MEHMET ÖZCAN-DOĞRUHABER-RÖPORTAJ

Mısır`da, darbe yaptığı 3 Temmuz 2013`ten bu yana beş bini aşkın insanı öldüren, 50 bine yakın insanı işkence dolu zindanlara atan Sisi cuntası, Müslüman Kardeşler`e karşı terör estirmeye devam ediyor. Sisi cuntasının mel`anetleri saymakla bitmiyor. Darbe mahkemesi, meşru Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Muhammed Mursi`ye 20 yıl hapis cezası verdi. Hakkındaki suçlamaları reddeden Mursi, cunta mahkemesini tanımadığını yineledi. İdama mahkûm edilen İhvan lideri Prof. Dr. Muhammed Bedii ise; duruşmaya kırmızı idam elbisesi ile getirildi. Ayrıca 22 Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyesine daha idam cezası verildi. Batılı şer güçlerin desteklediği ve dünyanın sessiz kaldığı Sisi darbe cuntasının bu insanlık dışı uygulamalarına karşın Müslüman Kardeşler Teşkilatı`nın liderleri, üyeleri ve taraftarları, onurlu bir direniş sergiliyor.

Öte yandan cunta lideri Abdulfettah El-Sisi, 20 Nisan pazartesi günü Kahire'ye gelen ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Başkanı John Brennan'la görüştü. İki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile terörle mücadele konusunun ele alındığı belirtilen görüşmeye Mısır İstihbarat Servisi Başkanı Halid Fevzi, Brennan'ın özel müsteşarı Theodore Singer ve ABD'nin Kahire Büyükelçisi Robert Stephen Beecroft da katıldı.
Mısır`daki son gelişmelerle ilgili görüştüğümüz Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Üyesi Dr. Eşref Abdulgaffar, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. İhvan lideri Muhammed Bedii`nin duruşmaya kırmızı idam kıyafetiyle getirilmesini değerlendiren Dr. Abdulgaffar, “Karşımızda maslahatı, faydayı, zararı gözeten bir yapı yok. Deliler yönetimi var. Dolayısıyla her şeye hazırlıklıyız” dedi. İhvan lideri Abdulgaffar, meşru Cumhurbaşkanı Mursi`ye verilen 20 yıllık hapis cezası için “Bu; tabi tamamen orman kanunu, tamamen siyasi bir karardır ve geçerliliği yoktur” diye konuştu. CIA başkanının Sisi`yle görüşmesini de değerlendiren Dr. Eşref Abdulgaffar, Sisi`nin aslında Amerika`nın bir nevi piyonu ve ajanı olduğunu söyledi. İşte; Dr. Eşref Abdulgaffar`ın sorularımıza verdiği cevaplar…

DARBECİLERİN GÖZÜ DÖNMÜŞ!

Mısır'da idama mahkûm edilen İhvan`ın Genel Murşidi Muhammed Bedii, ilk kez kırmızı idam kıyafeti ile duruşmaya getirildi. Yayınlanan fotoğraf akıllara 'Bedii idam mı edilecek?' sorusunu getirdi. Ne diyorsunuz, Sisi cuntası bunu göze alıp bu melaneti yapabilir mi?

Tabii, bu darbecilerin aslında ne kadar gözü dönmüş olduğunu da gösteriyor. Herkes biliyor ki genel mürşidin hiçbir suçu yoktur. Çünkü bütün dünyanın önünde slogan olmuş bir sözü vardır; ‘bizim barışımız, barışçıl olmamız, barışçıl mücadelemiz kurşundan daha etkilidir` diye herkesin, bütün dünyanın şahid olduğu bir sloganı var. Buna rağmen siz böyle bir şahsiyeti işte; “şiddeti tahrik etmek ve şiddete başvurmak” suçlamasıyla yargılayıp idama mahkûm ediyorsunuz. Elbette hiç kimse buna inanmaz. Çünkü genel mürşidin bu konudaki sözü en büyük delildir. Öte yandan genel mürşidin o kırmızı elbiseyle ortaya koyduğu o vakur duruş, yine onların aleyhine bir durum ortaya çıkardı. Çünkü onlar bu şekilde belki hakkın sahiplerini, hukuk ehlini yani meşru hakları olan kimseleri sindirebileceklerini zannediyorlardı. Ancak bu da Allah`ın izniyle ters tepti. Çünkü genel mürşid bu kıyafetle çok vakur bir duruş sergiledi ve asla taviz vermeyeceğini ortaya koydu. Dolayısıyla yine bu yaptıkları da boşa gitmiş oldu ve aleyhlerine oldu.

İDAMLARIN İNFAZINI BEKLİYOR MUSUNUZ? EVET…

Sayın Abdulgaffar; Allah korusun, siz bu idam kararlarının infaz edilmesini bekliyor musunuz?

Evet, biz bekliyoruz. Çünkü karşımızda akıllı bir yapı yok. Maslahatı, faydayı, zararı gözeten bir yapı yok. Tamamen kine dayalı düşmanca bir tavır içinde olan deli bir rejim vardır ve delilerden her şey beklenir. Dolayısıyla biz bu konuda her şeye hazırlıklıyız. Yani karşımızda akıllı bir yapı yok, deliler yönetimi vardır.

