Yemenli aktivist: Arabistan kendi mezarını kazıyor
Yemen'deki son durumu değerlendiren Yemenli aktivist Doktor Eymen El Mansur, "Suudi Arabistan bir an önce bu savaşı durdurmazsa çok pişman olacaktır. Yemenliler şunu söylüyor, Suudi Arabistan kendi mezarını kazıyor." dedi.
Yemenli aktivist Doktor Eymen El Mansur, “Suudi Arabistan bir an önce bu savaşı durdurmazsa çok pişman olacaktır. Yemenliler şunu söylüyor, ‘Suudi Arabistan kendi mezarını kazıyor.’ Ben inanıyorum ki, önümüzdeki günler birçok müjdelere şahitlik edecektir.” dedi.
İsviçre’nin Basel şehrinde İslami faaliyetlerini sürdüren Said-i Nursi Vakfı'nın davetlisi olarak Basel'e gelen Yemenli aktivist Eymen El Mansur, İlke Haber Ajansı'nın (İLKHA) sorularını yanıtladı.
Bize biraz Yemen’den bahseder misiniz, Yemen’de bu duruma nasıl gelindi?
Yemen; köklü ve kendi ait kültürü olan bir devlettir ve halkının ekseriyeti Arab’tır. Yemen’de başlıca iki grup vardır; bunlardan biri Şafii, diğeri ise Zeydi mezhebini taklit etmektedir. Bunun yanında Yahudiler ve İsmailiye gibi küçük azınlıklar da var. Bütün bunların dışında komünist gruplar da ülkemizde mevcut. Kısacası Yemen’de her türden fikre sahip insanlar mevcut. Bugüne kadar bütün bu gruplar barış içinde yaşıyorlardı.
Sorunuzun ikinci bölümüne gelince; Suudi Arabistan, 1992’deki devrimden sonra Kuzey Yemen’de güç sahibi olmaya çalıştı. Oraya çok yatırımlar yaptı. Özellikle yolsuzluğun gelişmesi için Yemenli insanlara paralar verdi. Suudi Arabistan’ın bütün amacı Yemen’in büyük bir devlet olmasını engelleyip küçük bir devlet olmasını sağlamaktı. Aynı şekilde 2011’de Tunus’ta başlayan Arab Baharı Yemen’e yetişince, Suudi Arabistan bunun gelişmesini engellemeye çalıştı. Eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in makamını garanti altına almaya çalıştı. Bunun için Ali Abdullah Salih’in yardımcısı olan Hadi Mansur’u Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttu. Yani bugün karşılaştığımız sonuç, tamamen Suudi Arabistan’ın Yemen’de güç kaybına uğramasıyla alakalıdır.
Ensarullah’ın devrime karşı darbe yaptığı ve bunu da İran’ın desteğiyle yaptığı iddia ediliyor. Bu iddialara yanıtınız ne olur?
Bu kesinlikle doğru değil. Ensarullah hareketi, sokaktaki diğer insanlar ve öteki partilerle beraber 2012’de gerçekleşen devrimin parçasıydı. Bu devrim tamamlanmamış noksan bir devrimdi. Bu devrimden sonra halkın ekonomik ve yönetim üzerindeki gücü zayıfladı. Devrimden sonra pek çok insan öldürüldü. El Kaide Güney Yemen’de gücünü arttırdı. Yönetimde iki parti vardı ve bu iki parti bakanlıkları kendi arasında paylaştı. Halkın isteklerinin reddedilmesi, ekonominin kötüye gitmesi ve adaletin göz ardı edilmesiyle beraber Ensarullah hareketi eksik kalan bu devrimi tamamlamak istedi.
İran’ın devrim süreci üzerindeki etkisi nedir? Ensarullah’ın İran’ın güdümünde hareket ettiği doğru mu?
Yaklaşık 10 yıldır Ensarullah hareketinin İran’ın tarafından desteklendiği iddia ediliyor. Ancak bu iddiayı dillendirenlerin ellerinde tek bir kanıt yok. Bu iddiaları ortaya atanlar sadece kendileri inanıyor. Çünkü Yemen’de İran’ın ne bir askeri ne de silahı bulunmaktadır. Ensarullah’ın İran ile bağı, aynı öteki bütün Müslümanların İsrail’den dolayı Filistin ve Mescid-i Aksa’ya duygusal bağından farklı bir bağ değildir. Zaten bütün Müslümanlar bu duygusal bağa sahip olmalıdır. Eğer Ensarullah hareketi İran’dan destek alırsa bunu da anlayabilirim. Çünkü Ensarullah hareketi öteki bütün devletler tarafından izole edilmiş durumda. Kısacası Ensarullah ile İran arasında ne askeri, ne ekonomik ne de siyasi bir bağ mevcuttur.
İran ve Hizbullah Yemen'e her türlü yardıma hazır olduğunu açıkladı. Yemen halkı, muhtemel bir kara savaşında Hizbullah’ın veya İran’ın askeri yardımını kabul eder mi?
Yemen’de yaklaşık 100 milyon silah olduğu söyleniyor. Yemen’in ne askere ne de silaha ihtiyacı var. İran ve Hizbullah’ın yaptığı açıklamalar, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki kadın ve çocuklara açtığı haksız savaşa karşı ahlaki ve insani bir sorumluluktur. Yemen’e havadan yapılan saldırılar, roketler insanlar arasında ayrım yapmadan her mezhepten, dinden ve ırktan insanın ölmesine sebebiyet veriyor. Dünyanın buna karşı İran gibi insani ve ahlaki bir sorumluluk hissetmesi gerekiyor. Ülkemizde yeterince direnişçi mevcut, bizim İran’ın askeri desteğine ihtiyacımız yok ve kabul de etmeyiz. Bizi insani ve ahlaki düzlemde destekleyen herkese teşekkür ediyoruz.
Suudi Arabistan menşeli medya, Ensarullah'ın Mekke ve Medineyi ele geçirme planı yaptığını ileri sürüyor. Yemen'den Suudi Arabistan'a bu yönde bir tehdidin olduğu doğru mu?
Biz Yemen halkı olarak öteden beri Suudi Arabistan ile komşuyuz ve Ensarullah’ın güçlü olduğu sınır şehirlerden ne bir tehdit, ne de bir fişek atılmıştır. Suudi Arabistan çok iyi biliyor ki; İran’a karşı Yemen’de Yemenli mazlum sivil halkı öldürüyor. Bu bir paradokstur. Suudi Arabistan, İran’ın 3 adasını işgal ettiğini iddia ediyor. Neden kendine güvenip İran’a karşı savaşmıyor? Suudi Arabistan’ın temel endişesi şudur; Batı dünyası ile nükleer santraller ve kimyasal üretimlerle ilgili bir anlaşmaya varmak üzere olan İran’ın bölgede bir numaralı güç olacağını düşünüyor. Aynı zamanda İran’ın ekonomik ve siyasi alanda bölgede söz sahibi olmasından korkuyor.
Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin, askeri müdahaleyle devrilmesine yardım eden Suudi Arabistan, neden Yemen’de görev dönemi bitmiş Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’nin görevde kalmasını istemektedir?
Suudi tarafı, Yemen’e müdahalesiyle ilgili çok fazla bahane icat etti. Bunlardan bir tanesi seçilmiş Cumhurbaşkanının görevde kalması. Halbuki bu kişi seçimlerdeki tek adaydı ve yönetim süresi 2 yıldı. Geçen sene Mansur Hadi’nin seçilmesinin üzerinden 2 yıl geçti. Mansur Hadi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı şaka gibiydi. Üstelik adaylığı ve görev süresini belirleyen de Suudi Arabistan’dı. Mısır’a bakalım; seçilmiş olan Cumhurbaşkanı şu an nerede ve kimin desteğiyle? Yüzde 52 oyla seçilen Muhammed Mursi bugün neden hapiste? Suudi Arabistan neden Mısır’daki askeri darbeyi destekledi. Yemen’e saldıran bu 10 ülkede kadınların seçme hakkı yokken, araba dahi süremezlerken hangi demokrasiden bahsediyorlar ki? Bu Demokrasiden bahsedenlerin büyük bir çelişkisi ve yalanlarının ispatıdır.
