Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

Suriye`de Esad`ın kendi halkına karşı verdiği savaşın son sahnelerine şahit olmaya başladık. Esad son bölümde elindeki tüm imkanlarını seferber edip kontrolü ele almaya çalışacak veya ülkeyi terk etmek zorunda kalacak. En büyük destekçisi Rusya bölgeden yavaş yavaş çekilmeye başladı. Ukrayna krizi ile başlayan ekonomik yaptırımlardan hissedilir bir darbe alan Rusya, yaptırımları kaldırabilmek adına Suriye konusunda Batı ile hemfikir olmaya başladı.

İRAN VE RUSYA DESTEĞİ ÇEKİYOR MU?

Şam`dan bürokratlarını ve bazı askeri danışmanlarını geri çekmesi dünya medyasında böyle yorumlandı. Rusya, hem Ukrayna`da hem de Suriye`de Batı`ya karşı direnmekten dolayı her gün güç kaybediyor. Batı ise çok sabırlı ve genel anlamda Batı`nın kaybedecek bir şeyi de yok. Ukrayna krizi ile başlayan Rusya ve Batı arasındaki gerginlik Suriye meselesinde daha büyük etki gösterdi. Rusya adeta “Ukrayna`yı bırakırsan Suriye`yi bırakacağım” diyor. İşte ekonomik yaptırımların gücü böylece ortaya çıkmış oluyor.

Esad ise en çok güvendiği Rusya`nın desteğini kaybederse bir iki ay dayanamaz. İran ise Batı ile nükleer konuda yaptığı anlaşma ve devam eden görüşmelerle kendine yönelik uygulanan ekonomik yaptırımları kaldırtmaya çalışıyor. Suriye`den ve Esad`dan o görüşmelere oturduğu anda vazgeçmiştir. Dolayısıyla Esad Şam`da tek başına etraflıca muhalif ve DAİŞ militanlarıyla sarılmış durumda. Esad`ın elinde en fazla 6 ay dayanacak silah mühimmatı bulunmakta. Parasal sıkıntı içine girmeye başlayan Esad, sonunun Muammer Kaddafi ve Saddam Hüseyin gibi olmasını istemiyorsa acil olarak bir şey yapmak zorunda.

Esad şuanda Suriye`deki en büyük sorun olmaktan çıktı. En büyük sorun yüzlerce sayıda olan silahlı gruplar. Dolayısıyla Batı Esad`ı devirmeye acele etmiyor. Ondan dolayıdır ki Esad`a karşı olan baskıyı arttırmıyorlar. Bölgede oluşan silahlı gruplara yönelik program belli olduktan sonra Esad`ın işi biter. Batı şuanda Esad sonrasını düşünüyor.

MUHALİF GRUPLARIN ESAD SONRASI KAVGASI ÇOK DAHA ÇETİN OLACAK

Suriye`deki silahlı gruplar arasındaki ilişkileri bugüne kadar kimse anlamış değil. Birlikten bahsetmek zaten imkansız. Her gruptan farklı ses çıkıyor ve hatta birbiriyle çatışacak o kadar çok grup var ki en büyük tehlike de zaten budur. Müslümanlar arasındaki çatışma senelerce ve hatta bir asır devam edebilir. Mezhepsel farklılıklar ve farklı devlet anlayışına sahip olan gruplar arasında barış yapmak ve onları bir araya getirmek şuanda imkansız görünüyor.

Suriye`de her devlete ait daha doğrusu Suriye`ye komşu ülkelerin kontrol ettiği ve ayrıca hiç kimsenin kontrolünde olmayan çok radikal gruplar bulunuyor. Bu grupların Suriye`yi terk etmesi halinde nereye gidecekleri ve gittikleri yerde nasıl karşılanacakları da merak edilen konu. Bunları herkes tehlike olarak görüyor. Bu radikal gruplar da bunu bildikleri için ellerinde silah tutabildikleri ve kendilerini savunabilecekleri Suriye`de kalmak isteyeceklerdir.

DAİŞ kendinin dışındaki herkesi düşman olarak görüyor ve diğerleri ise DAİŞ`i düşman olarak görüyor. Dolaysıyla Esad`ın düşmesi ile Suriye meselesinde sona gelindi demek daha çok erken. Ancak Esad`ın sonu gelmiştir diyebiliriz. Ayrıca Suriye`den savaştan kaçan halkın durumu ne olacak. Mülteciler ne zaman kendi ülkesine dönebilecek, bilinmiyor. Bu mesele de çok vahim olarak önümüzde durmaktadır. Mülteciler kendileri de gayet iyi bilmekteler ki yakın gelecekte geri gidiş onlar için gözükmüyor.

Bir zalimin zulmünden ne kadar çok insan etkileniyor işte ortada. Bir ülke ki yakın gelecekte ne olacağı belli değil. Kim böyle bir yere dönmek ister ki? Esad düştüğü an en büyük savaş başlayacaktır. İktidar savaşı. Bu savaş daha vahşi ve daha şiddetli olacaktır. Buna her türlü zemin hazırlanmıştır. DAİŞ tüm bölgeyi kontrol altına almak istiyor.

Batı bölgeyi kontrol altına almak istiyor, Rusya, İran kendi problemlerini hal ettikten sonra bölgeye tekrar hakim olmak için ellerinden geleni yapacaktır. İşte oradaki silahlı gruplar bunun için en ideal bir yatırımdır. Dolayısıyla herkes bu grupları beslemektedir. Kendi çıkarlarını düşünen devletler Suriye`de ve Irak`ta ölecek olan insanları düşünmeyeceklerdir. Fitne başladı mı düzeltmek imkansız. Fitneden uzak durmak lazım, yoksa seni de yutar. Allah tüm Müslümanların yar ve yardımcısı olsun…