SAÇMA YARGILAMALARA RAĞMEN MURSİ VAKARINI KORUYOR

İkinci bir vakıa olarak meşru Cumhurbaşkanı Mursi`ye 20 yıl ceza verildi. Zalim Sisi yönetiminin, bu uluslararası hukuku ayaklar altına alan kararı için neler söylemek istersiniz?

Bu tabii tamamen orman kanunu, tamamen siyasi bir karardır ve geçerliliği yoktur. Çünkü bahsedilen el İttihadi olaylarında 11 kişi öldü, üç kişi değil. Ve bunlardan 8`i İhvan`dandı. Dolayısıyla eğer bu olaylardan dolayı bir yargılama olacaksa 11 kişinin ölümünden dolayı bir yargılamanın olması gerekiyor. Hâlbuki bunlar Mursi`yi üç kişinin ölümünden sorumlu tutuyor. Peki, o diğer 8 kişiyi kim öldürdü. Yani bu kadar saçmalık olmaz. Herkesin gözü önünde saçma-sapan yargılamalar yapıyorlar. Tabii ki bunların hiçbir hükmü/hiçbir manası yoktur, tamamen orman kanunu işletiliyor. Tüm bunlara rağmen Sayın Cumhurbaşkanı Mursi duruşunu, vakarını korumaya devam ediyor ve onları adeta çıldırtmış durumda. Tabii bunlar, bu vakur ve izzetli duruştan son derece rahatsızlar. Bunun için böylesi saçmalıklara başvuruyorlar.

AMERİKA DARBEYİ HER AÇIDAN AÇIKÇA DESTEKLİYOR

20 Nisan Pazartesi günü CIA Başkanı John Brennan, darbeci Sisi ile basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantıda bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile terörle mücadele konusunun ele alındığı belirtildi. Siz bu toplantıya dair neler söylemek istersiniz?

Bu, açıkça Sisi`nin aslında Amerika`nın bir nevi piyonu ve ajanı olduğunu gösteriyor. Çünkü olan biten her şeyden Amerika`nın haberi vardır. Zaten Sisi`nin kendisi de itiraf etti, dedi ki; ‘Ben daha önceden de (darbeden önce) Amerikan Savunma Bakanı Chuck Hagel ile sürekli iletişim halindeydim.` Yani Amerika`nın bundan haberi vardı. Darbeden sonra da olup biteni içten içe desteklemiştir, tebrik etmiştir. Ve bir celsede yüzlerce kişi hakkında verilen idam kararlarına da sessiz kalmıştır. İnsan hakları diyorlar, şu bu diyorlar ama Amerika tamamen bu işin içindedir. Her açıdan darbeyi desteklemektedir. Bunu artık gizleme gereği bile duymamaktadır. CIA istihbarat başkanının Sisi ile görüşmesi de aslında aralarındaki bu ilişkileri ispatlamış oluyor.

YENİ BİR STRATEJİ ÖNGÖRÜYORUZ İNŞAALLAH

Sayın Abdulgaffar, İhvan`ın son gelişmeler ışığında aldığı karara göre bugünden itibaren Mısır`ın tüm şehirlerinde sokaklara inileceği belirtiliyor. Bu eylemler geçmiş eylemlerin devamı mı yoksa farklı bir eyleme mi geçiliyor?

Hayır, yeni bir strateji öngörüyoruz inşaallah, farklı stratejilerimiz olacaktır. Bu mafyatik rejimin bağlantılarını hedef alacak ya da onları zayıflatacak plan ve programlarımız vardır inşaallah. Bu rejimin sacayakları olan işte; basın-medya, polis, asker ve yargı içinde olan figürleri vardır. Biz bunların etkinliğinin kırılmasına yönelik inşaallah harekete geçerek, gösteriler yapacağız. Ve biz inşaallah yeni bir stratejiyle darbecilerin devrilmesi için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz.

BATININ AMACI İSLAM ÂLEMİNİ ZAYIFLATMAKTIR

Mısır`da cereyan eden bu insanlık dışı zulümleri alkışlayan Batıya karşılık İslam âlemi ya sessiz kalıyor ya da cılız bir tepkiyle kendini sınırlıyor. Yapılan zulme karşı, dünyadan gösterilen tepkiyi yeterli buluyor musunuz?

Elbette yeterli görmüyoruz. Üstelik Avrupa da, Amerika da İslam âlemine karşı planlarını, tavırlarını açıkça sergilemeye devam ediyorlar. Bir tarafta Yemen`de Suudileri desteklemeye devam ediyorlar. Öte taraftan İran`la nükleer anlaşma yapıyorlar. Yani burada açık bir şekilde aslında Amerika`nın kimseyi dost edinmediği çıkıyor. Amerika ve Avrupa`nın İslam âlemine karşı dostluğu yoktur. Amaçları İslam âlemini zayıflatmaktır. Bunun için ne gerekiyorsa yapıyorlar.

Sayın Eşref Abdulgaffar, verdiğiniz bu değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz.

Ben teşekkür ediyorum.