Ben basit şekilde insanlara şunu söylemek istiyorum; Yemen’de Şii-Sünni savaşı söz konusu değildir. Burada daha Allah’ın varlılığını daha akıl edemeyecek yaşta olan bebekler öldürülüyor. Burada kadınlar, Şiiler ve Sünniler öldürülüyor. Buradaki bütün mesele Amerika, Suudi Arabistan ve müttefiklerinin Yemen’de güçlerini koruma mücadelesidir. Bütün amaçları Yemen halkının kendi öz dinamitleriyle ülkeyi yönetme haklarını ellerinden gasp etmektir. Yemenlilerin kendilerini yönetme hakkını kabullenemiyorlar.
60 yıldır toprakları işgal edilmekte olan Filistin ve kirletilen Mescid-i Aksa’nın yardım çağrılarına Suudi Arabistan ve müttefikleri neden cevap vermiyor? Ama söz konusu Yemen olunca Suudi Arabistan ve müttefikleri birden aslan kesiliyor…
Şayet çözümü konuşacak olursak; sizce ne gibi alternatifler mevcut ve Türkiye gibi ülkeler nasıl bir rol oynayabilir?
Yemenliler bu savaşın devam etmesinden yana değiller. Bir an önce sonlandırılmasını istiyorlar. Bununla beraber ülkemize saldıran Suudi Arabistan’ı karar merci olarak kabul etmiyoruz. Bize savaş açan, evlerimizi yıkan, bizi öldüren, ülkemizin alt yapısını yerle bir eden Suudi Arabistan ile bir masada oturmak istemiyoruz. Umman’ın barış girişimlerini olumlu buluyoruz. Yemenliler kendi içlerinde bu sorunu kolaylıkla çözecek güce ve iradeye sahiptirler. Kaldı ki; Suudi Arabistan’ın saldırısından bir hafta önce Yemen'deki bütün hareketler geçici bir hükümet ve Cumhurbaşkanı için bir uzlaşmaya varmak üzereydiler. Bunu tekrar kolaylıkla sağlayabilirler. Suudi Arabistan, Yemen halkının ortak iradesinin meclise yansıyacağını anladığı andan itibaren, Yemen halkına karşı savaş başlattı.
Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri savaşı devam ettirirse sonuç ne olur?
Ben inanıyorum ki; Allah’ın adaleti tecelli edecektir. Allah (cc), duygudan yoksun, küstah, mağrur, kan akıtan Suudi Arabistan’ı bir gün cezalandıracaktır. Suudi Arabistan bir an önce bu savaşı durdurmazsa çok pişman olacaktır. Ayrıca Yemenli direnişçiler savaşmaya hazırdır. Yemenliler şunu söylüyor, ‘Suudi Arabistan kendi mezarını kazıyor.’ Ben inanıyorum ki, önümüzdeki günler birçok müjdelere şahitlik edecektir.
Son olarak İslam Dünyasına ve insanlığa ne söylemek istersiniz?
Ben insanlar arasında ayrım yapmadan şunu söylemek istiyorum; hepimiz insanız ve aynı kanı taşıyoruz. İnsanlar evlerinin yakıldığını, ailelerinin öldürüldüğünü hayal etsinler. Bu hayat çok kısa, bunun üzerinde çok düşünmemiz gerekiyor.
Eymen El Mansur kimdir?
29 yaşında olan Eymen El Mansur, Almanya’nın Hamburg şehrinde yaşıyor. 8 yıl önce eğitim için geldiği Almanya’da Hamburg Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören El Mansur, 2014 yılında diplomasını alarak Üniversite Hastanesinde göreve başladı. Evli olan Eymen El Mansur’un 9 aylık bir kız çocuğu bulunuyor. Aynı zamanda aktivist olan El Mansur, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun ülkesi Yemen’e başlattığı saldırıların ardından pek çok protesto gösterisinde aktif yer aldı. (Basri Özmen – İLKHA)