döneminde yaşananlar ile aynı diyebiliriz. HDP bu gün Doğu'da tek parti zihniyeti ile hareket etmektedir. Tek parti döneminde en azından göstermelik de olsa İstiklal Mahkemeleri vardı. Fakat bu gün HDP/PKK kendi içlerinde bir infaz listesi hazırlıyorlar. Hain bir şekilde insanları katlediyorlar. Bu aşamada çözüm süreci nereye kadar gider düşündürücüdür?"diye sordu.
“Herkes niyetini açık bir şekilde ortaya koysa bu gün bu olaylar yaşanmazdı”
Hükümet halkın can güvenliğini korumadan ziyade kendi iktidarını düşündüğünü belirten Kurşun, “Hükümetin HDP/PKK’ye yönelik bir toleransı var. Bu çözüm sürecinden kaynaklanıyordu. Bu süreç iyi yönetilemedi. Siz hukuku bir tarafa atarsanız, bu tür elim sonuçlarla karşılaşırsınız. Oysa herkes niyetini açık bir şekilde ortaya koysa bu gün bu olaylar yaşanmazdı. Her iki taraf da Kürt sorununu çözme noktasında samimi olsalardı, bu süreç çok daha iyi işlerdi. Fakat gerek HDP’nin gerekse de AK Partinin gizli ajandasının olduğunu görüyoruz.” dedi.
“Neticede olan halka oluyor”
AK Partinin, son seçimlerde Doğu'da beklediği oyu alamayarak büyük bir darbe yediğini ifade eden Kurşun, nedenini ise AK Partinin Doğu'da yaşanan olaylara sessiz kalması olduğuna vurgu yaptı. Kurşun, “Bu gün Diyarbakır’da halk ciddi anlamda silahlanıyor. Çünkü halkın kimseye güveni kalmadı. Hatta PKK-Hizbullah’ın dışında sıradan vatandaşların da silahlandığını görüyoruz. Neticede olan halka oluyor. Orada bir zulüm var. Hükümetin bunları önlemesi lazımdır.” diye konuştu.
Kurşun son olarak, Aytaç Baran cinayetinden sonra polisin, bazı İslami Sivil Toplum kuruluşlarına baskın yapmasının da hukuksuzluk olduğunu belirtti. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)