• DOLAR 32.205
  • EURO 35.116
  • ALTIN 2500.695
  • ...
Arap Baharı 3, Avrupa Sonbaharı 2 Sıradaki Kim ?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Tunus`ta Zeynelabidin Bin Ali, Mısır`da Hüsnü Mübarek, Libya`da Muammer Kaddafi... İnsanlığın kollektif belleğine ``Arap Baharı`` başlığı altına istiflenen ``şimdilik`` üç liderin hikâyesi, Avrupa`daki borç sorunun görünenden daha ciddi bir yapısal sorun, dönüm noktası olduğu kabul edilince, Avrupa`da da en çok merak edilen ``sıradaki kim?`` sorusunu çağrıştırmaya başladı.
 
Avro bölgesini, borç ve ticaret hacmiyle, Yunanistan`dan sonra sarsan, kurtarma planlarını ``su tabancası`` benzetmesine muhatap bırakan büyüklükleriyle İtalya`nın, işler planlandığı gibi gitmezse, kıtanın ve gelecekte tüm dünya ekonomisinin canını acıtacağı konusunda herkes hemfikir. Soruların yanıtından daha önemli olduğu günümüzde, Sıradaki kim`de, Yunanistan`da Yorgo Papandreu ve İtalya`da Silvio Berlusconi sıralarını savdı denebilir.
 
İtalya`daki tablonun daha da kötüye gitmesi, bunun yeni bir resesyon dalgası oluşturabileceği endişesini tekrar gündeme getirirken, İtalya`nın borç sorununun daha da derinleşmesi ve ``kötü senaryonun`` gerçekleşmesi durumunda, Fransa ve Almanya başta olmak üzere diğer AB ülkelerinin borçlanma maliyetlerinin de artması bekleniyor.
 
Yunanistan`ın yanı sıra kurtarma paketlerinin hazırlandığı İrlanda ve Portekiz çok fazla konuşulmazken, AB`nin kurucuları arasında yer alan ve Avro bölgesinin 3. büyük ekonomisi konumundaki İtalya`nın bu sorunun altından kalkıp kalkamayacağı, üyesi olduğu birliğin yanı sıra yoğun ticari ilişkilerinin bulunduğu diğer ülkeleri de yakından ilgilendiriyor.
G20 ülkeleri arasında yüzde 1,3 büyüme oranıyla İngiltere`den sonra en az büyüyen ikinci ülke olan İtalya`nın milli geliri 2 trilyon 51 milyar dolar, kişi başına düşen milli geliri de 33 bin 917 dolar seviyesinde. G-20 ülkeleri arasında 39.2 milyar dolar dış ticaret açığı ile 6. sırada yer alan İtalya, yüzde 8.4 işsizlik oranıyla da 7. sırada bulunuyor.
 
Borç yükü sinyal veren en önemli iki ülkeden biri
 
Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (OKFRAM) Direktörü Doç. Dr. Dilek Teker, İtalya ve Yunanistan`ın temel sorununun verimsizlik olarak tanımlanabileceğini, iki ülkede de kamu maaşları neredeyse gelişmiş diğer AB ülkeleriyle aynı seviyedeyken, birim saat başına üretim miktarının neredeyse yarı yarıya olduğunu söyledi. Her iki ülkedeki ekonomik sorunların siyasi krizi de beraberinde getirdiğini ve bunun söz konusu ülkelerdeki krizi önümüzdeki dönemlerde daha da derinleştireceğini belirten Teker, şunları kaydetti: ``Hem İtalya`yı hem de Yunanistan`ı borç batağından kurtarmak pek kolay olmayacak. Kamu borcunun GSYH`ya oranı İtalya`da yüzde 119, Yunanistan`da yüzde 143. AB ortalaması yüzde 85. Yani AB bölgesinde borç yükü sinyal veren en önemli ülke Yunanistan ve İtalya. İtalya`da borç stoku yaklaşık 1.9 trilyon avroya yaklaştı. Önümüzdeki 1 yıllık süre içinde İtalya, bu borcun yaklaşık 300 milyar avroluk kısmını ödemek zorunda. Ancak likidite sorunu var. Bu nedenle İtalya için de Yunanistan`da olduğu gibi borçların yeniden yapılandırılması, AB Merkez Bankası desteği ve IMF gibi konular gündeme gelebilir. İtalya`da 10 yıl vadeli tahvil faizi yüzde 7.45`lere tırmandı. Haziran ayında bu oran yaklaşık yüzde 5`ler düzeyindeydi. Önümüzdeki 1 yıl içinde İtalya yeni tahvil ihracı ile vadesi dolacak olan 300 milyar avroyu çevirmeyi amaçlıyor gibi görünmekte. Ancak azalan kredibilitesi, bu maliyetleri yüzde 8-8.5 bandına oturtabilir. Bu oran, AB Merkez Bankası`nın İtalyan tahvillerini satın almasına bağlı olarak değişecektir. Yani, AB Merkez Bankası`nın İtalya`ya yönelik politikaları dikkatle izlenmelidir.``
 
Teker, rakamlar incelendiğinde AB bölgesinde Yunanistan, İtalya, İspanya, İrlanda ve Portekiz`de bir süredir makro verilerin olumsuz seyrettiğini, sadece küresel krizin daha da derinleşmesiyle bunun daha net yansıdığını ifade etti.
 
Başka ülke de eklenirse kartopu gibi büyüyecektir
 
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Tunca da İtalya`yı Yunanistan`dan ayıran asıl önemli unsurun hacim olduğunu, ekonomik bağlantıları ``çok kuvvetli`` olan İtalya`nın ekonomisinin Yunanistan`dan çok daha büyük olması nedeniyle bu ülkedeki borç sorununun etkisinin de çok daha fazla olacağını söyledi.
 
İtalya`da şu andaki mevcut tablonun çok da fazla endişe verici olmadığını, ancak herşeyin daha da kötüye gitmesi ve İtalyan siyasetçilerinin de çözüm için yavaş davranması halinde durumun daha da kötüye gidebileceğine dikkati çeken Tunca, ``İtalya`daki olumsuz tablo devam eder ve çözüm uzarsa, bunun, Yunanistan`ın etkilerinden daha kötü sonuçları olacaktır. Zaten bir Yunanistan problemi var. Buna daha büyük hacimli, daha büyük problem yaratan İtalya eklenirse sorunlar büyüyecek ve AB`nin bunlarla başa çıkması daha zor olacaktır. İlerde başka bir ülke de buna eklenirse kriz kartopu gibi büyüyüp gidebilecektir`` şeklinde konuştu.
 
Milli Gazete

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir